Salzburg’u uçuran hoca Türkiye’ye gelebilirdi!
Leipzig kökenli Doğu Alman Rose, daha sonrasında Salzburg’un genç takımıyla büyük bir başarıya imza atarak Barcelona, Manchester City, PSG gibi altyapıya büyük yatırımlar yapan takımları eleyerek UEFA Gençler Ligi şampiyonluğunu kazandıran isim oldu ve Salzburg A takımının başına getirildi. Orada hepinizin malumu Salzburg’u UEFA Ligi yarı finaline çıkartarak büyük sükse yaptı, bunu başarırken Dortmund gibi bir Alman devini elemesi de Almanya’daki kulüplerin radarına daha fazla girmesini sağladı. Fenerbahçe’de Ali Koç’un başkanlığa seçildiği süreçte adı Fenerbahçe ile de sık sık geçti. Salzburg’daki ikinci sezonunda da UEFA Ligi’nde takımı çeyrek finale taşıması sonrası birçok kişi Salzburg-Leipzig pilot takım projesinde Leipzig’in başına geçmesini beklese de Leipzig yönetimi uzun süredir takımın başında görmek istediği faal genç teknik direktörlerin en etkileyicisi olan Nagelsmann’ı göreve getirdi. Marco Rose’un ise başta Celtic ve Gladbach olmak üzere birçok talibi vardı ve çok fazla para pazarlığına takılmadan kendi teknik direktörlük özelliklerine en uygun proje olan Gladbach’ı seçti.
Son 35 yılın en iyi Gladbach’ı
Bu sezon çok uzun yıllar sonra örnek vermek gerekirse Alman futbol efsanesi Lothar Mattheus’un genç yetenekken Gladbach forması giydiği dönemden beri Siyah-Yeşil-Beyazlılar ilk kez puan farkıyla birkaç hafta üst üste Bundesliga liderlik koltuğuna oturmayı başardı. Bunda tabii ki Bayern’de Kovac’ın görevine son verilmesine sebep olan kötü başlangıç ve Borussia Dortmund’un çok iddialı transferler yapmasına rağmen Gladbach’ın eski hocası Favre yönetiminde istikrarsız bir performans sergilemesinin de payı var. Yine de başarının aslan payının kesinlikle teknik direktör Marco Rose’a verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Gladbach, Thorgan Hazard gibi önemli bir yıldızını kaybetmesine rağmen spektaküler transferler yapmadı, aksine Embolo gibi Almanya’ya yüksek bonservis bedeliyle transfer olmasına rağmen Schalke’de büyük hayal kırıklığı yaratan Embolo gibi halen potansiyeline inandığı oyuncuları alarak transferi kapattı. En büyük transfer ise şüphesiz teknik direktör Rose oldu: Geçen sezonki çıkışını sürdürerek Fransa Milli Takımı’na kadar yükselen Pléa gibi Gladbach’ın en değerli oyuncusu sakatlandığında ona bağımlı kalmayan bir taktik kolektif esnekliği sahaya yansıtmayı başardı.
Rose’un taktiksel esneklik farkı
Son Freiburg maçında Gladbach 4-2-3-1 dizilişinde oynarken Embolo, Bundesliga’ya geldiğinden beri santrfordaki en verimli maçını oynayıp 2 gol 1 asiste imza attı. Roma’yı yenerken Thuram ve Stindl’ın çift forvet olarak görev aldığı, Leverkusen deplasmanından galibiyetle dönerken Thuram-Herrmann gibi orijinal mevkileri kanat olan iki hızlı forvetin ileri 2’lide yer aldığı 3-5-2 dizilişi de Rose’un taktiksel esneklik başarısının zirve yaptığı maçlardan bazıları. Aynı Rose takımı sezon başında liderlik koltuğuna ilk oturttuğu süreçte 4-3-1-2 formasyonuyla takımı sahaya sürüyordu.
Thuram’ın oğlu forvet Marcus uçuyor!
