Leverkusen harici ligin ilk 5 sırası haftayı galibiyetle kapattı. Ligin dibindeki son 4 takım da kaybederek 14. sıradan daha da uzaklaştılar. Magath’ın gelişi Hertha’nın evinde Union’a kaybetmesine engel olamadı.

Ligin sonlarına yaklaştığımız 29. haftada Dortmund, Stuttgart’a konuk oldu. Kalajdzic’in Covid sebebiyle takımda yer almaması sonucu Matarazzo’nun bu sezon eksiklerle olan derdi bu maçta da devam etti ki son haftalarda toparlamaya başlamışlardı. Rose de henüz maçın başında Reyna’yı kenara almak zorunda kaldı ve maçın skorunu şekillendiren Brandt oyuna girdi. İlk yarı şanslar bulan Tomas ve Marmoush bunları değerlendiremedi. Dortmund skor olarak önde olmasına rağmen özellikle sağ tarafındaki alanı iyi kapatamadı. Maçın son kısmında Stuttgart gole birçok kez yaklaştı. Geçen hafta Leipzig’e farklı kaybeden Matarazzo bu hafta kazanarak Bayern’i takibe uzaktan da olsa devam etti.

Şampiyonlar Ligi’nde alınan Villareal yenilgisi sonrası Augsburg’u ağırlayan Nagelsmann, tandemde rotasyona giderek Nianzou ve Richards ikilisini kullandı. Maç boyunca oyuna hükmeden taraf beklendildiği gibi onlar oldu ama beklenmeyen Gikiewicz’in nefis kurtarışlarıydı. Ceza sahası içinde pozisyon üretmekte zorlanan Bayern’de Kimmich ile uzaktan şansını maç boyunca birkaç kez denerken ayrıca kenardan ortalarla da Gikiewicz’i aşmaya çalıştılar. Augsburg Vargas ve Caligiuri’nin cılız pozisyonları harici maç boyunca Neuer’i pek zorlayamadı ve son dakikaya kadar en azından 1 puanla dönmek için mümkün olduğu kadar dayandılar. Sol kanattan gelen ortada Lewandowski’nin kafa vuruşunu “refleksiyle” eliyle kesen Oxford, Lewandowski’nin bu hafta da gole ulaşmasını ve Bayern galibiyetine sebep oldu. Defans hattı yediği 46 golle pek iyi sayılmasa da bu maçta yine de kilit oyuncuları ceza sahasına yaklaştırmayarak iyi iş çıkardılar. Haftaya Hertha ile ligde kalma adına kritik bir maça çıkacaklar. Bayern’de ise Barcelona ve Lewandowski dedikoduları sezon bitişine yakın taraftarları endişelendirdi.

Kabus gibi bir sezon geçiren Gladbach’ta son düzlüğe girilirken işler yoluna girmeye geç de olsa başladı.  Fürth deplasmanından da galip çıkan Hütter son 4 maçın 3’ünü kazandı. Maçın ilk bölümünde bu yukarı doğru olan ivmeye etkileri bulunan Plea ve Thuram ile 2 farkla öne geçtiler. İki oyuncu da geçen sezon Rose’nin kilit isimlerindendi ve henüz şimdi arka arkaya iyi performans göstermeye başladılar. Haftaya Rhein derbisinde Köln ile karşı karşıya gelecekler. Fürth için ise makas daralıyor. Matematiksel olarak kalan 5 hafta lehlerine sonuçlarla sonuçlansa dahi en iyi ihtimalle 15. sıraya kadar çıkabilecekler ki bu oldukça zor.

Haftanın seyir zevki olarak belki de en iyi maçı sayılabilecek Köln – Mainz karşılaşması, Baumgart’ın ekibinin taraftarı önünde 2 farkla gerideyken maçı çevirmesi ile sansasyonel sonuçlandı. Mainz’dan kiralanan Kilian maçın kilit isimlerindendi keza ilk yarıda Burkardt’ın şutu ondan sekerek Schwäbe’yi kontrpiyede bırakarak ağlara gitti. Golden sonra iki takımda orta sahadan uzun paslarla rakip defansın arkasına sarkmaya çalıştı. Boetius ile bunu başaran Mainz gol bulamadı ancak bir sonraki denemede ikinci yarıda Onisiwo golü buldu. Baumgart gol sonrası 2 kanat oyuncusu ve sol bek Horn’u kenara aldı. Oyuna aldığı isimler direkt etki etti. Önce köşe vuruşunda Skhiri’nin golü geçen hafta olduğu gibi kaleye yönelse de dışarı giderken başka oyuncuya pasa dönüşen Modeste şutu sonucu geldi. Köln rakip yarı alanda çoğaldı ve bekler de çizgiye yerleşerek hücuma dahil oldu ve sağ içe dönüşen Ljubicic sert plasesiyle skoru eşitledi. Duran topları en çok seven takımlardan Köln, bu maçta silahını son dakikada da kullandı ve Salih’in kafa vuruşu kaleciden sekerek yenilen ilk golde negatif anlamda etkisi bulunan Kilian, Köln’e galibiyeti getirerek asıl kulübünü üzdü. İki takımın da Avrupa kupaları için şansı olsa da Köln’ün katılım olasılığı bu maçla daha da arttı.

