Avrupa’da fırtınalar estiren, rakiplerini bozguna uğratan kulüpler yorgun argın lige döndü. Milli maç arası arefesinde spot ışıkları der Klassiker’de olsa da haftanın diğer maçları da onun kadar nefes kesiciydi. Fikstüre penaltıların çokluğu damga vurdu ve VAR sistemi bunda başrol oynadı. En çarpıcı olaylardan biri ise Almanya ve Bayern Münih'in en yetenekli oyuncularından biri olan Kimmich'in sakatlığı oldu.
Hafta, galibiyet alamayan Köln’ün Bremen’e konuk olması ile başladı. 16 resmi maçtır galibiyet alamayan (kulüp rekoru 18) ve geçen hafta Bayern’e karşı fena bir oyun koymayan Köln’de Katterbach ve geçen hafta sonradan girip gol atan Drexler, Skhiri ve Horn’un yerlerini aldı. Ev sahibinde ise transfer senaryosu mini diziye dönüşürken sakatlıkla boğuşan Rashica, Chong’un yerine 11’e döndü. Bir diğer sakatlıktan dönen isim olan Ömer Toprak da yine sakatlığı bulunan Veljkovic’in yerini aldı. Köln’de bu iki oyuncu farklarını ortaya koydular. Rashica kaldığı yerden devam edip adam eksiltti ve iyi ara paslar gönderdi. Ömer Toprak’sa her ne kadar defansif olarak hamlelerinde tartışılan bir stoper olsa da uzun paslar atabilen bir isim olarak Bremen’in topu ileri aktarmasında katkı sağlıyor. Köln’de ise top taşıyan isim Wolf ve Limnios’tu. İkisi de Mbom ve Friedl arasındaki boşluğu değerlendirmeye çalıştılar ve Salih Özcan da bu aralığa paslar gönderdi. Sol iç oynayan Drexler bu hafta çok etkili olamadı. Sağ iç Duda ise pas trafiğinde akıcılığı sağlamasa da sağlam ayaklardan biri olduğundan kredisi yüksek gibi. İkinci yarı da aynı oyun planı ile devam ederken Köln duran topta yine bir orta sonucu Moisander’in ters vuruşu ile golü buldu. Hücum oyunu ortalardan oluştuğu için artık 1. Flankenclub Köln demeye başladım. Golden sonra Kohfeldt takımı öne taşıyıp beraberlik sayısını aradı. Özellikle Chong dripling özelliği ve hızı ile hareketlilik kattı. Bittencourt’un gole çevirdiği penaltı pozisyonunda ortayı yapan isim de oydu. Son haftalarda oyunu ile kendinden söz ettiren savunma şefi Bornauw bu pozisyonda talihsizdi. Bremen’de Bittencourt ve Rashica hücum olarak büyük zenginlik ancak Sargent hala gelişim evresinde. Füllkrug’un sakatlığı skor anlamında onları sekteye uğratırken Kohfeldt Woltemade veya o bölgede Chong’u da değerlendirmek isteyebilir çünkü Sargent çalışkan bir oyuncu olsa da her maçta Köln karşısında olduğu kadar pozisyon bulamayabilirler.
