Bundesrapor  #25

Bundesrapor #25


Bu hafta ligi daha yakından takip etmek için Red Bull Arena’da, Freiburg deplasman tribününde yerimi aldım. Hafta odağımda daha çok bu maç olsa da diğer maçları elimden geldiğince derledim


Hafta açılışında Bielefeld deplasmanına giden Augsburg önceki haftalardaki gibi bol ikili mücadeleli sert bir oyun koydu. 3-4-3 ile çıkan Weinzierl bu oyununa ilk yarıda Uduokhai’yi kurban verse de Winther de iyi maç çıkardı. Bielefeld tarafında iş yine Wimmer ve Okugawa’ya düştü. Wimmer sağda etkili şekilde topu aktarırken Klos’u da gol ihtimali yüksek bir pozisyona soktu ama o pek iyi vuramadı. İkinci yarıya Augsburg hızlı başladı ve Bielefeld defansı 50’de takımın ve ligin emektar ve en golcü isimlerinden Caligiuri’yi boş bırakınca o da bu fırsatı kaçırmayıp sert bir vuruşla Gikiewicz’i mağlup etti. Bu skorun üzerine Kramer’in Okugawa ve Wimmer’i çıkarması ilginç bir karardı ve daha sonra gelen ofansif değişiklikler de sahaya yansımadı. İleride Klos yerine Lasme gibi hızlı bir isim, Klos’a göre daha etkili olabilir ama Ortega’nın degajları ve taraftarlarca sevilmesinden ötürü Klos’un takımdaki yeri sağlam. Takım ise ligde zorlanıyor ve düşme hattındaki direkt rakipleri Augsburg’a evlerinde kaybetmek onları daha da zor duruma soktu.

Uzun bir yolculuğun sonunda Red Bull Arena’ya ulaşıp, Freiburg tribününde yerimi aldım. 25 bin taraftarın izin verildiği stadyumda tüm biletler satılmıştı. Takımı desteklemek için Freiburg’dan bu uzun yolculuğa çıkan birçok insan vardı. Benim de Polonya’dan bu maç için geldiğimi duyunca şaşırdılar. Stadyum oldukça güzel bir kompleks ancak deplasman tribününe ulaşmak için yürümek gerekiyor. Ama bu uzun yolculuk ve yürüyüş maç atmosferini düşününce önemini yitirdi. Maç öncesi çoğu Freiburglu’nun bir iyimser, bir de realist tahmini vardı ve realist tahminler Leipzig’i favori çıkarıyordu. İki yarıda da topa sahip olan daha çok Leipzig’di ancak ilk yarı çok fazla pas hatası ve top kaybı yaptılar. Bu onların ritimini bozarken Freiburg’a da kontra fırsatları veriyordu. En olgun atakları çaprazdan takip ettiğim pozisyonda ceza sahasına atılan derin bir toptu. Leipzig defansı anlık uykuda kalırken Demirovic Gulacsi’nin üzerinden yumuşakça aşırtarak bu atağı gole çevirdi. Daha sonra yoğun bir Leipzig baskısı başladı ama hala organize olamıyorlardı. Maalesef Freiburglu oyuncular oyunu soğutmak için bu maçta ekstra çaba gösterip tempoyu düşürdüler. İkinci yarı Tedesco 59’da duruma el atarka Andre Silva, Olmo ve Heinrichs gibi daha ofansif isimleri sahaya atarak baskıyı daha da arttırdı fakat Freiburg defansı topları iyi karşılayıp bolca pas arası yaptılar ve ikili sıkıştırmalarla toplar kaptılar. Bunu ileri aktarmada sıkıntı yaşadılar ve ilk yarıda olduğu gibi yer yer Schlotterbeck’in inisiyatif alıp topla ileri çıkıyordu. Bunu aslında Haberer’in arada denemesi gerekiyordu ama ileride top tutamadılar. Ardından Szoboszlai hamlesi de gelince yine bulunduğum taraftaki Freiburg kalesi arka arkaya badireler atlattı. Ancak çekirge 90. dakikada Angelino’nun yerden yumuşak plasesinde sıçrayamadı. 4 dakikalık uzatma da Freiburg için çok uzun geçti ve galip gelebilecek olsalar da 1 puan onlar adına karlı bir sonuç oldu.

