Bundesliga 5. Hafta Değerlendirmesi

Bundesliga 5. Hafta Değerlendirmesi


Geçen hafta Avrupa arenasında 6 takımı mücadele eden Bundesliga’da bu hafta bolca rotasyon görüldü. Ligde zorunlu olarak kadrolar derinleşiyor ve daha çok genç isim şans buldu Kalecilerin son dakika ileriye çıkıp heyecan yaşattığı da bir hafta oldu. Haftanın son maçında hakemin yanlış serbest vuruş kararını fair play gereği teknik direktör Bosz'un isteği üzerine rakibine gönderen Palacios'un hareketi alkış aldı. 

Hafta Stuttgart’ta seyircisiz başladı. Stuttgart’ın kayıp ve kazanımı sonunda genel çerçevede farklı sonuçlar ortaya çıkaracak bir maçtı. Maç öncesi 5’inci sırada bulunan Svabya ekibi 4 farklı kazanması halinde ligin zirvesine oturabilecekken yenilmesi durumunda Bundesliga tarihinde sahasında en çok yenilen takım olacaktı. Bu alanda hali hazırda 1’inci sırayı Hamburg ile paylaşıyorlar (201) ve rakip Köln ise onları takip ediyor ve kendi evinde Bundesliga tarihinde 200 kez yenilmiş. İki ekip de geçen haftaya göre kadro ve diziliş olarak aynıydı. Ev sahibi erken bir dikine ara pas ile rakibinin ceza sahasına önünde organize olarak golü buldu. Defanstan aldığı ara pası ileri taşıyıp Castro, Kalajdzic’e verirken o da kaleye ters olarak istasyon bir pasla Mangala’ya aktardı ve o da güzel bir vuruşla golü buldu. Golden sonra 20 dakika Stuttgart topla daha fazla oynadı ve ikinci golü içinde bastırdı. 22’inci dakikada Atakan Karazor’un sebep olduğu penaltı ile Köln öne geçti ve onlar da golden sonra daha motive olarak top kontrolünü daha fazla elinde tutmaya başladı. Golden önce Gisdol’ün taktiksel olan Ehiziboue-Limnios değişikliği ile Köln’ün hücumda daha kalabalık hale gelişi etkisini gösterdi. İkinci yarıda Matarazzo’nun kanatlarını değiştirmesi ilginç bir karar oldu. Özellikle Wamangituka hücum anlamında Stuttgart adına iyi bir hücum opsiyonuydu. Köln baskısını devam etti. Yer yer Stuttgart da gelse de savunmaya geçişlerde de Köln organizeydi. Defansta Bornauw hafta hafta daha da iyi performans gösteriyor. Son 30 dakikada ikili mücadeleler sebebi ile düdük sesi arttı ve tempoyu yer yer düşürdü. İki takım da ceza sahasına yüksek toplarla gol aradı ancak maç berabere bitti. İki teknik adam da iyi 11’ler çıkardılar. Matarazzo gözde antrenörlerden biri haline gelse de belki Wamangituka kararı eleştirilebilir.



