Bundesrapor  #24

Bundesrapor #24


Dortmund harici üst sıradaki takımların hepsinin galip geldiği haftaya Seoane’nin takımı parladı. Alt sıralarda ise haftayı puanla kapatabilen sonuncu Fürth ve Dortmund’u ağırlayan Augsburg oldu. Her maçtan önce Ukrayna'nın Rus işgalinde hayatını kaybedenler adına saygı duruşunda duruldu.

Hafta açılışında Matarazzo galibiyeti son yarım saatte kaybetti. İlk başta etkili başlayan takım ikinci yarıda defans çizgisini oldukça geriye yasladı ve bu hat da son yarım saati çıkaramadı. Mangala’nın sakatlığı ile zaten orta sahada güç kaybettiler. Defansı karşılarken normal ataklarda fena değillerdi ama Baumgartner işe kendi becerilerini katınca hesaplar değişti ve takımına attığı gollerle galibiyeti getirdi. Stuttgart topu aldığında ileri şişirmek yerine tutup oyunu soğutsa puanla çıkabilirdi.

Schick’in sakatlığı sebebiyle tekrar Alario’ya dönüş yapan Seoane, Bielefeld karşısında rakibini sürklase ederek kazandı. Paulinho’ya da 11’de şans veren İsviçreli, konuk ekibi ilk dakikalardan itibaren baskı altına alıp tehlikeli pozisyonlar buldu. Bielefeld defansı 30’a kadar dayanabildi. Diaby ikinci yarı daha da yıpratıcı oldu ve kendi yarattığı boşluklarla özellikle Ramos’un zaaflarını kullanıp farkı arttırdı. Bielefeld’de Kramer ikinci yarı hamlelerde bulunsa da Wimmer ve Okugawa bu maç daha pasif kaldılar. Bu mağlubiyetle Leverkusen, Şampiyonlar Ligi potasındaki yerini sağlamlaştırdı. Bielefeld ise şanslı ki alt sıralardaki takımlar da Fürth harici puan çıkarmakta zorlanıyorlar.

Union Berlin’in yokuş aşağı gidişatı bu hafta zorlu rakip Mainz karşısında son buldu. Evlerindeki maçta uzun süredir gol atamayan oyuncularıyla farklı galip geldiler. En son diğer Berlin takımı Hertha ile 16/17 sezonunda  Bundesliga’da golle buluşan Haraguchi bu maçta takımın 2. golünü attı. Kruse’nin yokluğunda ileride topları daha çok kullanacak bir isime ihtiyaç duyuyorlardı ve bu maçta Sheraldo Becker bu rolü aldı. Sürati ve kanatlardan içeri oyunuyla 3 golde de katkısı vardı. Ligin en agresif oyuncularından Kohr’un kırmızı kartı da Svensson’un işini zorlaştırsa da onlar yine son ana dek ilerideki preslerini sürdürdüler. Aslında bu hamle Union’u geçen sezondan beri ileri çıkan defansın boşluklarını iyi değerlendiren Union’a pozitif etki etti. Mainz  adına da Burgzorg ligde ilk kez fileleri havalandırdı ama bu gol takımına yetmedi.

Koltukları bek konforlu olmayan iki isim Hütter ve Kohfeldt, Gladbach’ta karşı karşıya geldi. İlk yarı ile ikinci yarı farklı oyunlar olan maçta Hütter’in ekibi ilk devre prensiben defans yapmadı denebilir. Wolfsburg’un kanatlardan kurdukları oyunlarda kendi sahalarındaki Wolfsburg hücumcularını karşılayamadılar. Geçen hafta ligdeki ilk skorunu bulan Wind bu hafta da devam etti. İlk yarı bir kritik pozisyon daha bulsa da devamı gelmedi. Duran toplarda bu sezon tarumar olan Gladbach defansı bir köşe vuruşu golü de Bornauw’dan yedi ve o da Wolfsburg hesabını açmış oldu. İkinci yarı daha temkinli olan Wolfsburg’un karşısında bambaşka bir Gladbach vardı. Lacroix’nın Thuram’a yaptığı hiçbir sporda yeri olmayan garip faulü momentumu Gladbach’a daha da kaydırdı. Defans onlar adına pek öncelik gibi olmasa da daha da geri planda kaldı. Plea ve Thuram en efektif maçlarından birini çıkarırken skoru eşitlemekle kalmayıp galibiyet şansı dahi yakaladılar ama VAR engel oldu. İki takımın da puana çok ihtiyacı vardı ve eşit paylaşarak dağıldılar. İkisi adına da gergin geçen bir sezon olmaya devam edecek gibi.