Arka arkaya 3 mağlubiyetle son yılların en kötü kulüp performansını gösteren Wolfsburg bu hafta farklı kazanarak nefes aldı. Farklı mağlubiyete rağmen Kramer’in ekibi maçın ilk net pozisyonunu buldu ve kaleyi tekrar devralan Casteels’in kurtarışı erken bir kırılma anıydı. Bu pozisyondan sonra Bielefeld hücumu Casteels ile kolay kolay buluşamadı çünkü defansta kontrol altına almaya çalıştıkları bir Lukas Nmecha vardı. 11’de ilk golü bulduktan sonra milli takıma da kısa süre önce seçilen genç oyuncu iyi performansını sürdürdü. Bunda sol bekte bu maçta şans bulan Gerhardt’ın da katkısı vardı. İlk yarıyı 2-0 önde kapattı. İlk yarıda zorunlu olarak hali hazırda 2 değişiklik yapan Kramer ikinci yarının başında tekrar müdahalede bulunmadı. Arnold’un frikiği ve Kruse’nin kafa golüyle fark daha da arttı. Kaybedecek bir şey kalmayınca 3 ofansif oyuncu değişikliği ile geç de olsa karşı atağa kalkmak isteyen Kramer, 79’da Krüger’i de sakatlığı sebebiyle kaybetti. Kalan kısımda Wolfsburg ilk 1 saatteki kadar ofansif olmayınca maç da bu şekilde sonuçlandı. Bu iki takım gelecek hafta ligin ilk iki sırasıyla karşılaşacak ve Bayern’i evinde ayarlayacak Kramer için gelecek hafta ligde kalma adına çok büyük.

Pazar gününün açılışında Bochum, Simon Zoller’in  diz sakatlığı sebebiyle verdiği uzun aradan sonra sahalara döndüğü maçta Leverkusen ile karşılaştı. Henüz maçın ilk yarım saati biterken sakatlanan Tah yerini Bakker’e bıraktı. Schick ve Paulinho’lu hücum hattı tehlikeler yaratsa da Bochum setini aşmakta zorlandılar. Kazanılan penaltıyı ise Diaby ayağı kayıp düşerek 2 dokunuşla kaleye gönderdi ve bu talihsizlikle penaltı çift vuruşa dönüştü. Penaltıyı kaçırmaktan bile daha tat kaçırıcı bir sonuç olabilir. Bu şansı değerlendiremedikleri gibi penaltı sonrası oyunun son bölümünde Bochum’a da pozisyonlar verdiler. Thomas Reis’ın ekibi de Hradecky’i yeterince zorlayamadı ve ligde pek alışık olmadığımız 0-0 skoru ile maç sona erdi.

Barcelona karşısında hatırlanası bir performans gösteren Frankfurt kendi evinde aldığı beraberlik sonrası hafta sonu da Freiburg ile karşılaştı. Maçın ilk yarısında çevre aktivistleri kendilerini boyunlarındna Trapp’ın koruduğu kale direklerine kilitleyerek küçük bir gösteri yaptı. İlk yarıdaki güç dengesine bakılırsa da oyunun kontrolünü daha çok elinde tutan taraf Glasner’di. Somut gol şansı ise görece azdı. Freiburg’un ise tek kaleye kadar giden atağı 27’de Höler’in hızlı olarak Demirovic’e attığı kontrayı başlatan pası sonrası Freiburg bir anda Trapp’ın kalesinde kalbalıklaştı. Frankfurt’un hızlı geri koşamadığı pozisyonda Grifo, Sallai’nin pasıyla golü attı. Golün hazırlanışında asistte adı olmasa da Höler ve Demirovic’in payı büyüktü. İkinci yarı Frankfurt, Flekken’in kalesini daha sık zorladı. Devrenin ilk bölümünde solda alan bulan ve maç boyunca koşu mesafesi ve hızıyla anormalitesini kanıtlayan Kostic skoru eşitledi. Golden sonra Streich öndeki 3lü pres makinelerini değiştirdi ve Petersen’in girişiyle gözler ona çevrildi. Bu sezon attığı 5 golün 4’ünü sonradan girerek atan ve geçen maçta Bayern’i de boş geçmeyen Joker duran topta golünü attı. Glasner Kamada ve Hrustic hamlesiyle son bölümde yoğunluğu arttırdı. Bu son bölümü de ofsayt sebebiyle sayılmayan Kamada ve direkten dönen Hrustic şutu harici golsüz kapatan Freiburg, Avrupa kupalarına katılım için kritik bir deplasman galibiyeti aldı. Hoffenheim’ın da Leipzig’e kaybedişiyle 5. sırada biraz daha rahatladı fakat fikstüründe Union, Leverkusen ve kupada zor elediği Bochum var. Dolayısıyla durum hala kritik. Ama alternatif olarak kupada da final oynayabilmeleri durumunda Leipzig’in Şampiyonlar Ligi şansını düşünürsek Avrupa Ligi’ne katılmaları muhtemel.

Hafta kapanışında spikerin tabiriyle “El Nagelsmannico” da Hoffenheim Leipzig’in rakibiydi. Atalanta’ya karşı iyi bir mücadele ortaya koyup berabere kalarak şansı ikinci maça bırakan Tedesco’nun ekibi, öndeki Hoffenheim baskısını uzun ve dikine paslarla aşıp henüz ilk yarıda farkı arttırdı. Laimer geçen hafta olduğu gibi ofansif bir roldeydi. Nkunku gol ve asist katkısıyla takımın itici gücüydü. Hoffenheim defansı yumuşak kalınca yeteneklerini daha kolay yansıttı. İkinci yarı Tedesco yaptığı değişikliklerle rölanti de olsa hücumdaydı. Leipzig’in lige çıktığı ilk zamanlarda olduğu gibi Poulsen ve Halstenberg ilerideki gol ayaklarıydı. Hoffenheim iyi niyetli ama inefektif önde baskısını sürdürdü ama gol pozisyonları üretemeyince haftayı farkla mağlup kapattı. Leverkusen’in puan kaybettiği haftada Leipzig 1 puan geride onu takibini sürdürdü.