Lige dönüşe uzun zamandır hayatımızı zorlaştıran Covid yine damga vurdu. Eksikler bazı takımlar için hayati olunca sonuca da etki etti.
Sezonun ikinci perdesini Bayern Covid eksikleri sebebiyle akademi ağırlıklı yedek kulübesi ile açtı. Tüm bu eksiklere rağmen öne geçseler de orta saha ve kalede kalite farkı gözle görülür biçimdeydi. Bayern’e bu sezon dönüş yapan Ulreich yine Neuer’den kalite olarak ışık yıllarına varan farkla uzaktı. Yine bu sezon az şans bulan rezerv takımın oyuncusu Tillman solda bekleneni veremedi. Kritik paslarda henüz olgunlaşmamış oyunu göze çarptı. Bir de o kanatta sol bek Sabitzer olunca o taraf pek işleyemedi. Geçen devrenin sonlarına doğru fırsat bulmaya başlayan Roca da orta sahada güven vermedi ve genç olsa da oyunu olgunlaşan Musiala’nın yükü daha ağır oldu. Maç öncesi Ari Ibrahimovic ve Paul Wanner ismi medyada dolaşsa da Ibrahimovic forma alamadı. Salihamidzic’in yeğeni Lucas Copado sonradan girerek kısıtlı sürede hünerlerini sergileyerek torpil söylentilerini biraz engelledi. Galibiyete çok ihtiyacı olan ve Stefan Lainer’in dönüşü ile takım ruhu hareketlenen Gladbach’ta da Hütter önemli bir 3 puan aldı. Bu sezon pek görmediğimiz Jantschke 3’lü defansta yerini aldı. Orta sahada Kone ve Kramer’in performansı alkış aldı. Kariyeri sakatlıklarla dolu Embolo da ileride maç sonunda dahi enerjikti. Avrupa Şampiyonası’nda da beğeni toplamıştı. Bu galibiyetle Eberl de bir oh çekti.
Cumartesi seansında ligin ilk yarısını sürpriz biçimde 3. sırada bitiren Freiburg iyi başlasa da ikinci yarı yedikleri baskı ve savunma önündeki topları süpürememesi sonucu ligin ilk devresinde olduğu gibi Bielefeld ile berabere kaldı. Onlar için de bu 1 puan hayati nitelikte. Freiburg en önemli oyuncularından ligin en çok kurtarış yapan kalecisi Flekken, defansta bu sezonki performansı sebebi şimdiden ismi başka takımlarla anılan Nico Schlotterbeck’ten Covid sebebiyle faydalanamadı. Ligin Bayern ile bu maç sonunda da en az gol yiyen takımı olan Freiburg’un defanstaki problemleri ve bu sezon yine kupa maçı harici ligdeki bir maç haricinde resmi maçlarda forma giyemeyen yedek kalecisi Uphoff maçın son anlarında kapattığı köşeden Lasme’den yediği golle hem kendi hem de takımı adına dramatik bir tablo çıkardı. Eksiklere rağmen Freiburg ilk yarıda oldukça etkiliydi ve formunu sürdüren Jeong bu haftada golle buluştu ki görece kısa boyuyla bu sezon 3. kafa golünü attı. Koşu, ikili mücadele gibi istatistiklerde de ilk yarıda ön plana çıktı. İkinci yarıda bir diğer Asyalı Okugawa Freiburg’un canını sıktı. Yarattığı pozisyonlardan biri golle sonuçlandı ve o da istatistiğini geliştirdi. Momentum Bielefeld’e kayınca Kramer’in yaptığı değişiklikler de karşılığını verdi ve 1 puan aldılar.
