Bundesliga tarih boyunca pek çok kıyasıya şampiyonluk yarışına tanık olmuştur. Mesela dörtlü yarışa sahne olan ve Stuttgart'ın 8'de 8 yaparak Bayern, Schalke, Werder gibi takımları solladığı 2006-07 sezonu ya da zirvedeki üç takımın da aynı puanı topladığı 1983-84 sezonu hafızalarda hala yerini kaybetmez.
Lakin Almanlar bundan 20-21 yıl önce iki sene üst üstte birbirinden heyecanlı ve duygusal iki tane şampiyonluk yarışı izledi. İkisinde de taraflardan biri Alman futbolunun bölüm sonu canavarı Bayern'di. 1999-00 sezonundan başlayalım. Bayern sezona son şampiyon olarak giriyordu. Dortmund ile 1 Bundesliga, 1 Şampiyonlar Ligi kazanan efsane teknik direktör Ottmar Hitzfeld'i takımın başina getiren Bayern, 1998-99 sezonunda ikinci Bayer Leverkusen'e 15 puan fark atarak 78 puanla şampiyon olmuştu. Ancak Nou Camp'daki finalde Manchester Unied'dan uzatma dakikalarında art arda 2 gol yiyerek Şampiyonlar Ligi'ni kaybetmiş ve 23 senelik hasreti dindirememişlerdi.
Bayer Leverkusen'in başinda ise başka bir efsane Christoph Daum vardı. Leverkusen seneye önemli transferlerle başladı. Kaiserslautern'in 1997-98 sezonundaki peri masalı şampiyonluğunun baş mimarlarından biri olan Michael Ballack 4 milyon karşılığında transfer edilmişti. Diğer önemli transferler Ze Roberto(Guarani-4,5 milyon), Oliver Neuville(Hansa Rostock-4,5 milyon), Jurica Vranjes ve Marko Babic(Osijek-toplam 6 milyon) gibi isimlerdi. Şampiyonluk yarışının kimler arasında geçeceği artık tahmin ediliyordu.
Bayern ise en iyi jenerasyonlarından birini yakalamıştı. Oliver Kahn, Bixente Lizarazu, Samuel Osei Kuffour, Mehmet Scholl, Lothar Matthaus, R.Santa Cruz. O sene Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kadar gelecekler ama Real Madrid'e eleneceklerdi. Leverkusen o sene sadece 3 yenilgi almıştı. Buna rağmen 10 beraberlik alarak sezonun çoğunu zirve takibiyle geçirdiler. Bayern'i ilk maçta 2-0 yenmelerine rağmen rovanşı 4-1 kaybetmişlerdi. Ta ki 30.haftaya kadar. Bayern Münih, Münih Derbisi'nde 1860 Münih'e sahasında 2-1 yenilince liderliği Leverkusen'e bıraktı. Ardından iki takım da final haftasına kadar maçlarını kazanarak heyecan seviyesi yüksek bir maratona girdi.
20 Mayıs 2000 tarihinde gol averajında üstün olan Bayern Münih Avrupa potasına kalmak isteyen Werder Bremen'i ağırlarken Bayer Leverkusen ise iddasız Unterhaching ile deplasmanda oynuyordu. Leverkusen camiası tarihlerinin ilk şampiyonluğu için zaman sayıyordu. Şehir meydanı süslenmiş, pek çok taraftar akın akın Generali Park'a gelmişti. Taraftarlar kartonlardan şampiyonluk kupası tutarak gelecek şampiyonluğu maç öncesinden kutluyordu. Leverkusen 73 Bayern 70 puana sahipti yani Leverkusen için beraberlik bile yetecekti şampiyonluğa.
Ancak Ballack'ın 20.dakikada kendi kalesine attığı gol Leverkusen için soğuk terler döktürdü. Bayern Münih işini sağlama alarak ilk 16 dakikada bulduğu 3 golle öne geçmiş ve kulağını çoktan Unterhaching'e vermişti. Tek bir gol şampiyon yapacaktı Bayer'i. Kirmızı-siyahlılar adeta çırpınıyordu. Lakin oyuncular çerçeveyi bir türlü tutturamıyordu. 72.dakika Markus Oberleitner kontra ataktan skoru 2-0 yaptı. Daum'un öğrencileri skoru çevirme çabalarına devam etti ama nafile. Maç 2-0 bitti. Werder Bremen'i 3-1 yenen Bayern averajla öne geçerek şampiyon olmuştu. O %1 olabilecek ihtimal gerçekleşmişti. Leverkusen beraberliğin bile kurtardığı maçta iddiasız bir takıma kaybetmişti. Şölen havası yerini gözyaşlarına bıraktı.
