Bayern Meisterschale’yi kaldırdı. Lige veda etmeye yakın bir diğer isim Bielefeld. Freiburg evinde Union’a farklı kaybederek Şampiyonlar Ligi şansını zora soktu.
Bitiş çizgisine son 1 kala Bochum Bielefeld’i ağırladı. İlk yarıda iki takım da sanki tamam veya devam maçına çıkmış gibiydi. Galibiyete ihtiyacı olan taraf daha çok Bielefeld olsa da Bochumlular da çok iyi mücadele etti iki takım da orta sahayı çabuk geçerek rakip kaleye gitti. Önce Polter’in golü geldi ve sonrasında Bielefeld tarafı kaybedecek birşey olmayınca daha çok risk aldı. Geçen hafta ligdeki ilk golünü atan Nilsson bu hafta da gol atarak takımına ilk yarıda beraberliği getirdi. İlk yarıda Bielefeld tarafında Wimmer çok iyi çalıştı ki seneye Wolfsburg ile kariyerine devam edecek. Buna rağmen takımı için varını yoğunu ortaya koydu. İkinci yarıda da Reis vitesi hiç düşürmedi. Hücum takviyeleri yaparak sadece kazanmayı amaççladı. Bielefeld tarafında da Wimmer’in pili bitince hücumda aksadılar. Zoller’in son bölümdeki golüyle yıkıldılar ve şanslarını Stuttgart’a bıraktılar.
Cumartesi maçları Avrupa Kupaları sıralarını şekillendirecek derecede önemliydi. Freiburg evinde Union ile oynadı. Akılda evde Union’u yenip son hafta Leverkusen deplasmanına gitmek vardı. Fischer’in ekibi ise kendi hikayelerine odaklanıp ilk yarıda rakibin boşluklarını çok iyi değerlendirerek erken goller buldular ve ilk yarıyı 3 golle kapattılar. Becker ve Awoniyi geçen sezonki hızlı ve tehlikeli görünümündelerdi ve hem kanattan Becker hem de Awoniyi bir yandan hücumda da aktif olmaya çalışan Schlotterbeck ve Lienhart defansının arkasında gezdiler. Flekken’i n bu maçta yapabileceği çok birşey yoktu. Hücumda ise Höler’in bir golü el kararı ile iptal oldu. İkinci yarı ikinci golü de iptal oluyordu ki VAR imdada yetişti. Devamında bekledikleri kadar net pozisyonlar bulamadılar. Rakip setleri kompakttı ve kapılan toplarla da Flekken’in kalesine hızlı çıkışlar yaptılar. Freiburg umudunu son dakikalara kadar devam ettirdi ama Andras Schäfer umutları bitiren golü 89’da atarak Freiburg’un Şampiyonlar Ligi’ni hayallerini kabusa çevirdi. Takım hakem kararları ile çok fazla ilgilenerek maçın içinde çoğu kez konsantrasyon problemi yaşadı ki sezon boyunca genelde pek hakemle tartışmamışlardı. Schlotterbeck Dortmund’a transferine rağmen her zamanki oyununu ortaya koydu ama ağırlığını hücuma verince sonuca negatif etkisi oldu. Fischer ise Kruse’nin gidişinden sonra ilk önce sarsılsa da takımını ileri taşımaya devam etti ve arka arkaya 3. Deplasman galibiyeti geldi.
Bir diğer önemli maç Sinsheim’da Hoffenheim ile Leverkusen arasındaydı. Maça hızlı başlayıp öne geçtiler. Baumgartner’in sinsice kaptığı topu Rutter gole çevirdi. 12 dakika sonra Schick soldan Diaby’nin çevirdği topla beraberliği getirdi. Sevinç 2 dakika sürdü ve ilk golde katkısı olan Baumgartner bu sefer Kaderabek’in ortasında golü kendisi arka direkte attı. İkinci yarı uzun süre de skoru kordular ve Seoane’nin takımı da baskıyı her geçen dakika arttırdı. Hoeneß’in takımı ise geçiş hücumlar duran toplarla farkı arttırmaya çalıştı. Sezonun parlayan ismi Raum yine aktifti ve soldan ortaları ile katkı vermeye devam etti. Son bölümlere doğru Diaby daha içe yönelirken kanat bekler de çizgide hücumlara katkıda bulundu. İkinci forvet olarak tamına beraberliği getirdi. Üzerine en skorer sezonunu yaşayan Schick bir solo gösteriyle hemen ardından takımını öne geçirdi. Hoffenheim da risk aldı ve hğcum oyuncuları çoğaldı. Ama kendi yarılarında toplar kaybederek Levekrusen’i beslediler. Alario son bölümde attığı golle Leverkusen’in bu sezon 78. golünü attı ve kulüp rekorunu kırdılar.
