Bundesrapor  #22

Bundesrapor #22


Süprizlerle dolu geçen hafta sonu liderlik yarışına ufak da olsa tatlandırdı. Haaland'dan yoksun Dortmund Leverkusen mağlubiyetini atlatarak farklı kazandı. Süle transferiyle de saha dışında da Bayern'e karşı kazandılar ve her ne kadar Bayern'in vazgeçilmesi olmasa da bu transferin netleşmesi sonunda takım Bochum karşısında bozguna uğradı. Bavyera'nın yükselen değeri artık Fürth. 

Hafta Leipzig’de açıldı ve Tedesco Bayern maçı sonrası galip gelerek bu maçtan önceki formunu devam ettirdi. Önde bölgesel sıkıştırmalarla geçen hafta iyi bir sınav veren defansı zorladı. Geçen hafta Kilian çeşitli yayın kuruluşlarının oluşturduğu haftanın on birinde yer bulmuştu. Bu hafta istedikleri kontra fırsatlarını da pek yakalayamadılar ve sahadan mağlup ayrıldılar. Orta saha oldukça yumuşak kaldı. Leipzig tarafında ise Nkunku’nun resitali devam ediyor. Takım hücum olarak zaten muazzam ama onun bireysel performansı Tedesco’nun işini kolaylaştırıp oyuna da ekstra tat veriyor. Sezon bitmeden Premier Lig dedikoduları da başladı ve gitmesi sürpriz olmayacak.

Geçen hafta Leipzig’i yenerek winner imajları tazelendi diyecekken Bayern unutulamayacak bir Bochum deplasmanı yaşadı. Tam anlamıyla yaşandı bitti saygısızca denebilir keza taraftar ilişkileri dolayısıyla yakın konumdaki Bochum, Bayern ile aynı gol müziğine sahip ancak bu sefer bu müzik daha çok Bochum için çaldı. Süle’nin Dortmund’a transferi maç öncesi kamuoyunu oyaladı ve heralde bu ayrılık haberleri direkt olarak Bayern’e kötü etki ediyor. Aynı önemi taşımasa da geçen sezon da Boateng ile sözleşme yenilenmeyeceği kesinleştikten sonra PSG’ye elenmişlerdi. Dortmund için bir alternatif taktik olabilir. Maça dönersek aslında erken bir Lewandowski golüyle sıradan bir Bundesliga Cumartesi’si gibi başladı. Daha sonra sol kanadı efektif kullanan Bochum, soldan iki sprint ile bulduğu pozisyonlarla öne geçti. İkisinde de Holtmann’ın çabası muazzamdı. Neuer’in yokluğunda kale Ulreich ve Allah’a emanet olunca bir de jeneriklik Gamboa golü geldi ama bu golü daha sindiremeden yine soldan bindiren ve Holtmann muazzam bir vuruşla Bayern’e ilk yarıda soğuk duş aldırdı. Son seçimde Almanya’da sağ güç kaybetmişti ama solun bu kadar üstünlük kurmasını muhafazakarların yoğun olduğu Bavyera eyaletinin takımı adı üzerinde Bayern Münih bu kadar beklememiştir. İşin ilginci bu skorun ilk yarıda oluşması ve normal şartlarda beklenen ikinci yarıda Bayern’in daha güçlü biçimde gelmesidir. Oyun gidişatıyla öyle de oldu ama bu skora yansımadı ve hatta kaleyi bulan isabetli şut istatistikleri 22’de 4 ile Bayern adına felaketti. Hatta Bochum ofsayt sebebiyle sayılmasa da Bayern kalesinde iki gol daha buldu ve her ne kadar 6 puan farkla ligde lider konumda olsalar da bu sezon alınabilecek bir 6 gollü mağlubiyet Bayern için hayal edilemeyecek derecede kötü bir senaryo. Hafta içi Salzburg ile oynadıktan sonra arka arkaya puanlar toplayan Fürth’ü ağırlayacaklar ve puan kaybetme lüksleri azaldı.