Sahaya inen başkan taraftarları sakinleştirmeye çalışıyor, futbolcular bankta çökmüş bir şekilde oturuyordu. Daum'un kafasının olduğu altında "Millenium veiz Meister"(Milenyum Şampiyonları) yazilı balonlar yere indiriliyordu. Kaderin cilvesidir, daha sonra Fenerbahçe'nin başına geçen Daum 2005-06 sezonunda Denizli'de 2009-10 sezonunda Trabzon'a karşı yine lider girdiği son hafta maçlarını aşamayacak ve şampiyonluğu rakiplerine bırakacaktı. 1999-00 Daum'un Leverkusen ile son sezonu oldu. Bayern ise mucizevi bir şekilde üst üstte 2. toplamda 16.kez Alman şampiyonu olmuştu.
Şampiyon Bayern Münih, Monaco'dan Willy Sagnol'ü 7,5 milyon euroya transfer ederek sezona başladı. Kağıt üzerinde favoriydiler lakin takım Avrupa'ya ağırlık verdi ve ligde istikrarsız bir görüntü çizdi. Öyle ki 22-29.hafta arasındaki 8 maçlık maratondan sadece 2 galibiyet çıkarabildiler. Lakin ligdeki şampiyonluk yarışı çok ortada geçiyordu bu yüzden Bayern zirveden kopmuyordu. Leverkusen'in yanında Dortmund ve Hertha BSC de Bayern'le şampiyonluk yarışı veriyordu. Yarıştan kopmayan takım ise Schalke 04 oldu. Markus Happe, Andreas Möller, Thorsten Legat, Gerald Asamoah gibi oyunculara sahip Schalke tam 43 senedir hasretti şampiyonluğa. Ruhr'un mavi tarafı ligin 12.haftasında sahalarında Bayern'i 3-2 yenmiş 29.hafta Bavyera ekibine deplasmanda 3 atarak liderliği ele geçirmişti.
Ligin 33.haftası zirve yarışı için çok kritik bir haftaydı. Şampiyonluğun kaderini asıl etkileyen maç Stuttgart-Schalke maçı olmuştu. Kümeye oynayan Stuttgart, Schalke'yi 1-0 yenmeyi başardı. Bayern ise sahasında Kairserslautern'i 2-1 yenerek liderliği ele geçirdi. Schalke çok büyük bir fırsat tepmişti hasreti bitirmek için. 33.hafta sonunda puan tablosu şuydu:
1- Bayern Münih: 62 puan 2- Schalke 59 puan 3- Borrusia Dortmund: 57 puan 4- Bayer Leverkusen: 54 puan 5- Hertha BSC: 53 puan
Leverkusen, Hertha BSC ile 1-1 berabere kalarak ilk 4'deki yerini koruyordu. 62 puan 33 hafta sonunda lider olmak için gerçekten çok düşük bir puan. Buna karşın Bayern PSG, Lyon, Arsenal, Manchester United, Real Madrid gibi takımları ipe dizerek Şampiyonlar Ligi finaline kadar gelmişti. Lakin ondan önce Volksparkstadion'daki HSV maçına odaklanmaları lazımdı. HSV sadece şampiyonluk yolunda bir engel değil aynı zamanda Bayern'in rekabet halinde bulunduğu takımlardan biriydi. Yani sahalarında Bavyera ekibinin kupa kaldırmasını izlemek istemiyorlardı. Schalke ise kümede kalma yarışı veren Unterhaching'i ağırlayacaktı. Unterhaching önceki sezonda iddiasız çıktığı maçı kazanıp Leverkusen'i şampiyonluktan etmişti lakin şimdi tamamen kendi canlarına düşmüşlerdi. Hem ikili averajda hem gol averajında önde olan taraf Schalke'ydi. Yani Bayern'in alacağı yenilgi Schalke'yi yıllar sonra şampiyon edecekti. Üstelik Schalke profesyonel dönemde hiç şampiyonluk kazanamamıştı.
19 Mayıs günü ligin sezon finaliydi. Schalke o gün Parkstadion'a veda maçına çıkacaktı. Leverkusen'in başına gelenleri unutmayan Gelsenkirchen sakinleri şampiyonluk heyecanıyla maçı bekliyordu. Bayern ise üst üstte 3. toplam 17. şampiyonlukları için hata yapmak istemiyordu. Bayern tahmin edilebileceği gibi beraberliğe yattı. Asıl heyecan ise Parkstadion'daydı. Kümeye ve şampiyonluğa oynayan iki takım sahadaydı. 35 puanla Unterhaching 16.sıradaydı ve kümede kalmaları için hem kazanmaları hem de Stuttgart'ın yenilgisi lazımdı. Üstelik sadece bunlar da yetmiyordu. Unterhaching -22, Stuttgart -6 averaja sahipti yani çok büyük bir mucize lazımdı. Lakin konuk ekip mücadele etti ve henüz 3.dakika Breitenreiter ile öne geçti. Schalke beraberlik golü için bastırdı ancak 27.dakika yerden gelen uzun pası iyi değerlendiren Miroslaw Spizak farkı 2'ye çıkardı. 0-0'lık sonucu koruyan Bayern iyice rahatlamıştı Parkstadion ise sessizliğe gömülmüştü.