Freiburg ligde sevdiği takımlardan Leipzig’e konuk oldu. Geçen sezon 2 maçta 4 puan toplayan Streich geçen haftaya göre Schmid ve Grifo gibi iki ofansif oyuncuyu kenara çekip Gulde ve Tempelmann’ı tercih ederek daha defansif bir kadro ile çıktı. Ev sahibinde ise PSG karşısında alınan 2-1’lik galibiyet sonrası Angelino ve Olmo kenara geçerken Upamecano da sakatlığı sebebi ile forma giyemedi. Halstenberg, Kampl ve Poulsen de 11’e döndü. Geçen sezonki maçlarda da Leipzig karşısına 3’lü savunma ile çıkan Streich’ın ekibi bu sefer oyunun ilk bölümünde topu ileriye aktarmada sıkıntı yaşadı. Savunma 3’lüsünde ayağı iyi pas yapabilen bir oyuncunun olmayışı ana problemlerden biriydi. Geçen maçta olduğu gibi Höler’le savunma arkasına sarkmaya çalıştılar. Leipzig ise ceza sahasında Poulsen odaklı bir oyun oynarken oyunu Forsberg kurdu. Nkunku koşuları ile Freiburg setini bozmaya çalıştı.26’da duran topta da iyi organize olan takımda Nkunku topu bomboş bırakılan Mukiele’ye aktardı o da topu altı pasa çevirerek Konate’ye asist yaptı. Duran topta bir pas tercihi ile serbest vuruşa göre pozisyon alan Freiburg defansının dengesini bozdular. Adam paylaşımları da iyi yapılmayınca gol geldi. Leipzig, Leverkusen ve Dortmund’un yaptığı gibi ikili ve üçlü sıkıştırmalarla Freiburg defansını hataya zorlayıp toplar kazandı. İkinci yarının başında Freiburg topa daha çok sahip olsa da Leipzig savunmasını aşamadı. Geçen haftanın tartışılan ismi Höfler bu maçta da penaltıya sebep vererek takımı adına bir eksi daha yazdı. Maçın devamında Freiburg alanlar bulsa da skor bulamadılar. Angelino da müthiş frikiği ile fişi çekti. Freiburg milli ara sonrası Mainz ile çıkış arayacak ve artık alt sıralardan kurtulmaları gerekiyor. Milli aradan faydalanıp Streich belki Demirovic, Til ve Schlotterbeck ile bir çözüm arayabilir. Özellikle defansta ayağını iyi kullanan bir isim gerekiyor.
Lige Freiburg mağlubiyeti haricinde iyi başlayan Stuttgart, Frankfurt’u ağırlarken Matarazzo Coulibaly ve geçen hafta sönük görünen Kalajdzic’i kulübeye aldı. Onların yerlerini ise Wamangituka ve Nicolas Gonzalez aldı. Hütter de hafif sakatlığı bulunan Rode’yi risk etmeyip Kohr ile başladı. Ev sahibi ilk 10 dakikada daha fazla üretti. Frankfurt defansını az adamla yakaladıkları 3’e 2 pozisyonda Castro’nun üstten auta yolladığı şut maçın erken kırılma anlarındandı. Nicolas Gonzalez’in ikinci defa savunma arkasına sarktığı pozisyonda penaltı kazanıp skor buldular. Hütter’in ekibi golden sonra reaksiyon gösterdi. Kamada’nın yaratıcılığı ile ceza sahasının hemen dışından bir şutta beraberlik sayısına yaklaştılar. Baskı kurmaya devam etseler de tandemlerinin geçirgenliği sonucu Castro da defans arkasında ara pasla topla buluşup bir santrfor gibi bire birde Trapp’ı avladı. İkinci yarı Hütter geçen hafta olduğu gibi Younes ve Barkok hamlesi ile başladı. Barkok yine iyi başladı ve Silva’nın golünde driplingle pozisyonu yarattı. Sette bir duvar pası ile gedik açtı. Zuber’i kesmek istemeyen Hütter gelecek hafta Barkok’tan yana tercihini kullanabilir. Frankfurt baskısını devam ettirip Stuttgart’a nefes aldırmadı. Coulibaly’i oyuna alıp top da tutmayı hedeflese de duran toptan beraberlik golünü yediler. Barkok ikinci asistini yaptı. Golden sonra ivmeyi yüksek tutan Fankfurt oyununa devam etti. İki takım da orta saha disiplinini kaybedip son 10 dakikada uzun paslarla pozisyon buldu. Kalajdzic hareket getirdi. Castro-Didavi değişikliği yine son anlarda Stuttgart’a enerji olarak yansıdı. Galibiyet golünü bulabilirlerdi ancak iki takım da bu maçı çok istedi. Maçın hakkı beraberlikti.
