Bundesliga 6. Hafta Değerlendirmesi

Bundesliga 6. Hafta Değerlendirmesi


Avrupa seansı takımları yorarken rotasyonu zorunlu kıldı. Fikstürün dar oluşu sebebi ile bu zorunluluk haline gelmiş oldu ve önceki sezonlarda çok fazla dakika almayı bırakın ikinci yarıda bile çok fazla tercih edilemeyen oyuncuları ilk 11’lerde gördük.

Hafta Baum ile çıkış arayan Schalke’nin sürpriz sonuçlarla güzel bir başlangıç yapan Stuttgart’ı konuk etmesi ile başladı. İstatistiklere göre Stuttgart Schalke’nin favori takımı denebilir keza en çok iç saha galibiyetini onlara karşı aldılar ve Gelsenkirchen’deki son 8 maçın 6’sını ev sahibi kazanmış. Onlar adına anlık en kötü istatistik ise bu maça kadar 21 maçtır kazanamamaları. Bu kulvarda rekor 65/66 sezonunda 31 maç arka arkaya kazanamayan Tasmania Berlin’de. Geçen hafta kaybedilen Ruhr derbisindeki kadroya göre Baum Bentaleb ve Matondo yerine Can Bozdoğan ve Uth’u ileride kullandı. Matarazzo ise sürpriz biçimde Wamangituka ve Didavi’yi yedeğe çekip Klimowicz ve sakatlıktan dönen Borna Sosa’yı tercih etti. Schalke’de diyagonal paslarda bu maçta artış vardı ve topu kanat değiştirip daha iyi taşıdılar. Geçen maçta 55’e kadar iyi uyguladıkları rakip sahada çok adamlı prese bu maçta da devam edip Stuttgart’ın oyun kurmasını zorlaştırdılar. Stuttgart’ta ise 3-4-2-1 düzenindeki kanatlar Coulibaly ve Sosa topu çizgiden alıp iç kısma doğru taşımaya çalıştılar. Klimowicz ve Castro ile pas istasyonları kurmayı hedeflemiş olan Matarazzo yer yer başarılı oldu. Schalke özellikle sağ kanattan sol kanada çapraz uzun paslar kullandı çünkü Coulibaly sık sık ileri çıkarken Stenzel de orijini stoper olmadığından bir gedik görüntüsü veriyordu. Kimi zaman bu pasları Oczipka kimi zamanda Paçiençia aldı. İkinci yarı Matarazzo’nun Kalajdzic-Gonzalez hamlesi yerindeydi çünkü Kalajdzic bu hafta pek etkili değildi. Orta sahayla hücum iletişimi daha da iyi hale geldi. Arjantinli oyuncu penaltı ile de skoru eşitledi. Golden sonra Stuttgart özellikle Sosa ile kanattan aksiyonlara devam etti. Matarazzo bu maçta da kanatları yeniledi. Wamangituka ve Churlinov oyuna girerken Wamangituka yine iyiydi. Amacı Churlinov ve Sosa’nın da rotasyon içerisinde kuvvetli adaylar olması gibi görünüyor ve bu hamle geçen hafta eleştirilse de uzun vadede sonuç verebilir. Schalke’nin daha iyi olduğu haftada maçın hakkı beraberlikti ama son dakikalarda Schalke ikinci gole oldukça yaklaştı. Galibiyete ulaşamasalar da Wagner Schalke’sini hafızalardan silmeye başladılar. Ancak galibiyet hasretini dindirip dipten kurtulmaları lazım.