Sezona en az 40 puan parolasıyla çıkan Freiburg bu hedefine 24. haftada ulaştı. Haftalardır Covid sebebiyle sürekli eksik kadrolarla çıkan Tayfun Korkutbu hafta da kaleci bulmakta zorlandı ve rezerv takımın kalecisi genç Lotka ile başladı. İlk dakikalarda kurtardığı frikik ve özgüveniyle beğeni toplasa da penaltıyı engelleyemedi. İlk devre etkin başlayan Freiburg ikinci yarı frene bastı ve önde baskı uygulayan Hertha da pozisyonlar bulmaya başladı. Streich, Schade ve Holer hamlelerinden direkt sonuç aldı ve öndeki presle tekrar pozisyonlar bulmaya başladılar ve iki isim de golle buluştu. Taraftarlar arasında Petersen-Höler ayrışması var. Streich ilerideki pres gücü, kazandığı ikili mücadeleler ve degajlarda topu indirip dağıtabilmesi sebebiyle Höler’den yana gibi dursa da taraftarlar arasında Petersen takımın en sevilen oyuncularından. Hertha tarafında ise Belfodil ve Suat Serdar iyi anlar yakalasalar da takım gol bulamadı ve düşme hattı ekseninde kalmaya devam ettiler.

Lige kötü bir başlangıç yapsa da ikinci devrede toparlanan Leitl’ın ekibi Fürth, evlerinde son 5 maçta kaybetmemişlerdi ve bu maçta da kaybetmediler. İlk 15 dakikada oldukça net fırsatlar bulan Baumgart’ın kendini bu sezon gerçekleştiren Köln’ü aktif bir ilk yarıya rağmen gol bulamadı. Köşe vuruşunda Salih Özcan’ın topuklu volesi direkte patladı ve gol olsa belki de Bundesliga jeneriklerine girebilirdi. İkinci yarı baskısını arttıran Köln’de Kainz’ın yarı derin pas yarı şutu golle sonuçlandı ve Leitl seriyi kaybedecek gibiyken kendi kalesine attığı gollerle daha çok gündeme gelen Griesbeck bu sefer takımına 1 puanı aldı. Son bölümde iki takım pek risk almaya yanaşmadı ve puanları paylaştılar.

Müller ve Alphonso Davies’in yokluğunda çıkan Nagelsmann Musiala’yı forvet arkasında kurarken onun arkasında da Sabitzer ve Kimmich ile göredece defansif bir seçim yaptı. Bunlara rağmen ileride ilk yarı baskı kurduklarında kaybedilen toplarda Kostic ve Lindström etkili oldu ama Lindström yine son kararlarda pek etkili değildi. İkinci yarı bu kontraları bulamayan Frankfurt daha geride kaldı. Nagelsmann Sane hamlesiyle tabloyu değiştirdi ve defansın Lewandowski’ye odaklandığı pozisyonda golü attı. Trapp bu golden önce sayısız pozisyon çıkarmıştı ve bu fırtınaya 1 saat dayanabildi. Glasner hücumcularını yenileyip tekrar şanslar buldu ama süre yetmedi. Glasner aldığı defansif önlemlerle oyunu yavaşlatıp orta sahada tıkayarak pek Bayern tarzı olmasa da 1 golle puanı aldı.

Pazar’ın ilk maçında Tedesco ile çıkış yakalayan Leipzig Bochum’a konuk oldu. İleride şok Leipzig oyunu Bochum karşısında ilk yarıda etkili olamadı ve hatta Bochum da aynısını yüksek efor ve uzun koşu mesafeleriyle Leipzig’e uyguladı. Leipzig defansı oyun kurarken bazen oldukça geri gitmek zorunda kalırken istedikleri oyunu oynayamadılar. İkinci yarı gelen Olmo, Andre Silva ve takımın motoru Nkunku değişiklikleri momentum getirince Reis da Locadia’yı alarak oyunu Leipzig kalesine geri götürdü. Özgüvenli bir oyunla daha kalabalık ataklara çıkan Bochum, kaptırılan bir topta  savunmada iyi yer alamayıp çok iyi oldukları pas aralarını yapamayınca maçın son bölümünde yenik duruma düştü. Yine rakibin zaafını Heinrichs’in topu hızlı taşıması sonucu Nkunku değerlendirdi.

Haftanın bir diğer eksiklerden muzdarip takımı Dortmund’da Rose elindekileri en iyi şekilde kullanmaya çalıştı. Hafta içi UEFA Avrupa Ligi'nde Rangers'a elenen Rose, formasyonu 3-3-2-2 seçip Hoffenheim’da Hoeneß’in sıklıkla oynadığı oyunu bölgesel presle birleştirdi. Hazard harika bir kanat bek performansı gösterip defansa da katkı sağladı. Pongracic bu maçta Akanjinin yerini hatalarıyla birlikte aldı ama takım savunması ilk yarıda iyiydi. Bunda Witsel, Dahoud ve Bellingham’ın birlikte sahada oluşu da etkiliydi ama gol bulmada Reus da olmayınca işleri zorlaştı. İkinci yarı oyundaki hakimiyetlerini kaybettiler ve kontralar yemeye başladılar. Weinzierl ilk yarı Greogritsch ve Vargas’ın çapraz derin koşularıyla rakip kaleye ulaşamadı ama ikinci yarıda Sarenren-Bazee ve Niederlechner takviyeleri ile öndeki presi daha da yoğunlaştırdı ve Dortmund’un hata yapmasını bekledi. O hata da uzaklaştırılamayan bir topla geldi. Kalan sürede Dortmund baskı kursa da gol gelmedi ve bu beraberlikle puan farkına 2 puan daha eklendi.


Fotoğraflar: Kicker

Yorumlar