Ligin kaybedenlerinin karşılaşmasında Mainz ile Schalke karşı karşıya geldi. İki takım da galibiyetsiz ve teknik direktörlerini sezon başında değiştirdiler ve yine iki takım da son iki haftadır sekanslar halinde iyi performans gösterdi. Geçen hafta Augsburg’a kaybeden Lichte Kunde, Quaison ve Levin gibi as oyuncular yerine Burkardt ile forma şansı bulamayan Barreiro ve Fernandes’e kırmızı formayı teslim etti. Konuk Baum ise sonunda hafta içi oynanan DFB Pokal maçında Schweinfurt karşısında rotasyonlu kadrosuyla zor da olsa galibiyeti tattı. Ozan Kabak da Bremen maçında aldığı cezasını doldurup 11’e döndü. Takımı önde kuran Lichte’nin ekibi ilk dakikalarda topa daha fazla sahip oldu. 5. dakikada kazanılan penaltı ile Mainz 2.haftadaki Stuttgart maçından sonra ilk kez bu maçta açılış golünü attı. Schalke de 19. kez bir maçta gol yedi. Golden sonra topa sahip olup baskı kuran ekip mavililer oldu. Kanatlardan Ludewig ve Oczipka topu taşıyıp Schöpf ve Paciencia’ya aktarırken kanat ortaları açtılar. Schalke ilk kez 22. dakikada beraberliğe yaklaşırken penaltıya sebep olan Nastasic’in müthiş ara pası Mainz tandemini aşarak Paciencia ile buluştu. Onun Uth’a “al da at” diye tabir edilen pasında Uth üstten dışarı atarak saç yoldurttu. Sonra daha zorunu atarak frikikle kendini affettirdi ve en sevdiği takım olan Mainz’a karşı 11. maçında 8. golünü atmış oldu. İlk yarının ortasında Mainz kısa bir süre Schalke baskısından çıksa da tekrar kapanmak zorunda kaldı. Rüzgar Schalke yönünden esip ilk yarı sonlanacakken Ozan’ın Mateta’ya müdahalesi sonucu Mainz ikinci penaltısını kazandı. Bu sefer topun başına Mateta geçti ve takımını tekrar öne geçirdi. Lichte ikinci yarıda Brosinski yerine Levin’i alıp 3’lü defansa geçti. Ancak bu değişiklikle Schalke daha çok topa sahip oldu ve art arda akınlar geliştirdiler. Ozan Kabak’ın elle müdahalesi sebebiyle sayılmayan bir golü ile beraberliği kaçırsalar da ikinci yarıda hakimiyetlerini sürdürdüler. Maçın kırılma anı 79’da Mainz’ın nadir atağında Mateta’nın az farkla kaçırdığı pozisyondu. Son haftalarda takımı taşıyan isim olsa da bu pozisyonda 3. golü atıp maçı koparabilirdi. Baum’un ofansif değişiklikleri son dakikalarda meyve verdi. Performansı düşük olan ve sakatlıklardan muzdarip Schalke’nin Aydın Yılmaz’ı denebilecek Skrzybski 82’de iyi bir orta açtı. Zentner’in müdahalesinden sonra hareket özgürlüğü pek olmayan St. Juste topu kendi ağlarına yollayıp Schalke’ye 1 puanı verdi. Schalke tekrar geriden gelip galibiyeti de kovalasa süre yetmedi. İki takımın da 3 puana ihtiyaç duyduğu bu maçta 1’er puanla yetinip dipte kalmaya devam ettiler. Onlar adına umut verici olansa bu sezon 7 haftadır ritim bulamayan takım sayısının fazlalığı. Potansiyelli olsa da Köln ve Freiburg’un yanında Bielefeld de art arda kötü sonuçlar alarak ligin dibinde bu iki takıma eşlik ediyorlar.
