Bundesrapor  #15

Bundesrapor #15


İngiliz haftası öncesi ligde ilginç sonuçların olduğu bir hafta sonu geçirdik. Bayern gözden uzaklaşmaya başlarken Fürth nihayet galibiyetle tanıştı. Tedesco Leipzig ile ilk maçını galip tamamlarken Hütter için çanlar daha yüksek sesle çalıyor.

Hafta açılışında ligin alt grubunda izlemeye alışık olduğumuz Augsburg, bu hafta Dorsch’un golü ve ekstra performansı ile Köln’ü deplasmanda yendi. İki takımın ortada geçen mücadelesi 2. yarı Köln’ün ileride iyi performans gösteremeyip topları da toplayamaması üzerine Augsburg’a kontra atak şansları doğurdu. Weinizerl bu maçlarda bekleri daha geride tutarken Caligiuri ve Vargas bu maçta oldukça dinamikti. Aldıkları galibiyet, Frankfurt ve Hertha gibi takımların toparlanma sinyalleri düşünülürse altın değerinde. Baumgart ise aslında istediği oyunu oynasa da hücumda bitiriciliğin düşük olduğu bir maçtı.

Cumartesi gündüz seansında Bayern ilk başta şok biçimde Mainz karşısında geriye düşse de 3’lü defans ve orta sahadaki eksikler sebebiyle Musiala-Tolisso rotasyonu ile çıkan Nagelsmann galip geldi. Rakipleri ligin en az gol yiyen ve önde basan iyi bir takım olsa da Bayern baskısı Zentner ve Mainz tandeminin çabasına rağmen boşluk buldu. Tolisso’nun sağ koridora Coman’a attığı pas çilingir görevi gördü. Duran topta da bulduğu her dakikayı mümkün olduğu kadar iyi değerlendiren Musiala bu maçta da adını aksiyon sayfasına yazdırdı. Barcelona karşısında da gol bulan oyuncuyu izlemek gerçekten çok keyifli. Bir diğer genç Burkhardt da Mainz kısmında zor bir durumda asist yaparak kalitesini gösterdi. Flick’in onu A takıma erken çıkarması ivmesini daha da arttırabilir. U21 kadrosunda da kendisini fazlasıyla ispatladı. Bayern'in saha dışına bakacak olursak takımın aşı olmayan isimleri Choupo-Moting ve Kimmich'in antrenmana çıkamayacak kadar hastalıktan etkilendikleri sportifliğin ve fitliğin virüse karşı aşı kadar etkili olmayışını gösterdi ve Kimmich gibi bir diğer son zamanlarının en iyi yeteneklerinin sağlığına ve aylarına mal oldu. Umarım yakın zamanda sağlığına kavuşur ve sahalara döner.

Ligin yükselen değeri Hoeneß ve Hoffenheim bu hafta da zorlu Freiburg deplasmanından galip çıktı. Geçen sezon da anlık parlasalar da istikrar yakalayamayıp orta ve alt sıralar arasında gidip gelmişlerdi ancak bu sezon takım daha iyi bir görüntüde. Hoeneß’in tandem ortası Grillitsch sevdası yine nüksetmezse yukarılarda ligi bitirebilirler. Maçın başlarında ciddi pozisyonlar yakaladılar ve hakemin hatalı kararları henüz ilk sekansta başladı. Raum’un ilk dakikalarda attığı gol olmasa Hoffenheim baskıyı üzerinden atan Freiburg karşısında daha da zorlanabilirdi. Bireysel hataların tekrar gözle görülür biçimde fazla oluşu iyi başladıkları sezonun devamını getirmelerine engel oluyor. Grifo’nun penaltısını da eski Freiburglu Baumann çıkarınca Hoffenheim maçta kaldı. Son dakikada buldukları duran top golüyle de galip geldiler. Son kısımda Freiburg risk alsa da bu maçta kaleye direkt pozisyon bulmakta geçen haftaki kadar başarılı olamadılar. En azından hala Avrupa potasındalar, ancak takımın hareketlenmesi gerek.

Tayfun Korkut genelde iyi başlar ama sezonu pek başladığı gibi bitiremez hatta bazen göremez. Hertha ile de iyi başladı ve eski günlerini arayan Jovetic ile bu hafta da gol buldu. Geçen hafta Belfodil ile başlayan iletişimi bu hafta da devam etti. Belfodil’i sırtı dönük halde görmeye başladık ve bu Jovetic’e 2 haftadır yarıyor. Üzerine ikinci yarı önde baskı ve tempo düşürme amacıyla aldığı Selke de bu sezon ilk golünü atınca acaba oyuncular gibi kendini de tekrar parlatacak mı diye Korkut’a bakışlar çevrildi. Ortega geçen sezon Hertha’dan gol yememişti ve bu maçta 2 adet yedi. Bielefeld bu hafta da puan çıkaramayarak Augsburg, Frankfurt ve Stuttgart’ın uzaklaştığı hafta da Fürth’e neredeyse daha yakın.