Son şampiyon Bayern bu hafta çıkış arayan Köln’e konuk oldu. Gisdol geçen hafta 2. yarıda oyuna aldığı Salih Özcan ve Limnios’a bu hafta başlangıçta yer verirken Ehiziboue ve Rexhbecaj yedek. Flick’in ekibinde defansta Alaba ve Hernandez yerine Sarr ve Boateng oynarken orta sahada ise Javi Martinez, Gnabry ve Sane üçlüsü Goretzka, Tolisso ve Coman’ın yerlerini aldı. İleri uçta da sürpriz biçimde Choupo Moting oynarken bu maça kadar 5 maçta 10 gol atan Lewandowski kulübeye geçti. Maça Köln istekli ve ofansif başladı. Önceki haftalarda olduğu gibi hücum opsiyonları ceza sahasına yapılan ortalardı. Bunların çoğu sol kanattan gelirken Bayern savunması hava toplarını toplayan taraf oldu. Oyununu henüz oturtup organize olamayan Bayern’in imdadına 12’de Marius Wolf yetişti ve Gnabry’nin kafa ile indirdiği topa elle müdahalesi sonucu Bavyeralılar penaltı kazandı. Müller penaltıyı gole çevirdi.  İkinci golde de Kimmich’in kazanıp hazırladığı pozisyon da Gnabry’nin imzası vardı. Golden sonra değişiklikler gelse de Bayern takım olarak daha yorgun taraftı ve alan kapatmada artık yetişememeye başladılar. Köln’ün golünde sağ tarafta boş kalan Thielmann şut şansı buldu ve bu şut bir pasa dönüşerek Drexler’in golünü sağladı. Köln beraberlik için heyecanlansa da süre yetmedi ve haftayı yenik kapattılar. Yine de Bayern karşısında 2 gol yemek onların karnesine bakınca iyi bir sonuç gibi duruyor.

Dortmund en kötü deplasman istatistiğine sahip olduğu Bielefeld ile karşılaştı. 17 maçın yalnızca ikisini kazanan Dortmund’un 21 yıl sonra kazandı. Ev sahibi Uwe Neuhaus bu hafta kadroda büyük değişiklik yaptı. Defansı 5’leyen Neuhaus, orta sahadaki Maier yerine Nilsson’a yer verirken bekleri de yeniledi ve Laursen ile de Medina yerine Lucoqui ve Brunner oynadı. Ayrıca geçen hafta skor bulan Schipplock, Cordova’nın yerini kaptı. Dortmund’da ise Haaland diz sakatlığı sebebiyle yok. Zenit kadrosunda yer alan Guerreiro, Dahoud, Witsel ve Reyna kulübeye geçerken yerlerini Passlack, Bellingham, Delaney,Brandt ve iyileşen Hazard aldı. Bielefeld yine koridorları dar tutup set oyunu oynadı ve Dortmund topu dolaştırıp boşluk ararken durum Augsburg maçını hatırlattı. İkinci yarıda sıkı defanslara karşı altın değerinde olan duran toplardan birini değerlendiren Dortmund Hummels’in golü ile öne geçti. Sancho’nun harika ortasında bu noktaya kadar kusursuz olan Bielefeld defansı tepkisiz kalınca Hummels’e sadece dokunmak kaldı. Golden sonra önde basmaya başlayan Neuhaus’un ekibinde Prietl, Hartel gibi isimler geri dönmekte geç kalınca Dortmund’a istediği boşlukları buldu. Herkes hücum hattından gol beklerken ikinci golü de ceza sahasına açılan bir orta da Hummels attı. Bielefeld bu maçta da üretemedi ve Ritsu Doan da kale yüzü görmeyince skordan uzak kaldılar. Maç boyunca Dortmund 21 şut çekerken Bielefeld 5 şans bulabildi. Defansta her ne kadar iyi olsalar da ligde kalmak için rakip kaleleri zorlamaları gerekiyor. Dortmund için ise dar fikstürde alınan Bielefeld galibiyeti iyi sonuç.