An der alten Försterei’da Bielefeld’i karşılayan Urs Fischer hala ideal kadrosunu arıyor. Hübner, Ryerson, Griesbeck ve Awoniyi yerine Trimmel, Becker, Endo ve geçen hafta girdikten sonra pozisyonlar bulan Pohjanpalo başladı. 2007-2014 arası çalıştığı kulübe rakip olarak dönen Uwe Neuhaus ise Dortmund karşısında sıkı savunmalı 5-3-2’sinde 4-3-3’e geçti. Nilsson,Lucoqui ve Schipplock yerine de Laursen ve Hertha’dan kiralanan Arne Maier yer aldı. Maç, skorundan da anlaşılacağı üzere Union’un hakimiyetindeydi keza ilk dakikalardan mutlak pozisyonlara girdiler. Bielefeld son haftalarda zor rakiplere kaybetse de disiplinli set oyunu ve Ortega’nın başarısı ile ağır yenilgiler almamışlardı. Fakat bu sefer kanat koridorlarda verilen boş alanlar daha ilk dakikalardan başlarına iş aştı. İkinci golde de Kruse’nin diyagonal pasında Andrich’i iyi karşılayamayıp bir gol daha yiyerek şoka girdiler. Gollerden sonra Bielefeld de kuru pozisyonlar bulsa da gole ulaşamadılar. Azami zararla ilk yarıyı kapatacaklarken Kruse boş bulduğu alanı doldurup bir servis daha yaptı. Bu kez genellikle hazırlayan rolünde gördüğümüz Becker golü atarak 3 farkla takımını soyunma odasına soktu. İkinci yarıya değişiklikler silsilesi ile başlasa da Neuhaus, oyuna aldığı Yabo, Seufert ve Kunze gibi isimler oyunun akışını değiştirecek isimler değildi. Önceki haftalarda az süre alan bu üçlü arasında sadece Kunze Bayern maçında ilk 11 görmüştü ve o maçta da pek iyi oynamamıştı. Schipplock ve özellikle Cordova’yı daha erken alabilirdi. Hatta ilk yarı dolmadan bu iki ismi alsa kimse yadırgamazdı. Yine haftalardır yedek oturan Nilsson’u Van der Hoorn ile değiştirebilirdi çünkü sarı karttan sonra ikili mücadelelerde kendini sakınmak zorunda kaldı. Union tarafına dönersek maçta herşey istedikleri gibi gitti ve ikinci yarının başında da kazandıkları penaltı ile 4 farklı skora ulaştılar. Topun başına geçen Kruse asistleri sonrasın da gol de atarak 3 gole katkı sağlamış oldu. Bu penaltı ile aynı zamanda bir rekora da ulaştı. Kullandığı 16 penaltının 16’sını da gole çevirerek bu alandaki rakibi Hans-Joachim Abel ile skoru eşitledi. 4.golden sonra Bielefeld yenilgiyi kabul ederken Union enerji tasarrufu moduna geçti. Tempo düştü ve 89’da oyuna sonradan girip bir penaltı da kazandıran Gogia, Schalke’den kiralanan Cedric Teuchert’e ceza sahasında topu teslim ederken o da golü atarak perdeyi kapattı. Bielefeld her ne kadar sezon başlangıcında fena gözükmese de kendini Mainz ve Schalke klasmanında buldu ve onların da skor ve sonuç olarak olmasa da yukarı giden bir ivmesi var. Neuhaus’u zor haftalar bekliyor. Union’da ise Kruse ise son haftalarda magazin haberlerini gölgeleyerek takımına %100 katkı sağlıyor.
