Bundesrapor  #30

Bundesrapor #30


Ren derbisi haftasında aşağıdaki takımlar kayıplarla son haftalara daha da stresli girdi. Leverkusen’in puan kaybıyla Freiburg, Şampiyonlar Ligi potasına daha da yaklaştı. Kohfeldt ise farklı mağlubiyete rağmen şaşırtıcı biçimde hala koltuğunda.

Dortmund – Wolfsburg karşılaşmasında 24’te başlayıp 14 dakika süren kasırgayla henüz ilk yarıda maç sonucu tayin edildi. Henüz ilk dakikalarda Nmecha ile bir fırsat yakalansa da 24’te Rothe’nin ligdeki ilk maçındaki ilk golüyle korkunç bir süreç başladı. Sakat Guerreiro’nun yerine Schulz yerine Sürpriz olarak onu sahaya süren Rose, bu hamlesinin karşılığını henüz maçın ilk bölümlerinde aldı. Golünden önce de uzaktan bir şutla ofansifliğini gösterdi. Bundan sonraki 14 dakikalık sekansta art arda 5 gol geldi. Diğer bir ilginç nokta bu gollerden sadece birini Haaland attı ve diğerleri Witsel, Akanji ve Emre Can gibi defansif oyunculardan geldi. Geçen sezon ligin beğenilen kalecilerinden olan Casteels kötü bir sezon geçiriyordu ama bu maçı hafızasından sildirmek isteyebilir. Normalde teknik olarak kaliteli bir 3’lü defansa sahip olsalar da geçen sezonki performanslarıyla bazı büyük takımların radarına giren Lacroix, Brooks ve Bornauw da hem akan oyun hem de duran toplarda Casteels’e pek yardımcı olamadılar. Kohfeldt yaptığı değişikliklerle rüzgarı keserken Rose de skora rağmen geç rotasyona gitti ki kenarda Moukoko haricinde yine 2. takımın büyük potansiyelli oyuncularından Semic ve Bynoe-Gittens vardı ki taraftarlar onların Bundesliga’daki performansını fazlasıyla merak ediyorlardı ama maalesef fazla izleyemediler. Son bölümde Baku ile Almanca’da Ehrentor bizde ise şeref golü geldi ve bu tatsız maç bitebilecek en iyi şekilde Wolfsburg adına bitmiş oldu. Yine de Dortmund gelecek hafta oynanacak Der Klassiker yani Bayern maçı için moral depoladılar. Şampiyonluk şansları matematiksel olarak az olsa da Bayern kazanırsa şampiyonluğunu bu maçta ilan edecek ve eminim ki hiçbir Dortmund taraftarı bu zevki onlara tattırmak istemeyecektir.

Magath yönetimindeki 4. maçına çıkan Hertha Augsburg deplasmanında kazanarak düşmeme yarışında kritik bir 3 puan aldı. İlk maçta fiilen sahada olmasa da 2. galibiyete ulaşan Magath Hertha’yı düşme hattından çıkarmakla kalmayıp girdaba Augsburg’u tekrar geçti. Maçın genelinde daha atak olan topun sahibi olan taraf Weinzierl oldu ancak birçok net pozisyondan faydalanamadılar. Ayrıca ilk yarıda Hertha önde basmayınca istedikleri gibi oyun kurabiliyorlardı. Ancak ikinci yarı Magath presi öne taşıyınca direkt sonuç aldılar ve Suat Serdar, Richter’in asistinde çok şık bir gol attı. Schalke’nin düşüşü ile aynı doğrultuda olan kariyeri bu sezon da Hertha ile duraklamadaydı ve yine düşmeme mücadelesi veriyor ama istikrar sağlarsa Flick’in milli takım havuzuna tekrar girebilir. Weinzierl ise aslında son haftalarda geçen haftaki Bayern maçına kadar iyi sonuçlar almış hatta Mainz’dan 3 puan çıkarmıştı ama bitime 4 hafta kala yine aynı gerginliğin içine girdiler.

Rakibi Hertha’nın kazandığı haftada Stuttgart deplasmanda Mainz’ı zorlasa da yıkamadı ve düşme hattı için deplasmanda kritik bir 2 puan bıraktı. Svensson sakat Hack ve cezalı Aaron’dan eksikti ve bu eksikler takım defansına yansıdı. İlk yarı pozisyon bakımından kısır geçti ve en heyecanlandırıcı an 40’ta Mangala’nın şutuydu ama Zentner kornere çeldi. İkinci yarının ilk kısmında Stuttgart pozisyonlar bulan taraftı ama biri boş kaleye dahil olmak üzere bir çok imkandan faydalanamadılar. Svensson takımından ofansif reaksiyon pek görmeyince savunma arkasında geçen hafta olduğu kadar boşluk bulamayan Onisiwo kenara geldi ve yerine Ingvartsen’e bıraktı. Onun gelişiyle Mainz orta alanda çoğalarak daha olgun ataklar geliştirdi ama eski Mainzlı Florian Müller’i geçemediler. Stuttgart haftaya düşme hattındaki direkt rakibi Hertha’nın evine gidecek ve gelecek sezonunun da kaderini belirleyecek bir maça çıkacaklar.