Leverkusen’i ağırlayan Bayern’de Müller kadroya döndü. Seoane ise bu hafta rakip Bayern olunca daha defansif bir kadroyla çıktı. Schick’in yokluğunda Alario’ya dönmüştü ama bu maçta kontraları düşünerek Adli’yi kullandı. Rakibi karşılarlarken de 5’li defansa geçtiler ama 18 dakika dayanabildiler. Duran toptan gelen Süle golünün yanında Hradecky’e terini silme şansını bile bazen zor verdiler. Seoane kontra hedeflerken golleri ise duran toptan her zaman rakip kaleye atmasına alıştık olduğumuz Thomas Müller’den geldi. Bu golden sonra daha fazla yüklenmesini beklediğimiz Bayern maç bitimine kadar pozisyonlar yaratsa da tekrar öne geçemediler. Sabitzer ve Musiala bazı pozisyonlarda forvet arkası ve forvet gibi rakip kaleye oldukça yakın oynadı.Bunun yanında rakibe de fırsatlar tanıdılar ama çok eleştirilen Ulreich bu hafta iyi bir maç çıkardı denebilir. Bu sonuçla son 4 maçta Bayern’e yenilen Leverkusen kötü seriyi sonlandırdı. Bayern hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde Salzburg’u rövanş maçında ağırlayacak ve aslında asıl odak belki de o maç olabilir keza ilk maç 1-1 sonuçlanmıştı.

Hafta içi DFB-Pokal’de Freiburg’dan son dakikalarda yedikleri golle mağlup olan ve son 2 maçta kendi evinde galibiyet göremeyen Bochum bu hafta Fürth’ü ağırladı. Freiburg maçında yaptığı hata sonucu kupadan elenmelerinde pay sahibi olsa da taraftar ve takım tarafından sahip çıkılan Leitsch, bu maçta attığı golle takımına katkı vererek ona güvenenlere karşılık verdi. Fürth ilk yarının ilk bölümü haricinde pek varlık gösterememişti ama ikinci yarı uzun toplarla rakip kaleye beraberlik için yöneldiler. Bochum bu topları iyi savunsa da Hrgota’nın şutu bu sezon beğeni toplayan genç defans Bella Kotchap’a çarparak gol oldu. Reis direkt reaksiyon verip Pantovic ve Asano gibi daha proaktif oyuncuları sahaya sürdü ve Fürth fazla kutlayamadan tekrar öne geçtiler. Son bölüm pozisyon olarak kısır kaldı ve Bochum bu sefer skoru tutarak bu sezon beraber Bundesliga’ya çıktığı rakibi Fürth’ü bir kez daha yendi.

Arka arkaya 4 kez mağlubiyetle sahadan ayrılan ve 9 maçtır kazanamayan Tayfun Korkut bu hafta bu kötü istatistiğe birer çentik daha attı ve Glasner 3 mağlubiyetten sonra Berlin’de nefes aldı. Korkut geldiğinden beri Dardai döneminde daha az şans bulan isimleri daha çok kullanıp bir itici güç yaratmak istiyor ve aslında sonuç da alıyor ama takım oyunundaki eksiklerle yan yana koyunca bireysel anlık sekanslar Hertha’yı bu hafta da ileri taşıyamadı. Kanatlarda Kostic ve Knauff’a ikili üçlü sıkıştırmalar yapsalar da topu çevirmelerine engel olamadılar ve 2 gol kanatlardan geldi. Rakip karşısında alan kapatmada iyiler ancak doğru zamanda doğru müdahaleyi yapamadılar ve Frankfurt’un son maçlara nazaran oyuncularının son tercihleri daha efektif olunca skor da beraberinde geldi. Frankfurt da defansta problem yaşasa da Hertha’nın atakları yeterince tehlikeli değildi ki takım son 4 maçta 6 gol yedi. Her ne kadar Bundesliga’da kalede gol görmeden maç tamamlamak nadirleşse de Glasner defansif olarak kuvvetli bir imaj bırakıyordu. Son zamanlarda bunu görmek zor.