Bir diğer Avrupa taliplisi ise Köln’dü evlerinde Wolfsburg’u ağırladılar. Geçen sezon bu ki takımın tabloda bulunduğu yarı bu sezonun tam tersiydi. Köln relegasyon oynadı ve Wolfsburg ise Avrupa kupalarına katılım için çabalıyordu. İlk yarıda aktif olan daha çok Köln’dü ve birkaç kez direklere takıldılar Bunun üzerine eski Kölnlü Gerhardt kontra atakta Wind’in asistinde golü attı. Wolfsburg çok fazla atak bulamasa da maç boyunca bulduğu nadir atakları kalitatif kullandı. Köln ikinci yarı da zaman aktıkça uzaktan şut ve kanat ortalarına daha çok yüklendi. Hedef tabi ki Modeste’ti. Skor açısından bereketli bir sezon geçiren Modeste bu maçta Pervan’ı geçemedi. Bu mağlubiyete rağmen Hoffenheim kaybedince onlara Avrupa yolu açıldı. Hafta içi Frankfurt taraftarlarının yarı finalde sahaya girdiği gibi bu maçta da Kölnlüler sahaya girip oyuncuları omuzlara alıp karnaval havası yarattılar.
Haftanın sonucu pek önemli olmayan maçında ise BVB Fürth’e konuk oldu. Fürth ligden düşseler de mücadeleyi bırakmayarak normal oyunlarına devam ettiler. Zaten ikinci yarıda ilk yarıya göre daha iyi bir oyun koysalar da düşmeleri kesinleşmişti. İlk ataklar Fürth tarafı bulsa da açılış golü Dortmundlulardan geldi. Sezonun çoğunu sakat geçiren Ngankam durumu Hrgota’nın pasnda eşitledi ki Hrgota özellikle son maçlardaki oyunuyla belki Bundesliga’da bir takımın radarına girebilir. İkinci yarı Rose ufak rotasyona gitti. Fürth tarafı da oyunu çevirmek için daha açık oynamaya başladı. Bu da Dortmund tarafını cesaretlendirdi. Hoffenheim’dan yüklü miktarda bonservisle geldikten sonra taraftarın beklentilerini karşılayamayan ve sakatlıklar yaşayan Schulz’un asistinde Brandt golü attı. Bir diğer sezonun sakatlıklardan muzdarip ismi Passlack da sonradan oyuna girip golünü attı.
Cumartesi’nin kapanış maçında Berlin Olimpiyat Stadı kapalı gişeydi. Stuttgart’ın düşük formuna rağmen hala düşme ihtimali bulunan Magathlı Hertha ilk yarıda Svensson’un ekibine kolay kolay pozisyon vermezken rakip kalede de çok net pozisyonlar bulamadı. Konsantre Hertha defansını Burkardt ve Widmer koşularıyla zorladı. Sağdan dar açıdan Widmer’in vuruşunu kolunun altından kaçıran Lotka takımının geri düşmesine sebep oldu. Schwollow’un yokluğunda bu sezon şans eseri şans bulan kaleci iyi kurtarışlara da imza atsa da hala gelişim evresinde. İlk yarı Boyata ile kazanılan penaltıyı Selke gole çevirerek eşitliği getirdi ve soyunma odasına berabere girdiler. İkinci yarı Hertha rakip kaleye baskı kurmaya çalıştı. Svensson tarafı ise bu baskıdan çıkmanın yanında Onisiwo ve burkardt ile karşı kaleye gitti ve onlar da pozisyonlar buldu. Köşe vuruşundan Bell’in attığı golle Hertha taraftarları yıkıldı. Magath riskler alıp oyuna hamlelerde bulundu ve Magath ile forma bulmaya başlayan Wohlschläger bu hafta da pozisyona girdi ancak topu kalenin sağ direğinden döndü. Bu sonuçla Stuttgart’a Pazar günkü maç için motivasyon vermiş oldular.
Pazar’ın açılış maçında zafer sarhoşu Frankfurt Gladbach’ı konuk etti. Glasner’in rotasyona gittiği maçta Barkok ve Paciencia gibi az süre alan oyuncular 11’de yer aldı. Çok fazla birlikte oynamayan bir hücum hattı ile çıkan Glasner ilk yarıda rakip kaledeki Sippel’i ilk yarıda çok fazla tehdit edemezken Gladbachlılar son haftalarda iyileşen performanslarına devam ettiler. Ataklar daha organize ve akılcıydı. Özellikle golde Stindl’ın sırtı dönük ceza sahasının önünde top alıp Lainer’e pası Frankfurt defansını oldukça zor duruma soktu. Lainer’in pasında da Plea’nın ligin ikinci devresinde attığı 6. gol geldi. Maçın devamında da Frankfurt ilk yarıda pek yarı sahasından çıkamadı. İkinci yarı Glasner as isimleri oyuna alarak durumu dengeledi. Kostic, Hauge ve kamada ile hücum kısmı rejenere oldu ve etkisini gösterdi. 66’da Avrupa Ligi’nde sonradan girip attığı gollerle taraftarın sempatisini kazanan Paciencia uzaktan harika bir vuruşla ters ayaktaki Sippel’ı amiyane tabirle astı. Bu golden sonra ev sahibi Frankfurt, taraftarının da ekstra desteğiyle rüzgarı arkasına aldı. Hücuma çıkarken Ndicka ve Sow da çok ileriye çıkmaya başlayınca çıkarken toplar da kaybettiler. Beraberlik golünden sonra Gladbach daha net fırsatlar buldu. Bir topu Hasebe çizgiden çıkardı. Son dakikada Kamada köşe vuruşundan ofsayt sebebiyle sayılmayan bir gol buldu ve bu pozisyonla maç sona erdi. İki takımın da ligde bir iddaası kalmasa da iyi bir mücadele ortaya koyup izleyenlere keyifli bir Pazar maçı izlettiler.