Sisli bir cumartesi günü ligin kadro olarak geçen seneye göre daha iyi görünüp beklentilerin de daha yüksek olduğu iki takım Hertha Berlin ve Augsburg’un çıkış aradığı maçta ev sahibi Herllich kas sakatlığı bulunan Framberger yerine yeni transferlerden Gumny’e ilk kez 11’de şans verdi. Öte yandan kadrodaki Uduokhai da Löw tarafından ilk kez Almanya A takımına çağrıldı. Labbadia ise Tousart’ın sakatlığı üzerine Arsenal’den kiralanan Guendouzi’ye ilk kez 11’de yer verdi. Plattenhardt da Mittelstädt’in yerine sol kanatta görev aldı. Augsburg skorun aksine maça sıkı bir savunma performansı ile başlayıp ilk kısımda Gregoritsch ve ilk yarının son anlarında kontradan Hahn ile mutlak iki pozisyon da buldu. Hahn’ın golü ofsayt sebebi ile iptal oldu. Hertha ise Augsburg setine karşı ilk yarıda çoğunlukla duran toplarda tehlike arz etti. İlk yarının sonunda Uduokhai imdatlarına yetişti ve Cordoba’ya müdahalesinde kazanılan penaltıyı Cunha gole çevirdi. Bu faul ile Cordoba yerini formsuz Piatek’e bıraktı. Bu hafta görece daha iyi performans gösteren Leh oyuncu ikinci golde topu ceza sahasına ulaştıran isimdi. Goweleeuw’un kestiği top Lukebakio’da kalınca o da sol köşeye düzgünce göndererek takımını iki farkla öne geçirdi. Herrlich her zaman olduğu gibi Niederlechner ve Finnbogasonu alarak hücum oyuncu sayısını arttırarak risk aldı. İkisi girer girmez pozisyona girse de Schwollow’u geçemediler. Alınan riskle doğal olarak Augsburg daha çok alan verdi. Elde edilen ilk kontrayı da Piatek kullanarak direkt olarak bir gole daha yaklaştı ancak skoru için son dakikaları beklemesi gerekti. Sisin şiddetini arttığı son yarım saat içerisinde Hertha topu kalesinden uzak tutarak Augsburg’a umut vermedi ve sonunda 3 puanla ayrılarak belki de çıkışını başlattı.
Haftanın manşet maçı Der Klassiker tam anlamıyla nefes kesti. İki takımın da yer yer savunma disiplininden koptuğu kıran kırana bir maçtı. Kıran kıranalık maalesef Bayern’e ve Almanya Milli Takımı’na 3 ay Kimmich’ten yoksun olmaya mal oldu. İki ekip de hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde farklı galibiyetler alırken hücumda Brandt ve Hazard yerine Reus ile Sancho başladı. Bayern’de ise Flick değişiklik yapmazken Sarr bu önemli maçta fırsat buldu. Maçın hemen başında Lewandowski yan ağlara vurduğu topla Dortmund kalesini tehdit ederken bir sonraki pozisyonda da Goretzka hava topunu değerlendirerek Bürki’yi aşmayı denedi. İkili sıkıştırmalarla Flick, Dortmund’u savunmadan çıkarken gafil avlamayı hedefledi. Şoku atlatan Dortmund’da ilk pozisyonlar Sancho-Haaland düosuyla geldi. Önceki maçlarda Sancho’nun dikine ileri taşıyıp sprint atan Haaland’a pozisyon hazırlaması senaryosu