St. Pauli’yi eleyip DFB Pokal’de yarı finale çıkıp Leipzig’in rakibi olan Union, Wolfsburg’a konuk oldu. Rakibine maç boyunca neredeyse tüm istatistiklerde üstünlük kursa da nihai sonuç her zaman rakip kaleye attığı gollerine alışık olduğumuz Awoniyi’inin kendi kalesine attığı golle Wolfsburg’u sahadan galip çıkardı. İkinci yarı Fischer’in müdahaleleri ile Casteels’e zor anlar yaşatan Union hücum hattı, Wolfsburg’un hızlı çıkarken kaybettiği toplarla daha da ivmeli geldi ama beraberlik golünü bulamadılar. Eksikler sebebiyle sakatlığı sebebiyle uzun süredir takımda olamayan Xaver Schlager ve bu sezon yeni yeni şans bulabilen Bialek maça sahada başladı. Kadro o kadar geniş ki alternatifler dahi bir çok Bundesliga takımının ilk 11’ine girecek kalitede ancak Kohfeldt bu avantajı puan olarak yeni yeni kullanmaya başladı.

Cumartesi akşam üstü seansı oldukça sürpriz bir geri dönüşle sonlandı. Ligde zor zamanlar geçiren iki teknik direktör karşı karşıya gelirken ilk başta Hütter’in ekibi sezon başından beri belki de istediğini sahaya yansıttı. Oyun hazırlanışları ve savunma dönüşleri 40 dakika oldukça iyi ilerledi. Plea ve Thuram geçen sezondan esintilerle takımı 2 farkla öne geçirdiler. Onlar adına bu maç ritim bulmaları için birçok imkanı veriyordu. Ama Wataru Endo, Bensebaini’nin hatalı pasında önüne gelen topla bu gidişatı tersine çevirdi. Bu golle soyunma odasına psikolojik olarak maçta kalarak girdiler. Döndüklerinde de Stuttgart bu sezon belki de hiç olmadığı kadar ofansif bir görünüm verdi Tomas ve Marmoush’un şansları pek yaver gitmese de geçen sezon piyango gibi ortaya çıkıp fark yaratsa da sakatlıktan döndüğünden beri takıma ful katkı veremeyen Kalajdzic bu maçta hem takımı hem de kendisini lige döndürdü. Yakın fikstüründe kendileri için kolay maç yok ama direkt rakipleri Bielefeld ve Hertha deplasmanlarına gidecekler. Dolayısıyla bu maç dönüm noktası olması için iyi bir maç ki Gladbach da bu sonuçla alt gruba daha da yaklaştı keza Stuttgart ile puan farkları 5.

Pazar’ın tek ve haftanın da kapanış maçı olan Köln – Hoffenheim karşılaşması oldukça tempolu ve mücadele seviyesi yüksekti. İki takım da rakip defansın arkasında boşluklar bulup pozisyonlar yakaladı. Köln ortalarla ve Modeste’ye atılan uzun toplarla Baumann’ı zorlarken Hoffenheim kanat oyuncuları Bebou’ya daha 6 pasa yakın net toplar attılar. Bebou ilk yarıda 2 net gol fırsatını çeviremedi ve ona çok benzeyen ve onun formasını alan bir oyuncuymuş gibi görünüyordu ve bitiriciliği ise standarttan çok uzaktı. Ceza sahasına açılan bir topta onun alnına ikram gibi gelse de o şaşkın biçimde kaldığı bir pozisyonda içinde dahil değilmiş gibi durdu ve tabir yerindeyse top ona çarparak kaleye gitti. Diğer tarafta Modeste de ilk yarıda net fırsatlar buldu iki takım da gol atmamaya yemin etmiş gibilerdi. İkinci yarıya Hoffenheim daha hızlı girdi ve Rutter hamlesi de hareket getirdi. Leipzig, Freiburg ve Leverkusen’in puan kaybettiği haftada Hoeneß Köln’den 3 puanla çıkmak istiyordu. Raum’un ortasında Posch ile gol geldi ve daha sonra da 2 topları direkte patladı. Golü yedikten sonra Baumgartner riskleri alıp kenar ortaları bombardımanı ile rakip kaleyi zorladı. Hoeneß bunun için de Vogt’u oyuna aldı ve bir doğru müdahalede daha bulundu. Kazanılan topları ileride tutmaya çalışarak da skoru koruyup puanı aldılar.

 

 

 

Yorumlar