Tedesco’nun gelişiyle yükselişe geçseler de Bielefeld’e kaybedilen maçla seneyi mağlup kapatan Leipzig bu hafta henüz ilk yarının yarısında 10 kişi kalan Mainz karşısında savunmada bulduğu alanlarla rahat kazandı. Svensson 10 kişi kalsalar da oyun stratejisini değiştirmedi ve ileride basmaya çalıştılar ama derin paslarda geride verilen boşluklar özellikle orta koridorda kalelerinde goller görmelerine sebep oldu. Frankfurt’taki kadar etkin bir profil çizemese de Tedesco ile gol sayısını arttıran Andre Silva bu maçta 2 gol bulurken bu sezon baştan sona kalitesini gösteren Nkunku güzel oyununun yanında atletik bir bireysel performans gösterdi. Bielefeld yenilgisine rağmen Mainz, Tedesco için gerçek bir sınavdı ve buradan geçti.
Geç de olsa hareketlenen Fürth bu hafta da Stuttgart’tan puan kopardı. Matarazzo bu sezon başında sakatlanan Kalajdzic’e kavuşsa da golü bir türlü bulamadılar. Temsilcimiz Ömer Faruk Beyaz son anlarda kritik bir pozisyon yarattı ama az farkla auta gitti. Matarazzo geçen sezon genç oyunculara yatırım yaparak parlamıştı ve bu sezon bundan durum pek parlak gözükmese de vazgeçmedi. Stuttgart taraftarları ve yönetimin de hala ona inancı var. Diğer yandan düşmesi en muhtemel takım gözüyle bakılan Fürth bolca pozisyon buldu ama faydalanamadı. Hala en yakın rakiplerine 11 puan uzaklıktalar ve Leitl’ın zengin bir kadrosu olmasa da takım diş geçirebileceği rakiplerden en azından puan toplamaya başladı.
20 Milyon Euro ödedikleri Amerikalı Wonderkid Pepi ile sosyal medyayı istila eden Augsburg, devre açılışında gülemedi. Maça duran top golüyle Augsburg iyi başladı. Devamında Hoffenheim son haftalarda istikrarlaşan formuyla ve oyunuyla kalite farkını gösterdi. Sol kanatta hafta hafta devleşen David Raum maça damgasını vurdu ve Gumny’e net bir üstünlük kurdu. 12,5 kilometre koşan Raum sahanın en çalışkanı olurken sonlarda da bir gol atarak milli takımda sol beke geçti denebilir. Oradaki rekabet de Gosens, Günter ve Raum ile oldukça lüks. Maçta pek ön plana çıkmasa da Dennis Geiger’in pas kalitesi ve oynadığı bölgeler de galibiyetin arka planında bir başka faktördü. Sezonun Hoffenheim adına ama en iyi giriş yapan oyuncularından biri şüphesiz Bebou. Bu sezon kaleye daha yakın ve vuruş kalitesi geçen sezonlara göre gözle görülür biçimde daha iyi. Augsburg da Pepi paylaşımlarını istikrarlı biçimde devam ettirdi.
Avrupa potasının gediklileri Union ve Leverkusen’in karşılaşmasında 4 gole rağmen şahane kaleci kurtarışları vardı. İlk devrede attığı 16 golle Leverkusen tarihine geçen Schick bu hafta da boş geçmedi. Ama gol istatistiğinde Prömel bu maçta daha ön plandaydı ve doğru zamanda doğru yerlerde olarak takımının iki golüne de imzasını attı. Ev sahibinden ziyade Union daha çok pozisyona girdi ve Hradecky’i aşmakta zorlandılar. Ofanstaki etkinliklerine rağmen topa sahip oldukları anlardaki pas kaliteleri düşüktü ve pas hataları belki de beraberlikte pay sahibiydi. İki takım da Freburg’un puan kaybettiği hafta Şampiyonlar Ligi potasına girebilirlerdi.