bu maçta da gerçekleşti. İlk yarıda Bayern topu kanattan içeri Lewandowski’ye oynayarak birçok pozisyon buldu. Maçta attığı 3 golden ikisi ofsayt sebebi ile sayılmayan Lewandowski Dortmund’a ligdeki 11. golünü attı. İlk yarıya damga vuran olay ise Kimmich’in göz yaşları ile sakatlanarak ayrılmasıydı. Son haftalarda hem ligde hem Avrupa’da oyununu başka bir seviyeye taşıyıp hırsını ortaya koyan oyuncu maalesef sahalardan 3 ay uzak kalacak. Flick bu maçı kaybetmeyi Kimmich’i kaybetmeye yeğleyebilirdi. Oyuna giren Tolisso da iyi bir 6 numara olsa da onun kadar kreatif değil ve ilerleyen haftalarda Kimmich çok aranacak. Bu şokla oyuna dönen Bayern ikinci şoku ilk yarı biterken hakkı yeterince teslim edilmeyen Dortmundlulardan olan Guerreiro’nun pasında güzel bir ayak içi ile takımını der Klassiker’de öne geçirdi. İlk yarıyı galip kapatacakken uzatma anlarının sonlarında kazanılan serbest vuruşta Alaba topu iyi bir organizasyonla Dortmund kalesine soktu. Gol öncesi topun gittiği köşeyi kapatmak isteyen Guerreiro’yu Hummels baraja yollarken o ara top yola çıktı ve Bürki de rahat hareket edemeyince gol geldi. Bu tarz organizasyonlarda ya direği tutan oyuncu zamanında iyi pozisyon almalı, ya da kale tamamen kaleciye bırakılıp ona hareket özgürlüğü sağlanmalı. İkinci yarının en erken tehlikeli pozisyonlarından birinde Lucas Hernandez’in ortasında Lewandowski takımını öne geçirdi. Bu golden sonra ful gaz devam eden Bayern kanatlardan içeri kat edip Bürki’yi zorladı. Coman’ın 51’de sağ direkte patlayan topu Dortmund adına yürekleri ağza getirdi. Coman iki dakika sonra da Bürki’ye takıldı ve bu ataktan sonra Favre’ın da hamleleri ile Dortmund beraberlik için saldırdı. Reus ve Hazard gibi isimler mutlak pozisyonlar kaçırdı. Sonradan oyuna giren Sane yine bir slalomla klas bir vuruşla golü atıp takımını rahatlatsa da 83’te yine sahneye çıkan Guerreiro topun dibine girerek set arkasına depar atan Haaland’ı buldu o de Neuer’i hızlıca yatırıp boş kaleye topu gönderdi. Bu fizikle bu çeviklik gerçekten nadir bir kombinasyon onun adına. Son bölümde Dortmund oyuna ortak olsa da Bayern savunmada iyi durup skoru korudu. Bu maçta bekler Sarr ve Hernandez Bayern kalitesinde olduklarını kanıtladılar. Yine Goretzka da Kimmich’in yokluğunda savunma hattına iyi yardım etti. Dortmund’un ise yine savunma geçişine dikkat etmesi gerekiyor. Buna yönelik dizilişte Witsel ve Delaney’i bir arada kullansalarda Witsel’in yanında daha dinamik bir isim tercih etmeliydi. Kazanılan fırsatlar da çok bonkörce harcandı ve şampiyonluk yarışında her ne kadar erken olsa da yara aldılar ve belki de bu maçla Bayern her sezon olduğu gibi makası açmaya başlayabilir.