Ancak Schalke pes etmedi. 44.dakika oluşan karambolde topa dokunan Van Kerckhoven farkı 1'e indirdi. Tam 1 dakika sonra kullanılan kornerde yine bir karambol oluştu. Gerald Asamoah boşta kalan topu topuğuyla kaleye soktu ve Schalke devre arasına 2-2'lik beraberlikle girdi. Bu sırada HSV-Bayern maçında hala gol sesi çıkmamıştı. İkinci yarı taraflar uzun süre eşitliği bozamadı. 70.dakika serbest vuruştan gelen topu kafayla değerlendiren Jan Seifert Unterhaching'i tekrar öne geçirdi. Cevap 3 dakika sonra geldi ve Böhme serbest vuruşu harika bir şutla gole çevirdi. Bu golün santrası henüz yapılmıştı ki sahneye çıkan Böhme ikinci kez ağları sarsarak takımını öne geçirdi. Schalke maçı kazanıyordu ama Volksparkstadion'daki maçta eşitlik hala bozulmamıştı ve bozulmadığı sürece bu geri dönüş hikayesinin bir anlamı olmayacaktı.
89.dakika Ebbe Sand skoru 5-3 yaptı. Schalke işini sağlama almıştı lakin Parkstadion'u asıl sevince boğan gelişme 1 dakika sonra yaşandı. Volksparkstadion'daki maçta gol perdesi aralanmıştı. Barbarez kafayla HSV'yi 1-0 öne geçirmişti. Parkstadion adeta yıkılıyor yedek kulübesi heyecanla ayaklanıyordu. Bu sonuç Schalke'yi 43 yıl sonra şampiyon yapacaktı. Volksparkstadion'daki Bayern yöneticileri şaşkındı, yedek kulübesi kederle yiğılmıştı. Kazanmanın sözlük anlamı olan Bayern, Leverkusen Sendromu mu yaşıyordu? Schalke-Unterhaching maçı bitmişti ve Volksparkstadion'da oynanan mücadele Parkstadion'daki led ekrandan gösterilmesine rağmen Schalke taraftarları sevinçle sahaya girerek şampiyonluk kutlaması yaptı.
Ardından stattaki herkes sessizce led ekrana odaklandı. Çünkü uzatma dakikalarında Bayern ve HSV oyuncularinın ikili mücadelesi sonucu top kaleci Ulreich'de kalmıştı. Tartışmalı bir karar veren hakem çift vuruş işareti verdi. İleriye açılan Kahn HSV'li oyuncularla tartısırken hakem düzeni sağlamaya çalışıyordu. Hem Münih hem Gelsenkirchen sakinleri heyecanla ekranlara kilitlenmişti. Koca sezonun kaderi tek bir ana bağlıydı ve zaman çok yavaş akıyordu. Sezonun kaderini belirleyecek vuruşu bir stoper, Patrik Andersson yapacaktı. Sonunda işaret verildi Andersson sert bir vuruşla golü atarak takımına şampiyonluğu getirdi.
2000 yılının zirve yarışı dramatikti ama 2001 Mayısında adrenalin tavan noktadaydı. Sadece 63 puan toplayan ve 9 yenilgi alan Bayern şampiyondu. Bavyera ekibi şans faktöru sayesinde iki sezonun ikisinde de mutlu sona ulaştı. Belki bu şans olmasa Ottmar Hitzfeld, Bayern tarihine bu kadar etkili geçemeyecekti. Parkstadion ise kederle gelişmeleri takip ediyordu. Olmamıştı. İlk Bundesliga ve 8.ulusal şampiyonluğa çok yaklaşmışlar ama kaptırmışlardı. Bundan sonraki 20 sezonda 2 kere daha şampiyonluk yarışı verdiler, 2006-07 sezonunda şampiyonluğu 2 puanla Stuttgart'ama zirveye asla bu kadar net yaklaşamadılar. Unterhaching ise bir daha dönmemek üzere küme düştü.
Bu dramatik maçtan 4 gün sonra Avrupa finaline çıkan Bayern, Valencia'yı penaltılarla yenerek istikrarsız geçirdiği sezonu 2 majör kupayla kapattı.
Böylece Almanya futbolu milenyuma birbirinden ilginç iki tane sezonla merhaba dedi. İki yarışın da galibi Bayern oldu. Bu şampiyonluklarla ivme yakalayan Bayern 2000 ve 2010'lu yıllara damgasını vurmaya devam etti ve 20 sezonda 13 şampiyonluk daha kazandı.
Yorumlar