Kohfeldt’in bu haftaya kadar alt sıralardan uzak duran Bremen’inde sakat Füllkrug yerine Manchester United’dan kiralanan Chong oynadı. Ayrıca sakat Augustinsson ve Covid teşhisi konulan Agu da kadroda yok. Hütter ise Bayern’e karşı alınan farklı mağlup takımdan 3’lü tandemdeki Tuta’yı kenara çekip Abraham’a fomasını iade etti. Hütter’in ekibi maçın ilk anlarında çok fazla top kaybı yaptı. Bremen bu top kayıplarından faydalanamayınca takım sahaya daha iyi yayılıp oyun kurmaya başladı. Bremen defansı da setleri sağlam tutup ceza sahasına pek yaklaştırmayıp kanat ortalarına zorladı ancak bunlar da Bremen defansından döndü. Topa sahip olan taraf ezici biçimde Frankfurt’tu İlk yarının son anlarında daha spesifik pozisyonlar bulsa da bir golleri ofsayt gerekçesi ile sayılmadı. Hücumda yine Bas Dost, Andre Silva ve Kamada maç genelinde bireysel yeteneklerini kullanarak özellikle ikinci yarıda Frankfurt’un parladığı zamanlarda başroldelerdi. İkinci yarının başında da yine Andre Silva mutlak bir pozisyon bulsa da Pavlenka başarılıydı. İlk gol Frankfurt’tan beklenirken Groß’un boş alandaki Sargent’i gördü ve o da  Trapp’ı avladı. Pozisyon olarak pek zengin sayılamayan Bremen için bu altın değerindeydi. Hütter bu gole Zuber ve Toure’nin yerine Barkok ve Younes girerek hareketlilik getirdi. Barkok’un kazandığı topta Kamada topu ortaladı ve Silva golü attı. Mbom geçen haftalarda iyi performans gösterse de bu pozisyonda hanesine bir eksi olarak yazıldı. Frankfurt bastırırken Bremen de boş alanlar buldu ancak ikinci golü atamadılar ve hatta maçın kırılma anı sayılabilecek 88. dakikada Dost’un baskısıyla topa müdahale eden Moisander kendi kalesine top sokacakken Pavlenka’nın çevikliği bu dramatik senaryoyu yırttı. Sonrasında da tempo azalarak maçı bitirdi. Bremen adına karlı bir 1 puan olurken Hütter Bayern karşısındaki hezimet sonrası moral bulmayı umduğu maçta iki puan bıraktı.

Lige iyi başlayıp devamını getiremeyen Augsburg, geçen hafta daha iyi gözüken Mainz’ı ağırladı. Karın kası sakatlığı bulunan Niederlechner’in yerine Vargas oynarken Herrlich Khedira yerine bu maçta Strobl’a şans verdi. Finnbogason da sakatlığı sonrası tekrar kadroda yer aldı. Mainz’da ise Lichte geçen hafta oynayan 11’i bozmadı. İlk yarıda çoğunlukla top Augsburg’daydı ki ev sahibi bu maça kadar ortalama %33 topla oynama yüzdesine sahipti ve Lichte’nin ekibi de pek topu sevmeyince oyun kurmak onlara kaldı. Caligiuri hem oyun kurarken yer yer hem de topu taşıdı.  Mainz da elde ettiği topları ceza sahasına Mateta’ya oynadı ve uzaktan şut imkânı görünce kaleyi denediler. Nihayetinde skoru bulan da Augsburg oldu. İkinci yarıda Mateta-Onisiwo değişikliği ile Lichte iyi bir hamle yaptı ve oyundaki aktif pres yapan oyuncu sayısı arttı. Levin’in ortasında gol de yine kaleci Gikiewicz’in de iyi pozisyon alamaması sebebiyle Onisiwo’dan geldi. Golden sonra orta alan mücadelesine dönen maçta Mainz Augsburg hattında boşluk bulmaya başladı ve yine Onisiwo 69’da pozisyon bulsa da bu zafer Gikiewicz başarılıydı. Herrlich Finnbogason’a sakatlığı sonrasında sahaya sürerek uca santrfor kökenli bir oyuncu almış oldu. Oyunun son 10 dakikasına girerken ceza sahasına atılan bir topta onun dokunuşu ile topu elde eden Andre Hahn tekrar öne geçiren golünü attı. Lichte 4 değişiklikle risk alarak eşitliği sağlamaya çalışsa da giren oyuncular dar sürede spesifik bir etki getiremedi.  Alınan risk Augsburg’un kanatları daha rahat kullanmasını sağladı. Son dakikalarda SBazee’nin içeri çıkardığı topu Andre Hahn kolayca kaleye soktu. Mainz geçen hafta olduğu gibi sekanslar izletse de istikrar arıyor. Augsburg ise topu kullandığında neler yapabileğini gördü. Umarız diğer maçlarda da buna alışıp daha iyi bir takıma evrilebilirler keza kadro umut vaat ediyor.