Der Klassiker’in gölgesinde kalan haftanın en heyecan dolu Imdb 9.9 notlu maçında Wolfsburg Hoffenheim’ı ağırladı. Geçen hafta basın toplantısında sonuçtan memnun duran Glasner hafta içinde fazlasıyla eleştirildi ve bu maç onun için kritikti. Wagner ve Beierlozer sonrası görevini kaybetmeye aday bir hoca olarak görülüyordu. O ise stresli çıktığı maçta geçen hafta doğum izninde olan Arnold, Gerhardt’tan pozisyonunu geri aldı. Hoeneß cephesinde ise Kramaric virüsü yenip takıma döndü ancak antrenman eksiği sebebi ile kadroda yer almadı. Hafta içi 5-0’lık Liberec galibiyeti ile moral bulsalar da bu sefer de Bruun Larsen Covid19 pozitif çıktı ve tatlar yine kaçtı. Ayrıca geçen hafta kırmızı kart gören önemli oyunculardan Skov da kadroda yer almazken Liberec maçında forma giyen Bebou, Gacinovic ve Klauss yeirne Hoeneß, Samassekou, PL’den gelen Sesssegnon, Grlilitsch ve Belfodil’e forma verdi. Liberec maçında ilk kez 11’de başlayarak ilk kez resmi bir maçta Hoffenheim forması giyen Bogarde iyi performansının ödülünü bu maça da başlayarak aldı. Maç hızlı başladı ve ilk kısımda özellikle fazlaca kontra izledik. Maçın 4. dakikasında oldukça ilginç bir pozisyon oldu. Hoffenheim kontrasında Sessegnon hızlıca topu rakip yarı alana taşıyıp kanat değiştirdi. Sol kanattan ceza sahasına aktarılan pozisyonda top Grillitsch ve Dabbur’un ayağında dolaşırken Dabbur savunmanın müdahalesi ile kendini yerde buldu. Wolfsburg topu hızlıca tehlike bölgesinden çıkarıp ileri taşıdı. Philipp de ceza sahasına dikine ilerleyip Steffen’e güzel bir ara pası gönderdi. O da düzgün bir vuruşla sağ köşeyi bulurken gole ilk başta yardımcı hakem kararıyla ofsayt dendi. Hakem Jablonski VAR’ın başına geçti. İzleyiciler belki Hoffenheim’ın beklediği penaltı pozisyonunu da izler diye düşünürken Jablonski sahaya dönüp golü verdi. Hoffenheim takımında beraberlik skoru için takımın büyük kısmı rakip yarı sahada kaldı ve koridorlar açıldı. Schlager’in derin pasında yine Steffen kaleye yöneldi. İlk etapta Baumann’ı sonra defansı aşamasalar da en son Weghorst kaleyi buldu. Gollerden sonra Wolfsburg Hoffenheim’ı savunmada kalabalık ve derinde karşılarken boş alanlardan kontralar buldu ancak ilk yarıda değerlendiremedi. Hoffenheim’da ise gol ayakları Dabbur savunma arasına sıkışırken Belfodil bireysel becerikleri ile ceza sahasında Wolfsburg savunmasını delmeye çalıştı. Ancak Casteels’i aşamadılar. İki takım da derin pasları çok kullanarak orta sahayı çabuk geçti. İkili mücadele açısından da bol bir maçtı ve bu oyunun akışını yer yer bozdu. Son anlarda Weghorst kazanılan garip penaltıyı gole çevirip maçı bitirebilecekken Hoffenheim maça tutundu. Hoeneß Klauss’u da alarak hücum tarafını arttırdı. Ceza sahasınaşişirilen bir topta son haftaların iyi ismi Brooks topu ıskalayınca topu iyi takip eden Adamyan sonunda Hoffenheim’ı skorla buluşturdu. Golden sonra daha da ivme kazanan maçta son dakikalarda heyecan seviyesi zirveye ulaştı. Köşe vuruşunda Baumann da ileri çıkarak gol ararken onu karşılayan Arnold topa elle müdahale edip penaltıya sebep oldu. Ancak penaltıyı kurtaran Casteels, Arnold’u, Glasner’i ve takımını ipten alarak galibiyeti sağladı. Bu galibiyetle “Kurtlar” Avrupa potasına girerken Hoeneß alt sıralardan bu hafta da kurtulamadı.