Tüm bu formasyonlarda efsane Fransız savunmacı Lilian Thuram’ın oğlu 22 yaşındaki Marcus Thuram muazzam katkı sağlarken en verimli olduğu mevki sol açığın yanı sıra santrfor ve sağ açıkta da görev alıp 6 gol ve 5 asiste imza attı. Marco Rose’un daha önce futbolcuyken talebesi olduğu Klopp benzeri yaptığı bir katkı ise uzun süredir Herrmann’ın en iyi sezonunu oynamasını sağladı. Klopp yönetiminde zirveye çıkıp sonrasında bir daha o zirveye yaklaşamayan oyuncuları Nuri Şahin, Kagawa, Subotiç, Grosskreutz diye saymaya başlasak hepsi için yazıda yer kalmaz! Çok genç yaşta A takımda şans bulan özellikle Max Kruse Gladbach’tayken Almanya Milli Takımı’na kadar yükselen ancak sonrasındaki performansı genelde istikrarsız olan hızlı kanat forvet Herrmann ise şu ana kadar Bundesliga ve UEFA Ligi’nde ilk 11’de başladığı maç sayısından daha fazla gol artı asist katkısı verdi.
Formasyon değişken, strateji aynı!
Rose yönetiminde uzun süre sonra ilk kez birden fazla maç senaryosu olan, sezon içinde maçtan maça rakibe göre olduğu gibi, maç içinde de taktiksel açıdan bu kadar esnek oynayabilen bir Gladbach izliyoruz. Bu arada Rose, hangi formasyonu tercih ederse etsin, genellikle mutlak topa sahip olmaktansa geçişlerle daha direkt gole giden bir oyun stratejisini tercih ediyor. Yüksek tempo ve fizik kondisyon gerektiren bu stratejinin sonucu olarak Marco Rose bu sezon Bundesliga ve UEFA Ligi’nde 4 ayrı formasyonla takımı sahaya sürerken 22 farklı oyuncuya da forma şansı verdi. 22 yaşındaki iki yetenekli orta saha Bénes ve Neuhaus forma rekabeti ve adaletine dayalı Rose rotasyonunda gelişmeye devam ediyorlar. Sol bek Wendt’e alternatif olarak gelen Cezayirli Bensebai ise büyük bir çıkış yakalarken, EURO 2020 grubunda rakibimiz olan İsviçre’nin en iyi oyuncularından 4’ü de Gladbach forması giyiyor. Lucien Favre döneminde İsviçre pazarına ağırlık veren ve scouting’inde çok başarılı olan Gladbach’ta İsviçreli kaleci Sommers, Ter Stegen gibi faal en iyi kalecilerden birinin gidişinden sonra tribünlerin en sevdiği isimlerden birine dönüşmeyi başardı. Takımın diğer İsviçrelileri stoper Elvedi, her sezon gelişen ve başta orta saha olmak üzere birçok mevkide başarılı olan Zakaria’nın yanı sıra Rose yönetiminde adeta yeniden doğuş sinyalleri veren Embolo da Türk futbolseverler olarak ayrı bir gözle izlememiz gereken isimler.
Bayern Münih maçı ve şampiyonluk yarışı
Rose yönetiminde Gladbach son 20 yılındaki performans ortalamasının çok üstüne çıkıp liderlik koltuğuna demir atsa da sezon sonu şampiyon olması çok büyük bir sürpriz olur. Her şeyden önce Leipzig, Bayern ve puan olarak geride kalsa da Dortmund’un daha güçlü kadroları var. Özellikle Leipzig, Nagelsmann ile oyuncu kadrosu arasındaki uyum seviyesini saha içinde arttırarak arkadan çok güçlü geliyor. Bayern ise yıllardır lakabı olan “FC Hollywood” karmaşasından sonra teknik direktör Kovac’ı gönderip yerine takımın önde gelen oyuncularının sevdiği Hansi Flick’i getirerek toparlanma ivmesini yakaladı. Özellikle Flick göreve geldikten sonra Thomas Müller’in yeniden büyük katkı yapmaya başlaması önemli bir sinyal. Flick tarafından Genç Kanadalı kenar forvet Davies’in sol beke, Boateng’in cezası ve Süle’nin sakatlığı sonrası Alaba’nın stopere kaydırılması çözümleri şimdilik tuttu. En azından devre arasında kadar Bayern, Flick yönetiminde devam edecekmiş gibi gözüküyor. Tabii ki başta lider Gladbach ile oynanacak bu maç ve devrenin kalanında alınacak neticeler de Flick’in kaderinde belirleyici olacak. Bu maç da bu Bundesliga sezonu gibi amiyane tabirle her şeye gebe bir maç olacak.
Yorumlar