Lige yükselen iki takımdan biri olan Bochum, Fürth’ün aksine ilk sezonunda ligde kalmayı başardı. Reis’ın ekibi iyi başlayamasa da sonrasında mücadele gücünü arttırıp daha dikine oynayarak goller ve puanlar bularak ligin orta sıralarına doğru ilerlemeyi başardı. Bunun yanında Almanya Kupası’nda da çeyrek final oynamayı başararak taraftarların belki de beklentilerinin üzerine çıktılar. Transfer hamleleri de lige yükselmeye hak kazanan takım için Bundesliga’ya ayak uydurmalarını sağlayacak yerinde hamlelerdi. Kimi oyunculardaki tecrübe eksikliği ana faktör olsa da Reis’ın takımı her rakip için oldukça zorlu ve orta sahası zor geçiren kıran kırana oynayan bir takımdı. Sezonun ana isimleri taraftarın sevdiği Polter, Zoller ve milli takım için de büyük potansiyeli olan Bella-Kotchap'tı. Asano, Rexhbecaj ve Antwi-Adjei'nin yanında devre arasında gelen Locadia da hücum açısından yerinde takviyelerdi. Takım Bundesliga’da yerini sağlamlaştırıp gelecek sezon için de planlara başladı keza Karlsruhe’nin forveti Philipp Hofmann ile hücum için kilit bir oyuncuyu aldılar. Bundesliga 2’den gelen santrforları Urs Fischer bu zamana kadar efektif kullandı ve bu akıma Reis da katılabilir.
Ligin sermaye takımı olmasa da sezonlardır oynadığı pek göze hoş gelmeyen oyunu sebebiyle antipatik bulunan takımı Augsburg, Weinzierl ile bu sezon da kefeni yırttı. Geçen sezona göre aslında daha iyi bir oyun sergilediler. Devre arasında da sansasyonel bir MLS transferi yapıp Ricardo Pepi’yi Bavyera’ya getirdiler. Genç Amerikalı beklentileri pek karşılayamadı. Sezona bakıldığında öne çıkanlar oyuncular gol katkısı ve takımın ofanstaki etkileri ile Hahn ile Gregoritsch’ti. Onların yanına ilk sezonunda stabile bir performans gösteren ve genç milli takımla Avrupa Şampiyonası’nı kazanan Dorsch’u da ekleyebiliriz. Ayrıca sol bek Iago bu sezon gelişim göstererek hücumda oldukça etkiliydi. Sezon sonundaki şok, Weinzierl’in kameralar önündeki sözleşme yenilememe kararıydı. Beklenti üzerine az da olsa çıkan teknik adam, yönetimle yaşadığı anlaşmazlık sonucu kulüp ile yollarını ayırdı.
Geçtiğimiz sezonda göze hoş gelen bir futbol oynatan Matarazzo, bu sezon kabus gibi bir sezon geçirdi. Kapanış onlar adına mutluydu ama onlardan beklenti esasen daha üst sıralarda bitirmeleriydi. Bu beklentilere rağmen, yasal sebeplerden dolayı sahalardan uzak kalan Silas, Kalajdzic’in sakatlığı ve oyuncuların geçen sezondan uzak performansları sebebiyle kaderlerini son haftaya bıraktılar. Hertha’nın Dortmund’a kaybedişi ve onların Köln karşısında aldıkları galibiyetle ligde kalmayı başardılar. Silas ve Coulibaly’nin performans olarak da yokluğuna karşılık Marmoush ve Tomas transferleri takıma hareketlilik kazansa da ana hücum planı yine Sosa’nın soldan Kalajdzic’e gönderdiği ortalardı. Bu iki oyuncunun yanında iki oyuncu seviye atladı ve bunlar Endo ile Mavropanos’tu. Mavropanos’un bonservisini de aldılar ve ligin belki de dikine oynayabilen en iyi stoperlerinden. İşin ilginci sezon başında Freiburg’dan Nico Schlotterbeck ile yakından ilgilendiler ama bu transferi sonuçlandıramadılar ve belki de ligin, iki takım adına gidişatını etkileyen bir gelişmeydi. Hem onlar hem de Bundesligaseverler onların ligde kalışından mutlu ama gelecek sezon tekrara şansları yaver gitmeyebilir. Matarazzo’nun Silas ve Coulibaly’i mental olarak tekrar kazanması gerek.