Çeyrek finalde uzatmalarda elediği Bochum’u ligde ağırlayan Freiburg, Bochum taraftarını yine üzdü ve o maçta uzatmalarda gol atarak onların kabusu haline gelen Sallai bu maçta da bu ünvanını pekiştirerek Bochum kalesine bu sezon 2 gol daha bıraktı. Maça hızlı ve ofansif başlayan Freiburg’da henüz ilk bölümde gelen bir diyagonal pasla sağdan hareketlenen Kübler şık bir gol attı. Bu sezona kadar kariyerinde Bundesliga’da hiç gol atamayan Kübler ilk golünü Eylül’de Augsburg’a atmıştı. Bu maçta da gol atarak istatistiğini geliştirdi. Daha sonra ise yine ceza sahasına girerken sağda bu sefer Sallai kaleci Riemann’ı geçti. İlk yarıda net pozisyonlar bulmaya devam etmelerine rağmen bu skorla devre arasına gidildi. İkinci yarının ilk bölümlerinde Jeong’un kişisel becerileri ile yarattığı pozisyonda Macar oyuncu bu sefer kafa ile kaleciyi avladı. Bochum tarafında ise daha çok uzaktan şutlarla Flekken denendi ama somut şanslar bulamadılar. İkinci yarıda da Nico Schlotterbeck duran topta net bir pozisyonu harcadı. Stafylidis ve Reis’ın kırmızı görüp atılmasıyla Bochum maçtan tamamen koptu ve oyunun temposu yavaşlarken son düdükte Freiburg sahadan galip ayrıldı. Leverkusen’in de yenilişi ile ki fikstürlerinin son haftasında Leverkusen var ve dolayısıyla onlara Şampiyonlar Ligi şansı doğdu. Her ne kadar ufak kalibreli takımlar Avrupa Kupaları’na katıldıktan sonra sendelese de Freiburg pandemi esnasında stadyum inşa etmesine rağmen geçen sezonu zararsız kapattı ve gelecek sezon da gelenekten kopup yöresel bir firma yerine İngiliz Cazoo firması takımın sponsoru olacak. Gidişat artık sadece oyuncu yetiştirip ligde kalmaya gayret göstermek isteyen bir takım olmaktan ziyade Avrupa Kupaları’na da giderek, iyi scouting ve akademiyle daha üst siklete geçme yönünde gibi ve kulüpten hali hazırda her sene çok potansiyelli isimler çıkıyorken artık bunları daha fazla takımda tutup kendi planları için kullanmak isteyebilirler. Yine de Nico Schlotterbeck’in kalması çok küçük bir ihtimal gibi.

Cumartesi akşamı haftanın en önemli olaylarından biri olan Ren derbisine sahne oldu. Baumgart ile masal gibi bir sezon geçiren Köln, ezeli rakibi Gladbach’a konuk oldu. İlk maçta evlerinde farklı kazanmışlardı ve bu maçta da taraftarın beklentisi, Gladbach’ın da istikrarsız sezonunu düşününce yüksekti. İlk yarıya da hızlı bir başlangıç yaptılar. Sahaya geniş yerleşirlerken attıkları uzun paslarda Gladbachlı oyuncuların tepkisizliği ilginçti. Köln hücum hattındaki oyuncular 3. bölgede çok rahat pas yaparak Sommer’in kalesine kolay ulaştılar. Ayrıca vuruşlarını yaparlarken de onları karşılayıp vuruş açısını kapatacak müdahale ilk yarıda pek görülmedi. Yeniden doğan Modeste’in yanında Kainz ve Ljubicic rahat goller atarken Uth da asistleriyle gollere katkı sağladı. Önce Ginter-Scally, sonra da Kramer ve Netz hamleleri ile bu dolaşımı yavaşlatan Hütter’in ekibi pozisyonlar hazırlamaya başladı ama ilk gol Embolo ile geç geldi ve kalan süre farkı azaltmak için yeterli olmadı. Bu galibiyetle 7. sırada kalmaya devam ettiler ve Freiburg ile Leipzig’in kupadaki durumlarına göre 7. sıra da Avrupa potasına dahil olabilir. Öte yandan Union’u da yakından takiplerini sürdürdüler.

Düşmesi her hafta daha da muhtemel hale gelen Leitl’ın ekibi Fürth buna rağmen mücadeleyi bırakmayarak Hoffenheim deplasmanından 1 puanla döndü. Maçtan önce bu hafta düşmeyeceklerini söyleyen Leitl lafının arkasında durdu ve Hoffenheim’a karşı 90 dakika direndiler. İlk maçta Hoffenheim 6 gol atmıştı lakin bu maç Linde’yi geçemediler. Fürth daha çok defansif kalsa da uzaktan şutlarla onlar da şanslarını denediler. Son bölümde Hoffenheim baskıyı arttırdı ama fileleri havalandıramayınca Avrupa Kupaları mücadelesinde yara aldılar. Bir ara ufak da olsa Şampiyonlar Ligi şansları bile mevcuttu. Union Berlin ve Köln’ün takılmasını ve / veya bir Avrupa Kupası bileti daha verilmesini bekleyecekler.