Şampiyonlar liginde kasırga gibi esen Bayern’de Flick 4-0 kazanılan Atletico maçı 11’inde yer alan Süle,Hernandez, Tolisso ve Pavard yerine Boateng, Davies ve Douglas Costa’nın yanında ilk kez 11’de çıkacak Sarr’a şans verdi. Sakat Sane ise yedek olarak kadroya geri döndü ve sornadan dahil olduğu maçta ikinci yarıda şık bir gol attı.Hütter ise 3’lü defansta Abraham yerine Tuta’yı kullandı. Maçın henüz başında yetenekli oyuncu Alphonso Davies yerini Lucas Hernandez’e bıraktı. Maç ortada başladı ve Frankfurt iki kez kaleyi denedi. Ancak kaybedilen topta savunmaya hızlı yerleşemeyen Frankfurt, Lewandowski ilekalesinde golü gördü.Golden sonra ileride basan ısrarla hücum eden Frankfurt somut bir atak bulamadı. Bayern defansı özellikle 3.bölge denilen hücum hattında setler arası iletişimi kesti. Henüz ilk yarım saat dolmadan da Lewandowski ikinci golünü duran toptan attı.Golde Lewandowski’yi Ilsanker ile eşleştirmek pek iyi bir fikir olmayabilir.İkinci golden sonra da hücum olarak Frankfurt disiplinden kopmadı. Ceza sahasına havadan toplar denediler keza ara paslar ya çok hızlı oluyor ya da Bayernli oyuncular tarafından kesiliyorlardı. Hütter ikinci yarı da Chandler ve Younes’i, Kamada ve Zuber’in yerine alarak hücumda değişiklik yaptı. Younes iyi bir transfer olsa da kadroda nerede oynayabileceği merak konusuydu çünkü oyuncu çok farklı pozisyonlarda oynayabiliyor. Forvet arkası en muhtemel olan yer olsa da orada Kamada da efektif. Hesapsız ve zamansız aksiyonları geçmişteki maçlarda rakip takımları zor durumda bırakmıştı. Hütter’in bu istekliliğine rağmen 60’ıncı dakikada rakipler adına insafsız Lewandowski defansın arkasına sarkarak hat trick’e ulaştı. Dar fikstür, pandemi, tatilsiz yaz. Hiçbir faktör onun frekansını bozmuyor. Bundesliga tarihinde 5 haftada 10 gole ulaşan ilk isim oldu. Yaptığı değişiklerle elindeki derinliği kullanan Flick farkı arttırdı ve haftayı mutlu kapattı.



Sakatlıklarla başı belada olan Urs Fischer, kas sakatlığı bulunan Prömel ile Ujah ve diz sakatlığı bulunan Ujah yerine Gentner, Ingvartsen ve iyi performansı ile dikkat çeken Bülter’i sahaya sürdü. İlk ciddi atak ev sahibi Union Berlin’den geldi ve kanattan iyi bir oyun kurularak Pohjanpalo pozisyona girdi. Kaptan Günter çizgiden çıkararak takımını oyuna ortak tuttu. Freiburg, Dortmund maçını andıran biçimde hücum adına yine bir şey üretemediği bir 30 dakika geçirdi. Union Becker’in kontra atağı ile bir şans daha buldu ancak top yine kaleyi bulmadı. Streich adına ilk yarıda sahadaki takım alarm veren bir görüntüdeydi. İlk organize ataklarında neyse ki golü buldular. Freiburg’un en belirgin özelliklerinden olan bir durum çünkü.az sayıda atağı efektif olarak kullanmaları gerektiğinden gol olma olasılığı yüksek oluyor. Tam Freiburg adına rüzgarın yönü değişebilir derken Andrich’in uzaktan şutu, Müller’i kontrpiyede bıraktı ve skor eşitlendi. Tekrar ibre Union Berlin’e döndü ve bu akım ikinci yarı da devam etti. Kiralık Florian Müller takımı adına kırılma anlarında çok iyi sekanslar izletti ve takımının 1 puanla dönmesinde etkisi büyük.

Kağıt üzerinde güzel şeyler vaat eden yatırımların karşılaşmasında lig lideri Leipzig’de 11’de önemli pozisyonlarda değişiklikler oldu. Başakşehir maçına göre Nagelsmann kişisel sebeplerle oynayamayan Halstenberg ve kulübede beklettiği Olmo ile Poulsen’in yerine yeni transferler Heinrichs,Kluivert ve Sörloth’u kullandı. Hertha’da ise geçen hafta uzun süre sonra forma şansı bulan Leckie ve Plattenhardt kulübeye dönerken Alderete ve Lukebakio formalarını geri aldılar. İki takım da atak başladı. İlk ciddi tehlike Kluivert ile ciddi bir pozisyon kaçırdı ve hemen sonrasında Cordoba kontra atakla ileri taşınan topta klas bir vuruşla Gulacsi’yi avladı. Golün üzerinden fazla geçmeden bir duran topta topu uzaklaştıramayan Hertha savunmasını Upamecano birçok kez savunmayı delmeyi denedi ve sonunda golü attı. Bu golde fizik gücü olarak Leipzig’in bir gömlek üstün olduğu ortaya çıktı. Aynı zamanda pozisyon alırken de Hertha savunması pek iyi gözükmedi. İkinci yarıda Zeefuik değişikliği ile Labbadia hücum adına çeşitli planlara girişirken 5 dakikada iki ikili mücadeleden de sarı kartla ayrılan oyuncu oyuna veda etti. 10 kişi kalmalarına rağmen başkent ekibi rakibe net pozisyonlar vermedi ve 25 dakika görece fena da mücadele etmedi. Beklendiği gibi topun kontrolü daha çok ev sahibindeydi ama golü 75’te penaltıdan buldular. Daha sonra beklendiği gibi Leipzig daha çok deneyen kaleye giden taraftı. Nagelsmann’ın kadro derinliği ile son 30 dakika enerjisinden bir şey kaybetmeyen Leipzig Berlin’e zor anlar yaşattı. Zeefuik iki haftadır takımını zor duruma sokuyor. Bir takımın kaybı bir kişiye mal edilmez ama onun negatif etkisi çok büyük. Potansiyelli de bir oyuncu ve umarız ileride güzel olaylarla onu hatırlarız. Leipzig deplasmanının zor olması bekleniyordu ancak Labbadia takımını büyükler arasına sokmak istiyorsa artık bu deplasmanlardan puan almalı.