Greuther Fürth’ü düştü diye ilan edip helvasını yesek de Leitl’ın takımı son yılların en zor geri dönüşlerinden birini planlıyor gibi. Ligde zor anlar yaşayan bir diğer antrenör olan Tayfun Korkut’un Hertha’sını da mağlup ederek Stuttgart’a daha da yakınlaştılar. Sezonun en erken golünü sağdan gelen güzel bir diyagonal pasla atan Hrgota penaltıyı da gole çevirerek takımını 2 farkla öne geçirdi ki Hertha’nın zaaflarından ötürü en ofansif maçlarından birini çıkardılar. Tousart ve Darida’lı çift 6’lı sistem işe yaramadı. Defanstaki genç isim Gechter mağlubiyete rağmen canhıraş mücadelesiyle göz doldururken 18’ine girmesine az bir zaman kala attığı golle de sezonun en genç gol atan oyuncusu oldu. Onun golüne rağemen Hertha tehlike hattından uzaklaşamadı ve Fürth de Stuttgart ile puan farkını 5’e, Augsburg ve Bielefeld ile ise 9’a indirdi.

Eski kulübünü ağırlayan ve son haftalarda olumlu oyuna rağmen inişli çıkışlı bir grafiğe sahip Glasner, takviyelerle geçen hafta uzun bir süre sonra kazanan Kohfeldt’e mağlup oldu. Takımın önemli oyuncularından Hinteregger’in yaptığı hatalar önce penaltıya sonra ikinci yarıda Lukebakio’ya asist olurken Frankfurt net fırsatlar yakalayamadı. Lindström her ne kadar takıma hızlı bir giriş yapıp yeteneği ile parlasa da daha önce belirttiğim gibi kritik anlarda son topu kendi kullanmak istemesi bu maçta da maçı çevirebilecekleri bir kırılma anını boşa harcamasına sebep oldu ki yine çabası ve hızıyla aslında pozisyonu kendisi yarattı. Eğer çizgiye indiğinde topu içeri çıkarabilseydi Frankfurt beraberliği yakalayıp maça ortak olabilirdi. Hem Kruse hem de Lukebakio ilk gollerini attı ve ilginç biçimde Weghorst’un gidişi ile takım goller bulmaya başladı keza geçen haftaki Fürth maçından önce 4 maç gol bulamamışlardı. Kohfeldt dibe doğru giderken tekrar yukarı doğru hareketlendi ve buradan yükselirse kendi kariyeri için de bir dönüm noktası olacak.

Konferans ve Uefa Avrupa Ligi için çekişen Freiburg, Mainz’ı ağırladı. Yeni stadında bulunduğu mahalle yönetimince gürültü sebebiyle akşam maçları oynayamayan Freiburg, bunu da gerekli makamlarla mutabakata vararak Cuma ve Cumartesi günleri izin aldı ve evindeki maçları bu günlerde oynayabilecek.Bu güzel gelişmeye rağmen ilk yarıda Freiburg pek evindeki gibi oynayamadı ve kritik savunma hatalarıyla öndeki Mainz baskısı birleşince ilk yarıyı 1 golle ucuza kapattı. İleri de çıkamayıp sadece Sallai ile pozisoynlar üretirken ikinci yarı rüzgar tersine döndü. Oyuna sonradan giren Joker Petersen duran toptan gol bularak geleneği devam ettirdi ve devamında da 1 gol için daha bastırsalar da süre yetmedi. Mainz da derinde kalarak iyi alan kapatıp rakibe engel oldu. Uzun paslarla Onisiwo ile kontra aradılar ama paslar isabetsizdi. İlk yarıdaki pozisyonları değerlendirebilseler haftayı galip kapatabilirlerdi.