DFB Pokal’den sonra Şampiyonlar Ligi’nden de elenen Bayern odağını lige çevirdi. Düşme hattındaki rakibini farklı geçerek taraftarları ile tekrar barıştı. Kramer’in ekibi rakip kaleden ziyade Bayern’i yavaşlatmaya yönelik oynadı. İkili mücadelelerde rakibi fizik olarak yormaya çalıştılar. Kimmich’in savunma arkasına sol ve sağ iç koridorlara attığı paslara engel olamadılar ve skor da geldi. Lewandowksi bu hafta gol atamasa da asist ile katkı verdi.  Ayrıca Bayern II takımında 15 maçta 16 gole imza atan Hırvat oyuncu Gabriel Vidovic de birkaç dakika olsa da Bundesliga atmosferini soluyabildi. Nagelsmann her fırsatta ufak süreler olsa da Bayern II ve U19 takımlarından oyuncuları Bundesliga ile buluşturdu ve amaç transferin yanında alt yapıdan isimleri de ilerleyen zamanlarda rotasyonlarda kullanmak çünkü bu sezonun genelinde Covid ve sakatlıklar sebebiyle zor durumda kaldılar. Genç oyuncularla oluşturulacak geniş bir seçki aynı zamanda as oyuncuların da dinlenebilmelerini sağlayabilir. Kramer de bu maçta sakatlıklar sebebiyle henüz ilk yarıda Laursen ve Kunze’yi kenara alarak 2 zorunlu oyuncu değişikliği yapmak zorunda kaldı. Bitime 4 hafta kala 17. sıradalar. Fikstürlerinde ise Köln ve Bochum deplasmanının yanında Hertha ve Leipzig’i evlerinde ağırlayacaklar. Kalan 4 maçta artık gol yememek ve yenilmemek yetmeyebilir ve Kramer’in daha vertikal hücuma dayalı bir plan geliştirmesinde fayda olacak çünkü takım geriye düştüğünde kolay kolay geri gelemedi. Hızlıca bir arama yapıldığında bunun bu sezon sadece 7 maçta geriye düştüğünde ardından skoru eşitleyebildi ve bu maçların çoğunda yine de puan kaybetti.

Avrupa Ligi’nde Barcelona galibiyeti sonrası rotasyona giden Glasner Berlin’de Union’un misafiri oldu. Her ne kadar Barcelona alışık olduğumuz gücünde olmasa da olağanüstü bir Avrupa sezonu geçiriyorlar. Ama karşılarında da yine Avrupa hayali kuran bir Union vardı. Sakatlığı sonrası ligin 2. devresinde form tutan Awoniyi ve daha sonra Prömel’in harika golüyle Union maçı erken açarak skoru 2-0’a getirdi. Awoniyi ilk golde vücudunu ligin ikili mücadelelerde ortalama üstü stoperlerinden Hinteregger ve N’dicka’ya karşı çok iyi kullandı. Union maç boyunca uzun savunma arkasına pasların yanında önde baskıyla yorgun rakibini zorladı ama ikinci yarı isabet konusunda problem yaşadılar. Frankfurt’un maç yorgunluğu çok hissediliyordu çünkü ligin koşu mesafesi en iyi takımlarından biri olarak bolca boş alan verdiler. Ligin bitimine 4 hafta kala tekrar Avrupa Kupaları hedeflendiğinden pek puan kaybetme lüksleri kalmadı ama iyi haber gelecek hafta bu yarışta direkt rakipleri Hoffenheim ile oynayacak olmaları. Union ise DFB Pokal yarı finalinde Leipzig ile karşı karşıya gelecek.

Haftanın yüksek profilli kapanış maçında Leverkusen, Tedesco ile uçuşa geçen Leipzig ile kendi evinde karşılaştı. Lig ve DFB Pokal’in yanında Gasperini’nin Atalanta’sını eleyerek yarı finale çıkan Tedesco Nkunku gibi isimleri ilk yarıda dinlendirdi. İlk yarı oyunun hakimi Leverkusen’in olmasının yanında Leipzig 0 şut ve dolayısıyla 0 xG ile devre arasına gitti. İlk yarı Leipzig hücumu işlemezken daha çok Leverkusen ataklarını savuşturdular.  İkinci yarı Fransız yıldızın oyuna girmesi Leipzig ataklarına direkt yansıdı. İlk önce kendisi ceza sahasına girip düşürülünce kaleyi göremese de daha sonra solda Kussounou’nun hatasında kapılan topta Szoboszlai’yi iyi bir ara pasla topla buluşturdu ve geçen sezon gelişi ile herkeste büyük bir beklenti oluştursa da yeni yeni lige ısınan Macar oyuncu şık bir vuruşla golünü attı. Leverkusen atakları ikinci yarıda da olgun olmayınca ve kaleyi bulamayınca hem maçı hem de 3. sırayı rakiplerine kaybettiler ve aynı zamanda Freiburg ile puan farkları da 1’e indi. Dolayısıyla Şampiyonlar Ligi katılımları da zora girdi.

Yorumlar