Bayern’in kazandığı hafta Dortmund da puan kaybeder adeti Dahoud’un sansasyonel golü ile son buldu ve puan farkı 6’ya indi. Glasner’in ekibi maça iyi başlayıp genelinde daha koordine gözüküyordu. İlk yarı onlar adına her şey iyi gitse de 2. yarı momentum değişti. İlginçtir, Haaland’a her fırsatta oldukça iyi kapattılar ve son 2 golde Haaland’ın kaleye çektiği şuttan seken top Dortmund’a başka bir pozisyon fırsatı verdi onları da gole çevirdiler. Dortmund 101 savunma hataları yine vardı ki stoperde Emre Can görev aldı. Defans oyuncusuna belli ki ihtiyaç duyuluyor ama bununla alakalı net bir transfer haberi yok. Gelecek sezon Haaland’ın gitmesi çok muhtemel ve bu kış o bölgeye harcanacak para zaten kat be kat çıkacak. Onun bu muhtemel son sezonunda iyi bir stoper takviyesiyle Bayern ile fark 6’ya düşmüşken taraftarlarına tekrar umut verebilir. Glasner ise bu sonuca rağmen takıma istediği oyunu nihayet oynatıyor. Borre’den de sonuç almaya başladı ve ilk başlarda sonuç üretmeyen Borre-Lindström-Kamada üçlüsünün arkasında durarak buraya kadar geldi ki ben de Borre konusunda skeptiktim.
Henüz Tayfun Korkut düşüş trendine girmeden Niko Kovac ismi Freddy Bobic ile olan arkadaşlığı sebebiyle Hertha için devre arasında konuşulmaya başlandı ve Tayfun Korkut da bunların üzerine lige kendi evinde mağlubiyetle başladı. Maça esasen iyi başlayan taraf Hertha Berlin olsa da son vuruşlardaki kalite eksikliği skor bulmalarına engel oldu. Köln yine kanat ortaları ve Modeste ile ilk yarıda öne geçti. Daha önce de belirttiğim gibi bu kanat ortaları Gisdol dönemine göre çok daha amaca ve adrese yönelik ve daha etkili. İkinci yarı Köln skorun da rahatlığıyla daha ataktı ama yediği 3 gole rağmen Schwollow bolca da kurtarış yaptı. Darida’nın golü Hertha’ya umut verse de kurdukları baskı sonrası beraberlik golü çıkmadı ve son dakikalara doğru ilerlerken kontrada genç Thielmann perdeyi kapattı. Geçen sene hemen hemen aynı oyuncu grubu zar zor ligde kalırken Stefan Baumgart şapkadan tavşan çıkararak takımını 6. sıraya taşıdı. Devre arasında da önemli defans oyuncularından Czichos Chicago Fire’a gitti ama takım dolu dizgin ilerlemeye devam ediyor. Hertha ise hala Dardai’den döneminden hücum anlamında daha iyi ama Tayfun Korkut’un ligde pek kredisi olmadığı için arka arkaya gelecek birkaç puan kaybı koltuğuna mal olabilir. Ama yine de Dardai ile kıyaslayınca 5 maçta topladığı 7 puan hiç fena sayılmaz.
Kapanışı sosyal medya jargonuyla helali harama çeviren Kohfeldt yaptı. Oynatmaya çalıştığı ara paslara dayanan hücum oyunu bu maçta da sonuç vermedi ve lige yeni çıkan Thomas Reis’ın ekibi kazanan taraf oldu. Kadrosunda Baku, Waldschmidt, Lukebakio ve geçen sezon gol ve asistleriyle dikkat çeken Weghorst olan takım bu maçı 0,52 gol beklentisi ile kapattı. Pas hataları, savunma arkasına kaçırılan toplarda da defansın da tanınmaz hale geldiğini gördük. Dolayısıyla Kohfeldt bu haftayı da çıkarır mı merak konusu çünkü takım giderek Bremen’i hatırlatmaya başlıyor ki kadro kalitesi fersah fersah ileride. Reis’ın ekibi de çalışkandı ve bu yadsınamaz ama Wolfsburg kadro kalitesi ile geçen sezon bir ara Bayern’e dahi yaklaşmıştı. Dolayısıyla şu anki sonuç absürt. Kohfeldt göreve geldiği ilk 3 maç ve Paderborn ile oynadıkları hazırlık maçı harici maç kazanamadı. 10 resmi maçtır galibiyet yok ve eğer Urs Fischer veya Christian Streich değilseniz 10 maç kazanamayarak o koltukta oturmanız zor.
Yorumlar