Bayern’in Meisterschale’ye ulaştığı maç bekledikleri gibi coşkulu başlamadı. Dortmund’a transfer olan Süle’ye maçın başında teşekkürler iletildikten sonra evlerindeki son maç başladı. Maçın içindeki belki de daha büyük hikaye ise Stuttgart’ın ligde kalma mücadelesiydi. Bayern sahaya iyi yayılan oyun kuran taraf olurken. Matarazzo’nun ekibi rakip alandan presi başlattı. Orta sahanın kalabalık olduğu takım özellikte soldan ataklarını geliştiren Bayern’den toplar kapıp karşı hücuma geçti. İlk bölümde pozisyonlar bulmaya başladılar ve Nianzou hatta daha ilk yarıda sarı kart görmek zorunda kaldı. Sonrasında Özellikle Marmoush’un sağdan getirdiği toplarla pozisyonlar geldi. Golde de sağdan Tomas’a çevirdi ve o da güzel bir vuruşla takımını öne geçirdi. Golden sonra beklendiği gibi Bayern baskısı başladı ve daha kalabalık geldiler. Stuttgart da pres başlangıcını 2. Bölgeye kaydırdı. Bu kompakt defansa rağmen Bayern baskıyı altı pasa kadar getirdi ve orada dahi en az 3 oyuncu bulundurarak pozisyon üzerine pozisyon buldu. Müller’in bir top direkten dönerken Goretzka’da yine altı pastan auta kaçırdı. Bayern fırtınasına defans ve Florian Müller 34’e kadar dayanabildi. Lewandowski’nin ceza sahası dışına çıkıp yanında 2 oyuncuyu almasıyla boşluk oldu ve attığı pasta Gnabry rakibi ekarte edip golü attı. Bayern’in partisine gölge düşürmeye pek niyeti yoktu ve Şampiyonluk garanti olmamışçasına kalabalık bir biçimde ekstra efor sarf ederek tüm takım olarak hücum ettiler. Öyle ki ikinci gollerinin asisti ceza sahası önünde topla buluşan Upamecano’dan geldi ve sözleşmesi uzatılan Müller son maça da imzasını bıraktı. İkinci yarıda Bayern baskılı performansına devam etti. Matarazzo ise geldiğinden beri artık klişeleşen Sosa ortalarıyla Kalajdzic’i pozisyona sokma tuşuna daha sert bastı. Sosa arka arkaya ortalar kesti ve nihayet bir tanesinde onu buldu. Avusturyalı milli oyuncu Nianzou’nun üzerinden kafa vuruşunu yaparak Neuer’i mağlup etti. Bu golle bu sefer Bayern’i karşılarken daha iyilerdi ve kolayca ceza sahalarına sokmadılar. Tüm oyuncular inanılmaz bir enerjiyle topa bastılar. Beraberlik bile onlar için fena bir sonuç değildi ve hücum yaparken de buna dikkat ettiler. En azından relegasyon noktasını sağlama aldılar denebilir.
Hafta kapanışında Leipzig ile Augsburg karşı karşıya geldi. Hafta içi Rangers’a Avrupa Ligi yarı finalinde elenen Leipzig, Şampiyonlar Ligi mücadelesindeki rakibi Freiburg kaybedince Leipzig’in şansı arttı ama bu maçta da yenilmemesi gerekiyordu. Rakip Augsburg ise bu haftanın sonuçlarıyla düşmemeyi garantiledi. Buna rağmen rakibi konsantre karşıladılar ve oyunun ilk bölümünde rakip kaleye daha çok şut çeken taraf oldular. Dakikalar ilerledikçe Augsburg biraz derine çekildi. Bu da Leipzig’in rakip yarı sahaya yerleşmesine sebep oldu. Hakem kararlarından hoşnut olmayınca daha da hırslanan takım ilk yarının sonlarına doğru Andre Silva ile golü buldu. İkinci yarı Augsburg daha da çözündü. Nkunku bu hafta da 2 golle katkı sağlarken defansta hataları olsa da Mukiele de 2 asist yaptı. 64’te Forsberg’in penaltısı ile Leipzig işi bitirdi. Rotasyona giden Tedesco’da takım daha fazla gol bulamadı ama haftayı ilk 4’te kapattılar. Son hafta Bielefeld ile oynayacaklar ama Bielefeld çok büyük bir ihtimalle düştü ve rakipleri Freiburg zorlu Leverkusen deplasmanına gidecek.
Yorumlar