Bundesrapor 22/23 #12

Bundesrapor 22/23 #12


Haftanın Maçı 

Kayıplar yaşasa da zirveyi takip eden Dortmund, Avrupa Fatihi Eintracht Frankfurt deplasmanına gitti. İki takım da Avrupa kupalarında yoluna devam ederken bu 3 kulvardaki zorluktan eşit şekilde etkileniyorlar denebilir. İki taraf, Bayern harici takımlara bakıldığında en çok potansiyelli oyunculara sahip denebilir ve bu maç sayesinde de bu isimleri izleme fırsatını bulduk. Hazırlanan ataklar ve bireysel performanslar açısından en doyurucu maç olabilir. Sahada zaten Bellingham ve Kamada gibi isimler varken daha azı da beklenemezdi. Terzic’in Moukoko’ya 11 kapılarını tamamen açmasıyla ileride de daha aktif bir Dortmund var. Üzerine Dortmund kulislerine göre tam bir fiyat performans transferi Salih Özcan, Nuri ve İlkay’dan sonra orayı devralacak Türk isim olacak gibi görünüyor. Frankfurt’un tartışmalı penaltı pozisyonu da almasa sonuca rağmen her iki taraf belki evlerine daha mutlu dönebilirdi ama son dakikalarda tansiyonlar daha da gerilince sarı kartlar ardı ardına çıktı ve bu kıyasıya mücadeleye biraz gölge düşürdü. Frankfurt’un hazırlık pasları maç boyunca oldukça iyidi ve 609 pas yapıp %85 pas oranıyla da maçı tamamladılar ama pasların etkinliği ve ikili mücadelelerde Dortmund öne çıkan taraftı ve bu da bireysel yetenek ve performanslar harici bir başka faktör olabilir. Ayrıca Gregor Kobel’in kurtarışlarını da es geçmemek gerek. Dortmund’un son zamanlarda sahip olduğu en iyi kalecilerinden olabilir.  

Haftanın takımları 

Bochum’a kaybedilen maç sonrası üzerine Farke’nin Gladbach’ına yenik düşüp uzun süre kilidi açamayınca birçok taraftar Union’a ayrılan ligin zirvesindeki sürenin sonuna gelinildiği düşünülse de Urs Fischer süprizlerle dolu bir antrenör. İkinci yarıda risk almaktan çekinmeyip Bundesliga 2’nin emektar forvetleri Keven Behrens ve Sven Michel’i yine sahaya attı ve Behrens ile beraberliği de buldu. Esasen maç boyunca 4 gol attılar ama 2’si skorborda yazılabildi. Defansif kompaktlığının yanında o yoğun setlerin ileri gittiğini görmek daha keyifli oluyor çünkü zaten Union öne geçtiğinde onların kurduğu bariyeri aşmak oldukça zor.  

Haftanın diğer kahramanı ise Union gibi her ne kadar 2 gol bulabilse de attığı 29 şutla Augsburg kalesini ablukaya alan Stuttgart’tı. Matarazzo’nun gidişi sonrası takımı devralan Michael Wimmer’in de pek ortası yok gibi keza Bochum’u 4-1, kupada Bielefeld’i 6-0 ile geçen ekip geçen hafta 5-0 Dortmund’a kaybettikten sonra bu hafta ofansif baskınlığı tekrar ele alıp Augsburg’u mağlup etti. Schalke’nin olduğu yerde drama ve magazin pek kimseye düşmezdi ama bu sezon bu bayrağı Stuttgart aldı gibi görünüyor.  

Haftanın Oyuncusu 

Mainz’a karşı gösterdiği performans sebebiyle Sadio Mane ilk adaylardan olsa da Bayern kadrosunda o maça etki eden birçok isim vardı. Dolayısıyla daha çok kilit açan bir oyuncuyu seçmek için Bundesliga’nın en çok gol atan İtalyan oyuncusu ünvanını geçen hafta attığı golle Luca Toni’den alan Grifo’yu buraya almaya karar verdim. Attığı enfes gol ile devre arasına takımını önde soktu. Schalke defansı taraftarının da desteğiyle kompakt biçimde Freiburg akınlarını bu gole kadar fena savunmamıştı. Üzerine fiks anekdotu da işin içine katarsak, Karlsruhe’den frikik arkadaşı Hakan Çalhanoğlu’nun genç kuzeni Kerim Çalhanoğlu’nun Jeong’u düşürerek sebep olduğu penaltıyı da gole çevirerek takımını rahatlattı. Freiburg’daki en iyi sezonlarından birini geçirirken takım da kulüp tarihinin en sansasyonel sezonlarından birini geçiriyor keza lider olarak Avrupa Ligi grubundan çıkmayı garantilediler ve Şampiyonlar Ligi’nden düşenlerin kupaya dahil olduğu turda dinlenip arkalarına yaslanacaklar.  

Haftanın Genç Oyuncusu Bellingham-Musiala Köşesi 

Bu köşeyi Musiala ve Bellingham’ın olduğu bir sezonda ya iptal edeceğim ya da her hafta olduğu gibi bu iki şahane oyuncuyu övmek için kullanacağım. İkisi de hücum katkılarını verirken takımlarının en büyük X faktörlerinden biri oldular. Bellingham defansif katkılar ve ikili mücadele gücüyle biraz daha burun farkıyla önde olabilir ama onları izlemek en az geçen sezon bu ligde Haaland’ı izleyebilmek kadar büyük şans. Zaten önceki sezonlarında henüz sahaya ilk adımlarını attıkları maçlardaki his henüz popüler olmayan bir müzik grubunu herkesten önce tanıyormuş hazzını veriyor. Ama bunlardaki fark popülerken de her izlediğimizde oyunlarıyla daha da fazla kendilerine hayran bırakmaları.  

Haftanın Olayı: Son 15 dakikada gelen goller 

Hali hazırda bol gollü olan bir lig olan Bundesliga’da bu hafta son 15 dakikada tüm maçlarda toplam 9 gol izledik. Werder Bremen, Union Berlin ve Stuttgart, attıkları goller ile karşılaşmalarını kazandılar ve hatta Union Berlin bu periyotta attığı 2 golle maçı yenik durumdayken çevirmiş oldu. Böyle sürprizler tuttuğunuz takım kaybeden tarafta değilse keyifli olabiliyor ama son dakikalarda skor koruyamamanının odağın düşüşü bir süre gözlemlenebilir.  

Haftanın Bekleneni Veremeyenleri 

Bayern karşısında birçok yiğit telef oldu ama Mainz ve Svensson’un dirençli profili gereği, kalede Neuer de olmayınca daha iyi bir sonuçla acaba sahadan ayrılabilirler miydi diye insan düşünmeden edemiyor ki, bir de penaltıdan faydalanamadılar. Diğer takımlara oldukça zor anlar yaşatan pres kapasitesi yüksek bu takımın 2019 yılından itibaren Bayern’den 4 maçta 5 ve üzeri gol yemesi oldukça ilginç bir tablo. 2019’daki maçlarda 6-0 ve 6-1 kaybeden Svensson’un ekibi yine Allianz Arena’da 2021’de 5-2 kaybetmişti. Bu skorlada son 5 maçta bu statta 25 gol yiyip rakiplerine 6 gol atmış oldular.  

 

Yorumlar