İki şampiyonlar ligi temsilcisi Mönchengladbach ve Leipzig, cumartesinin kapanış maçında karşı karşıya geldi. Ev sahibi Gladbach hafta içi Real Madrid karşısında 3 puanı son dakikalarda kaçırsa da iyi bir performans gösterdi. Leipzig ise Manchester United deplasmanında hezimete uğradı. Ev sahibi Rose de rotasyon yapanların arasına girerek Kramer, Thuram ve Stindl yerine Hannes Wolf, Herrmann ve Embolo’yu saha sürdü. 1 gün daha az dinlenebilen ve bunun kendileri için avantaj sayılamayacağını söyleyen Nagelsmann ise sakat Halstenberg ile Konate, Forsberg ve Nkunku’nun yerlerini Orban, Sabitzer, Samardzic ve Sörloth’a verdi. Trabzonspor’dan transfer edilen oyuncunun babası 88/89 sezonunda Gladbach forması giymişti. Werner’in yanında Poulsen’i ikinci forvet gibi görürken bu sefer Sörloth bu rolde gibiydi. Top taşıdı, adam eksiltti. Poulsen’e ve ceza sahası içindeki arkadaşlarına paslar da attı. Ev sahibi ekipte ise Embolo sırtı dönük oynarken bir pas istasyonu gibi oynayıp yine hava toplarında aktifti. Konuk ekip çok fazla pas hatası yaparken kenarda Nagelsmann sinir küpüne döndü. Hafta içi bir gazeteci ile takım elbisesi üzerinden polemiğe giren teknik adamın siniri bu maçta pekişti. Takımı adına belki de en güvenilebilecek isimlerden biri Sabitzer’di. Avusturyalı oyuncu her ne kadar geçmiş yıllarda daha hücuma yönelik olsa da Leipzig adına iyi bir 6 numara oldu ve defansta açık kapattı. İkinci yarı Gladbach baskılı başladı. Bensebaini oyun genelinde sık gördüğümüz şekilde soldan top taşıyıp içeri aktardı ve Hannes Wolf Gladbach’ın 120. yıl özel formasıyla ilk golü atarak kiralık olarak oynadığı takımını, asıl takımına karşı öne geçirdi. Golden sonra Plea’nın direkte patlayan plasesi haricinde Leipzig çok büyük baskı kurdu ve Gladbach geriye yaslandı. İleride top tutmaya yönelik Kramer ve Thuram hamlesi işe yaradı. İkil mücadeleler ve topu ölü bölgelere taşıyarak Gladbach tempo düşürdü ve galip ayrıldı. Nagelsmann’ın kâbusu sürüyor. Manchester’ın kırmızısını hala suratında taşıyor. Bu şokları atlatıp kendine gelmesi gerek çünkü hem takımı hem kendisi Red Bull ismi sebebiyle eleştirilselerdi göze hoş gelen bir oyunları var.