Ligin Augsburg gibi bir diğer çekirge takımlarından Hertha, bu sezon da Hamburg’u relegasyon mücadelelerinde eleyerek bir sezon daha ligde kalmaya hak kazandı. Dardai ile başladıkları sezonu 3 farklı antrenörle tamamladılar. Dardai’den sonra sırasıyla Tayfun Korkut ve ligin efsane teknik adamlarından Felix Magath, takımın başına geçti. Dardai ile geçen sezon izlediğimiz standart, defans öncelikli pek kreatif olmayan bir futbol vardı. Tayfun Korkut ile Jovetic ve Belfodil ortaklığında birkaç maç daha kreatif olsalar da art arda gelen puan kayıpları Türk hocanın sonunu getirdi. Sezon sonunda ise Magath, Selke ve Boateng gibi takımın ağır toplarına daha fazla sorumluluk verdi ve takımı da moral olarak yukarıya taşıdı. Suat Serdar’dan daha fazla faydalandı. Her antrenör gelişi ile birlikte 2. ve 19 yaş altı takımından bir oyuncuya süre verdi. Gechter, Wohlschläger ve sakatlıklar sonucu kendini kalede bulan genç Polonyalı kaleci Lotka, özgüveniyle dikkat çekti. Sezonun tamamına bakıldığında alt sıralardaki takımlara göre daha potansiyelli bir kadroları olsa da yine ligde kalma mücadelesi verdiler. Gelecek sezon Schalke ve Bremen gibi daha ağır takımlar olacak ve Fürth gibi erken havlu atan bir takım olmazsa işleri tekrar zorlaşabilir.
Arminia Bielefeld’in Bundesliga macerası kısa sürdü. Dar bir bütçeyle geçen sezon lige çıkıp zor da olsa ligde kalmayı başaran takım bu sezon tekrar 2. Bundesliga yolunu tuttu. Geçen sezon gelişinden sonra takımı ayağa kaldıran Kramer, bu sezon hücuma, olası potansiyel bazlı takviyeler yaptı ama geçen sezonun en önemli isimlerinden Ritsu Doan önemli bir kayıptı. Lasme, Burak İnce gibi isimler çok fazla skor katkısı veremedi. Sezonun parlayan ismi genç Avusturyalı Patrick Wimmer’di ve sezon bitmeden Wolfsburg’a transferi kesinleşti. Kramer sonrası takımı devralan kaleci antrenörü Marco Kostmann takımın başında olduğu 4 maçta 2 puan toplayabildi. Hertha gibi diş geçirebilecekleri bir rakibi yenemediler. Belki sezon Kramer ile birilebilirdi ama Bundesliga’da son haftalara girilirken takımlar hava değişimi ile gelebilecek pozitif sonuç ihtimali sebebiyle bu son hamleye başvuruyorlar. Bielefeld adına bu işe yaramadı.
Lige kaplumbağa edasıyla başlayan Fürth’te Leitl ilk galibiyetini 15. Haftada Union Berlin karşısında aldı. Bu haftaya kadar 1 puanla ligde mücadelesini sürdüren Leitl, sonrasında takıma ivme kazandırıp puanlar toplamaya başlasa da takım sezonun neredeyse yarısında ligde olmayınca beklenen son geldi. Lige çıkan kadronun yanında Dudziak, Viergever, Griesbeck ve Raschl transferlerının yanında Freiburg’dan Itter, Bayern’den Fein ve Hertha’dan Ngankam gibi önemli kiralık hamlelerinde bulundular. Ama üst lige çıkmalarındaki en önemli faktörlerden Raum’u ellerinde tutamamaları onlar adına en büyük negatif faktörlerden biri olabilir. Kulüp yönetimi ilginç biçimde uzunca süre Leitl’dan vazgeçmediler ve sezonu da onla sonlandırdılar. Buna rağmen onun gelecek sezon Hannover’in başına geçeceği konuşuluyor. Sezonun onlar adına parlayan ismi Leweling’di. Genç oyuncu takımın en kreatif isimlerinden biri olmakla birlikte sezonun da en iyi çıkış yapan genç oyuncularından biriydi. Onun bu performansı tabi ki gözlerden kaçmadı ve Union Berlin 4 Milyon Euro gibi oldukça uygun bir bonservis bedeli ile bu genç yeteneği kadrosuna kattı. Ligden düşen takımlar düşmenin hüznünün yanında parlayan oyuncularını da kaybeder ve Fürth de bu dramatik gelişmelerle lige veda etti.
Yorumlar