Haftanın kapanış maçında diğer Avrupa fatihleri karşı karşıya geldi. Gladbach Inter ve Real Madrid maçları sonrası şeytanın bacağını defalarca kırıp Shakhtar’ı 6-0 ile geçerken ligde yenilgisiz diğer bir takım olan Leverkusen de İsrail deplasmanında Hapoel Beer Sheva karşısında 2-4 kazandı. Rose pek değişiklik yapmayıp Plea yerine Embolo’yu oynatırken Bosz, son maçtaki rotasyon sonrası as oyuncularını kadroya aldı. Jedvaj, Tah, Kerem Demirbay, Dragovic ve Palacios kenara geçerken Bender kardeşler, Tapsoba, Baumgartlinger ve Diaby 11’e geçti. Maça iki ekip de kontra ataklarla hızlıca orta sahayı geçerek başladı ve maçta anahtar kelime dirençsiz orta sahalardı. Leverkusen daha baskılı taraf olsa da uzun paslarla Gladbach topu kalelerine getirdi ve maçın ilk bölümlerinde özellikle alanlar bulmayı başardı. Kontraları seven Leverkusen’de takım kalabalık çıkınca Gladbach hücum oyuncularını iştahlandırdı. Oyunun ilk bölümünde 17’de Hofmann derin pasla Leverkusen defansının dengesini bozdu. Embolo’nun bomboş kaldığı pozisyonda bu maçta da penaltı kararı çıktı ve penaltıyı gole çeviren Stindl takımını öne geçirdi. Gladbach baskıya ve skor arayışına devam etti. Cesur oyunlarını Leverkusen de bir kontra ile cezalandırdı. Gladbach, ikili sıkıştırmalarla Leverkusen kendi sahasına ikinci gol için saldırırken kazandığı topla kalabalık çıktı. Bu golün üzerinden 3 dakika geçmeden Stindl bir baskınla golü attı. Golde özellikle Thuram’ın ısrarcılığının katkısı büyük. Gladbach golden hemen sonra 3-1’e yaklaşsa da Hradecky başarılıydı. Leverkusen disiplinli presine devam etti. Bazen kastenmişçesine Gladbach’ı yarı sahasına davet ederken uzun paslarla karşı kaleye hücum ettiler. Sağ kanattan Wirtz’in ortasına hatalı çıkan Sommer, Alario’nun ikinci golüne imkan verdi. İkinci yarıda Rose ilginç biçimde Neuhaus yerine Leipzig maçının kahramanı Hannes Wolf’ü aldı. İkinci yarıda orta saha disiplini yine yoktu ve top iki kale arasında gidip geldi. Maçın reaktifliği 67’de de kendini gösterdi. Wolf’ün kaçırdığı bu pozisyon maçın kırılma anıydı. Bu golden sonra belki Gladbach maçı koparabilecekken dönüşünde Bailey Diaby’nin hazırladığı topta golü attı. Önceki sezonlarda iki oyuncu da istikrar yakalayamamıştı ancak bu sezon bu ikili belki Gnabry-Sane gibi adından söz ettiren kanatlardan olabilir. İkisinin de dripling yeteneği var ve hızlılar. Ayrıca Bailey özelinde pres özellikleri de mevcut. Golden kısa bir süre sonra Rose, sırtında sıkıntı olan Plea’yı riske edip Lainer yerine oyuna aldı. Ayrıca ligin sakatlıklarla boğuşan oyuncularından olan Laszlo Benes de Kramer’in yerine oyuna dahil oldu. Son çeyrek saatte topa daha çok Leverkusen sahip oldu ve daha fazla gol arayan taraftı. Hücum geçişinde sahaya iyi yayılmaları ve ceza sahasında riskli de olsa kalabalık oluşları karşılığını son dakikalar da dahil olmak üzere verdi. Ritim bulduklarında kazanamayacakları maç yok. Gladbach da hücumcu bir takım olsa da orta saha dirençleri düşüktü. İlk tercihinde 8 numara olarak kullandığı Neuhaus da hücuma yönelik olunca Kramer haricinde defans geçişinde opsiyon yoktu. Embolo yerine Stindl’ı hücumda kullanıp Neuhaus’u 10 numaraya koyup 8 numaraya da biraz daha defansif özellikleri olan bir oyuncuyu kullanabilirdi. Sommer de bugün gününde olmayınca mağlubiyet geldi. Maçın sonunda Lazaro’nun müthiş akrobatik golü hafta adına fantastik bir kapanıştı. Attığı gol sezonun hatta son sezonların en iyi gollerinden biri olabilir.
Yorumlar