Sisli ve yağışlı bir pazar gününde Freiburg yakında vedalaşacağı Schwarzwald stadyumunda Leverkusen’i ağırladı. Streich en büyük gol silahı Petersen’i kenara alıp Kübler ile savunmayı 4’ledi. Sallai ve Schmid de orta sahada görev aldı. Leverkusen’de ise Avrupa Ligi maçına göre birçok isim kenara geldi. Jedvaj, Tah, Dragovic, Wendell, Kerem Demirbay ve Bellarabi yerine Bender kardeşler, Tapsoba, Sinkgraven, Amiri ve Bailey başladı. Freiburg Leverkusen’i şoka uğratarak başladı. İlk 15 dakika özellikle Leverkusen sahaya iyi yayılamadı ve Freiburg alan buldu. Atılan ara pasta savunma arkasına sarkan Höler takımını öne geçirdi. Golde ofsaytı Sven Bender bozarken Tapsoba iyi pozisyon alamadı. Bu golden 4 dakika sonra da Schmid güzel bir vole ile ikinci golü atsa da ofsayt sebebiyle sayılmadı. Bu pozisyonda da Höler imzası vardı. Leverkusen şoku atlatıp Freiburg’a baskı yaptı ve hücum geçişinde Bailey ve Diaby de ikinci forvet olarak ceza sahasına girdi. Topla oynayıp geriden oyun kurmaya çalıştıklarında alan daraltarak Freiburg defansına zor anlar yaşattılar. Freiburg kısa pas istasyonları ile yine topu ileri taşımayı bir süre başardı fakat beraberlik sayısında kazanılan bir top sonrası Amiri’den baskı yiyen Höfler’in Heintz’a tembel geri pasında Alario araya girip topu taşıdıktan sonra uzak köşeye temiz bir vuruş yaparak kaleyi buldu. Gol sonrası Freiburg baskıya devam etti ve Grifo’nun mutlak pozisyonunda Hradecky iyi bir refleksle topu çıkardı. İlk yarının son 10 dakikasında Leverkusen oyun kuran ve topa sahip olan takım oldu. İlk yarıyı bitirmeden rakip sahaya en kalabalık geldikleri atakta savunmadaki boşluklara iyi yerleştiler ve Alario ikinci golünü attı. Wirtz’in Lars Bender’e pası da asistin asisti sayılabilecek bir ara pastı. Bosz’un ekibi baskıyı ilk yarıyı bitiren düdük çalana kadar bırakmadı. İkinci yarı Freiburg maç yeni başlamış gibi ilk etapta oyun planını uygulamaya çalıştı. Kübler ve Schmid yine top taşıyarak ceza sahası içine top aktardı. Höler ve Grifo formasyonda çift forvet gibi gözükse de yer yer onlar da çizgiye geçtiler ancak esas 9 numara olan Petersen’e ihtiyaç vardı. 63’te aynı fikirde olan Streich Kübleri alıp sol kanattaki dizilişi kaydırarak Schmid’i beke, Sallai’yi kanada çekti.  Bu değişiklikten sonra Höfler’in diğer bir pas hatasında topu kazanan Leverkusen’de Wirtz orta koridorda boş olan Amiri’yi gördü. O da açıyı ayarlayıp sol köşeye güzel bir vuruş çıkardı. Suçlu yine Höfler gibi gözükse de Freiburg alan kapatmada takım olarak da bu pozisyonda eleştirilebilir. Golden sonra Streich savunmayı üçleyip orta sahayı kalabalıklaştırdı. İlk gollerinde olduğu gibi bir derin pasla Leverkusen savunması henüz savunmaya yerleşmeden topu çizgiden içeri aktardılar ve Petersen farkı 1’e indirdi.  Freiburg maç için umutlanırken duran toptan yedikleri gol bir daha hayal kırıklığına uğrattı. Pozisyondaki eşi olan Tah’ı iyi tutamayan Heintz’ın golde negatif olarak payı vardı. Tah da bir forvet gibi darbeli bir kafa vuruşu yaptı. Streich’ın yaptığı değişikliklere rağmen Petersen’in 82’deki şık volesi harici net pozisyon yakalayamadı ve Bosz da takımı rölantiye alıp deplasmandan karlı çıkan taraf oldu. Freiburg’un oyun planı personel hataları harici iyiydi. Dipteki takımların puan alamasalar da mücadele güçlerini arttırmaları Freiburg’un 3 puan ihtiyacının altını çiziyor. Geçmiş sezonlarda düşme potasından uzak durmaya çalışan bir takım olsa da Freiburg’un potansiyeli daha fazlası. Bosz ise Slavia Prag yenilgisi sonrası ligde moral buldu.

Pazarı Berlin’de Hertha ile Wolfsburg kapattı.4 maçtır yenilen başkent ekibi bu maçta da galibiyete ulaşamadı Labbadia Leipzig’e karşı yenilgiye rağmen elinden geleni yapan takımı değiştirmezken Arsenal’den kiralanan Guendouzi ikinci yarına yedekten oyuna girdi. Glasner ise Bielefeld maçına göre zorunlu değişikliklere gitti. As oyuncular Guilavogui kas yırtılması sebebiyle oynayamazken kaptan Maxi Arnold da ikinci çocuğunun doğumu sebebiyle izinliydi. Ayrıca Mehmedi de kulübeye çekilirken bu oyuncuların yerini Schlager, Gerhardt ve Brekalo aldı. Sağ bek Baku bu maçta 6 numara oynadı ve orada da iyi bir performans göstererek güzel bir gol attı. Maça Wolfsburg hızlı başlayarak ilk organize atakta ofsayttan sayılmayan bir gol attılar. Weghorst’a atılan uzun pası Hollandalı oyuncu Philipp’e aktardı ve o da düzgün bir vuruşla iptal edilecek bir gol attı. Bu atağın hemen sonrasında ilk organizasyonunda Hertha’da sağ kanattan Lukebakio’nun yaya çıkardığı topa Cunha istediği gibi vuramasa da topu net göremediğinden Casteels uzanamadı. Golde Gerhardt da alanını iyi tutamayıp rakibini engelleyemeyince Cunha’nın cılız şutu filelere gitti. Wolfsburg golden sonra hemen kendine gelemese de birkaç direkt şutla Schwollow’u denedi. Yine solda çizgiye atılan derin pasta iyi kaçan Max Philipp de yaya iyi bir top çıkardı ve Baku sert bir vuruşla güzel bir gol attı. İlk golü atan Cunha savunmaya yardım etse de iyi yerleşemeyen Hertha savunması bu vuruşu engelleyemedi. İkinci yarıda topa Labbadia’nın ekibi daha çok sahip oldu ama savunmada iyi organize olan Wolfsburg defansını aşabilseler de Casteels’i bir kez daha geçemediler. 73’te Brooks’un hatalı pası haricinde kendi yarı sahasında pek açık vermeyen Wolfsburg ileride de fazla üretmedi ve topu ileride tutup pas dağıtımında Arnold’u aradı. Hertha bir adım önde olsa da skora yansıtamayınca haftayı 1 puanla kapattı. Wolfsburg’da ise Weghorst’u destekleyecek bir oyuncu gerekiyor gibi ve buna Philipp aday olabilir. Çıkış yaptığı Freiburg’dan sonra iyi istatistik ortaya koyamasa da ikinci forvet veya ofansif orta saha olarak Weghorst’a belki partner olabilir. Brekalo üzerinden de yine ikili oyunlar hazırlanırsa Wolfsburg hücumu zenginleşebilir. Onlar adına bu sezon en büyük artı Baku.