Zor zamanlar geçiren Adi Hütter, yeni yılın ilk maçı olan Bayern karşılaşmasından sonra 3 maçtır kazanamamıştı ve bu hafta bir başka Bavyera ekibini yenerek nefes aldılar. İki takım da sol kanadı iyi kullanırken sağ tarafları daha kırılgandı. Hatta öyle ki hem sol kanat bek Bensebaini hem de sol bek Iago takımları adına golle buluştular. Ama öteki tarafta takım arkadaşları Lainer ve Framberger ise pek iyi bir maç çıkaramadılar. Hütter defansif zaaflarını Friedrich transferi ile de kapatamadı ama hücumda daha iyi iş çıkardılar. Plea uzun bir süre sonra güzel bir performans sergiledi. Diğer tarafta ise hala net bir gol ayağı yok ve Augsburg’un eskiyen yüzleri Finnbogasson ve Niederlechner gibi isimler hala gol umudu denebilir. Weinzierl şanslı ki ligde kalma yerine bu sezon düşme yarışı yaşanıyor ve takımı bunda da kötü.

Kabus gibi bir sezon geçiren Matarazzo, Bayern ve Dortmund’un takipçisi Seoane’ye konuk oldu. Defansif problemlerin ana faktörlerden olduğu takımda bu hafta da alan kapatamayan ve verdiği boşluklarla Leverkusen’i bolca pozisyona sokan takımda yeni transfer Tiago Tomas maçın Stuttgart adına alınabilecek pozitif notlarındandı. Hücumda aktif olan pres uygulayan ve yaptığı çapraz koşularla arkadaşlarına alan açan Portekizli ikinci maçında gole ulaştı. Ayrıca Silas’ın da iyi anlarını gördük. Mangala da defansif yönleri geçen sezonki kadar olmasa da asist yaparak takımına katkıda bulundu. Duran toptan anında yenilen golle tekrar geriye düşen takım daha sonra rakip kaleye ulaşmakta zorlandı ve uzun paslarla kanada koşu atan oyuncularla bunu gerçekleştirmeye çalıştı. Ama Leverkusen kendine denk ve daha düşük seviyedeki takımlara kolay kolay alan vermiyor ama salınca da fena salıyor. Bu sezon Bayern, Dortmund ve Frankfurt gibi takımlardan ağır yenilgiler aldılar.

Ara transferde Knoche ve Kruse’yi kaybeden Fischer puanları da kaybetmeye devam ediyor. Augsburg yenilgisinden sonra Haaland’sız Dortmund farklı galip geldi. Savunma derinliğine inen toplarda 3’lü defansı rakibini iyi kapatamayarak ve koordine olamayarak Dortmund’un işini kolaylaştırdı. Rakibin zaaflarını değerlendirerek 3. bölgede iyi dağılarak golleri buldular. Özellikle 3’lü defansın bir arada kümelenip rakibin alanlarını kapatacakken topa odaklanıp birbirlerinin hareket alanlarını kapattılar. Rani Khedira’nın olmayışı da diğer bir faktördü. Andrich’ten sonra pis işleri devralan Rani Khedira da bu maçta olmayınca Dortmund presinden de nasiplerini aldılar. Dortmund’un da kritik eksikleri vardı ve Meunier’nin yerine sağ beke geçen ama aslında sen burda kal çok uzaklaşma pozisyonunda oynayan Akanji ve ileride Haaland’ın yokluğuna rağmen hem golleri bulup hem de defansta sağlam durdular. Union da o kanattan gelse de Dahoud ve Bellingham da yer yer oraya yardımcı oldu. Normalde Bayern kaybederken Dortmund da puan kaybeder ama bu hafta kazanarak puan farkını tekrar 6’ya indirdiler.

Haftanın kapanışında Hoffenheim mağlubiyet serisini Bielefeld deplasmanında bozdu. Kanattan geliştirdikleri ataklarla Bielefeld defansında tehlikeler yarattılar ve skoru erken bulup topa da sahip olarak oyunu domine ettiler. Bielefeld topu ileri taşırken rakibin 3. bölgesine ulaştırmakta zorlandılar. Hoffenheim da top kayıplarını bol yapan ve defansı çok sağlam olmayan bir takım ama son anlarda yaptıkları pas tercihleri olgun pozisyon yaratabilmeye yetmedi. Aldıkları galibiyetle Avrupa potasına tekrar girdiler. Kramer’in ekibi defansta en kötü maçlarından birini oynarken Ortega da gününde değildi. Düşme hattındaki rakipleri de puan kaybedince haftayı 15. sırada kapattılar.

Yorumlar