Lige dönen yolunu gözlediğimiz Tedesco ayağının tozuyla ilk galibiyetini, Hütter karşısında farklı aldı. Kendisini neden bu kadar tuttuğumuzu Samet'in Tedesco yazısında bulabilirsiniz. Nagelsmann zamanını andıran ileride ve geride 3’lü düzende çıkan Tedesco ilginç biçimde Laimer’e 11’de şans verse de karşılığını aldı. Sistemindeki tek soru işareti kanat bek Mukiele. Nagelsmann zamanında da onun kanat bek performansı Leipzig kalesine tehlike olarak dönmüştü. Gladbach’ın iki haftadır hücumla pek işi yok ama başka rakiplerde tercih ederken 2 kez düşünebilir. Hütter ise 2 hafta kalesinde 10 gol gördü. Oyuncuların havlu atmış vücut dili, Frankfurt’ta performansını beğendiğimiz Hütter’i ligden sürebilir. Eberl onun arkasında dursa da İngiliz haftasından takım puansız çıkarsa o çıkamayabilir.

Bochumluların derbi saydığı, Dortmundluların emin olmadığı karşılaşmada Dortmund 2 puan bırakarak Bayern’den uzaklaştı. Kobel’in sebep olduğu penaltı ile son haftaların formda ismi ikinci baharını yaşayan Polter golünü attı. Rose’nin yokluğunda takım yine öndeki hücum aktifliğinden pek bir şey kaybetmese de Riemann ve Bochum defansını kolay kolay geçemediler. Geçseler de ofsayt sebebiyle ilk seferde iptal oldu. Son haftaların bir diğer formda ismi Brandt sonradan oyuna girerek skoru eşitledi. Takımın gerideki çaresizliği koca bir yük gibi ve koşmak isteyen takımı tökezletiyor. Savunma her ne kadar takım olarak yapılmalı desek de arkada verilen boşluklar, pozisyon hataları ve uyku hali Dortmund’a bolca puan kaybettirdi. Dortmund stoperlerinden 1’ini dahi takımında görmek isteyebilecek teknik direktör olmayabilir. Pongracic takviyesi de sonuç vermezken, Nico Schlotterbeck ismi gündemde ve tam da ihtiyaçları olan isim olabilir.

Cumartesi akşamını Kohfeldt bu hafta da puan kaybederek kapatırken sahadaki potansiyelli isimlerle bu durumda oluşu onun üzerinde dikkatleri negatif anlamda topladı. İlk geldiğinde daha potansiyelli daha zengin bir kadroyla belki iyi bir performans sergileyip lige iyi bir dönüş yapabilir diye düşünülse de hücum hattı düşman çatlatan takım bu hafta gol bulamadı. Bundan daha kötüsü takımın pozisyon üretmekte zorlanışı. Elindeki isimlerin bir çoğu milli takımlarda oynuyor ve dolayısıyla beklenti çok yüksek. Tüm bunların üzerine defansın ikinci topları kaçırıp yediği iki gol var. Defanstaki isimler de keza ligin en iyileri listesine ilk 10’dan girebilecek Lacroix ve Bornauw gibi isimler ve geçen sene en zor gol yiyen takımlardandı. Ama durum oldukça kötü ve bu takım, van Bommel döneminden de beter. Van Bommel’e süre verilse bu kadar kötü olamazdı belki de.

Pazar günü bir mucize gerçekleşti ve Fürth, Union’u evinde yenerek ligdeki ilk galibiyetini aldı. Havard Nielsen, duran topta rakibini itip golü atsa da aslında biraz Fürth’ü itmiş oldu. Var’dan dönmemesi ilginç. Biraz acıma içermiş olabilir. Fischer biraz rotasyonlu denebilecek bir kadroyla çıktı ve aslında ilk yarı bolca pozisyon da yakaladılar Funk’un yokluğunda kaleyi tekrar devralan Sascha Burchert kurtarışlarıyla engel oldu. Hafta içi Dortmund’dan olmasa da gelecek hafta Augsburg’dan alabilecekleri puanlar 2021’i umutla kapatmalarına yol açabilir.

Haftanın kapanışı olağanüstü bir geri dönüşe sahne oldu. 2-0 geriye düşen Glasner’in ekibi daha sonra rakibi pek çıkarmayarak baskı altına aldı ve duran toplarla seken topları iyi değerlendirerek bambaşka bir tablo ortaya koydular. Sow ve Jakic ile Wolfsburg’daki Schlager-Sow havasını yakalayan Glasner Borre’den katkı almasa da orta sahaları onun işini yaptı. Zaten Borre de katkı verse takım bambaşka bir durumda olurdu. Hauge’yi monte etmeye pek çalışmaması düşündürücü. İleri uçta Borre’ye alternatif Paçiençia’yı görüyor ama o da çok fazla sakatlık geçirdi ve maç ritmi pek yok. Her ne kadar takımdaki diğer isimlerin katkısı yüksek olsa da klasik bir santrfor onu daha da rahatlatabilir. Ayrıca geçen sene Hütter ile ara ara parlayan Younes ve Barkok’u kadroda dahi göremiyoruz. Lindström’ü ileri atıp onun yerine Younes’i de kullanabilir. Leverkusen tarafında ise aslında her şey iyi başlasa da sonra Andrich ile Aranguiz’in alışık olduğumuz defans katkısı bu maçta gelmeyince Tah ve Tapsoba kaderine terk oldu. İki ismi de değiştirip bir 6 bir 8 numara ile kontrolü eline almak istese de Seoane için bu yeterli olmadı. Takım hala Şampiyonlar Ligi potasında ve yarıştığı takımlardan sadece Hoffenheim bir seri halinde. İngiliz haftasını da orada bitirebilirler.

Yorumlar