Haftanın aksiyonlu kapanış maçında Union Berlin, Hoffenheim deplasmanındaydı. Hafta içi Gent karşısında (4-1) farklı kazanan Sebastian Hoeneß’in ekibinde Bebou ve Skov kenarda otururken yerlerini Geiger ve Dabbur aldı. Urs Fischer de rotasyona giderek daha az şans bulan Awoniyi, Ryerson, Grießbeck ve Hübner ile başlayıp Becker ve Pohjanpalo’yu kenara çekerken, takımın önemli isimleri Trimmel ve Ingvartsen kas sakatlıkları sebebiyle oynayamadı. İki taraf da maçın ilk anlarında net pozisyonlar buldu. Awoniyi ve Dabbur net fırsatları bulurken -kardeşim buyrun öne geçin + estafrullah kardeşim siz öne geçin gibisinden kibarca bir şekilde karşılıklı olarak pozisyonları cömertçe harcadılar. Dabbur’un Luthe kalesinde değilken kaleye gönderdiği pası Knoche engelledi ve skorun değişmemesinde onun da katkısı vardı. İki kalede de yumuşak orta sahalar sebebi ile pozisyonlar devam etti ancak hem Luthe hem de Baumann mutlak pozisyonlar çıkardılar. İlk yarıda sakatlanan Posch yerine Skov girince Hoeneß’in ekibi 3’lü tandemden 4’lü savunmaya geçti.Karşılıklı golsüz ataklar silsilesi, Skov'un ceza sahasında Grießbeck'e sert müdahalesi Kruse'nin penaltısı ile konuk takımı öne geçirdi. Golden sonra yaslanan Union baskı yedi. Adamyan ve Baumgartner değişiklikleri ile rakip yarı sahaya kurulan Hoeneß'in takımı bitişe 10 dakika kala cömert Dabbur ile golü buldu. Union sağlam durup alan savunmasını iyi kursa da Dabbur kaleyi görüp bu sefer daha zor bir pozisyonu değerlendirdi. Golden sonra Hoeneß hücum hamlelerine devam etti. Gacinovic ve Klauss ile hava toplarında etkili olmayı hesaplarken 5 dakika sonra esneyne koridora sızan Kruse Pohjanpalo'ya güzel bir asist yaptı. Fin oyuncu savunma disiplininden kopan Hoffenheim  savunmasının arkasına bir kez daha sarksa da direğe vurdu. Bupozisyonla maçı bitirebilirdi ve direkten dönen top Hoffenheim'ın umutlarını da döndürdü. Bu sefer defanstan sızan Adamyan oldu ama ilk yarıda çizgiden top çıkaran Knoche burda da onu engelledi. Skov'un kırmızı kartı maçın kırılma anlarından biriydi. Fena oynamayan Hoeneß'in ekibi cesur hamlelerle daha da fazla rakibe alan verdi. Maç da yine ikiye bir yakalandıkları bir kontra atakla bir Union'un 3. golü ile sonuçlandı. Urs Fischer belki 1 puana bile yetinecekken 3 gol ve 3 puan ile ayrıldı. 

Yorumlar