Hafta içi Inter karşısında iyi bir oyun ortaya koyan Gladbach’ta Rose rotasyona gitti. StattBensebaini, Neuhaus, Hofmann, Thuram ve Plea’nın yerlerini Jantschke, Wendt, Stindl, Herrmann ve Bundesliga kariyerinde ilk defa 11’de başlayacak olan Reitz aldı. İşlerin pek yolunda gitmediği, finansal  sepeplerle takımda huzursuzluğun hakim olduğu Mainz’da ise Lichte, Burkardt yerine Quaison’u 11’e geri aldı. Mainz savunması yine pek iyi başlamadı. Yenilen golde her ne kadar Embolo’nun hava üstünlüğünün de hesaba katılması gerekilse de Stindl çok rahat bir vuruş şansı elde etti. Önceki haftalar da referans alınırsa savunmada iletişimin en az olduğu takımlardan biri Mainz. Golden sonra topu çoğunlukla Gladbach ayakta tuttu. Rehavette gibi görünen Gladbach defansı ceza sahasına atılan bir ara pasta disiplinsiz yakalandı. Quaison ceza sahasına iyi girip ilk pozisyonda direğe vurdu ve bu belki konuk ekibin topu süpürmeleri için ikinci şanstı ancak topu iyi takip eden Mateta köşeye iyi gönderdi ve durumu eşitledi. İkinci ciddi pozisyonda kanattan ceza sahasında yine Mateta’ya atılan topla gol geldi. Gladbach oyuncuları pandemiden midir bilinmez bu kadar kritik pozisyonlarda ikili mücadelelerde müdahaleden kaçındılar ve rakiplerini iyi marke edemediler. İkinci golden sonra da Gladbach bir süre top kontrolünü sağlayamadı ve Mainz ilk yarı bitmeden 3’üncü gol adına fırsatlar buldu. Beğenilen antrenörlerden Rose’nin reaksiyon göstermesi beklenen dakikalardı. Takım hücum anlamında iyi olsa da defans kurgusunda eksikler fazlacaydı. İkinci yarıda da ritmine devam ettiler ve yorgun Gladbach’ı zor durumda bıraktılar. İkinci yarı Rose yaptığı değişiklerle orta saha ve hücum hattını değiştirdi ve daha mücadeleci bir orta saha oluşturdu. As oyuncular direkt dönüt verdi ve takım durumu eşitledi. Mainz da ikinci yarının son 20 dakikasında daha yorgun görünüyordu. Gladbach topu daha çok gezdiren taraf oldu ve duran toplardan ligde en fazla gol bulan takım, öne geçmelerini sağlayan golü de köşe vuruşundan buldu. Mainz daha fazla varlık gösteremedi ve maç bu şekilde bitti. Lichte ve Mainz adına en umut verici maçtı ancak skoru tutamadılar. Bunda Rose’nin değişiklikleri de etki etti.

Her ne kadar Schalke eski günlerinden uzak olsa da Ruhr derbisi bu haftanın merakla beklenen maçlarından biriydi. Dortmund, Covid 19 testi pozitif çıkan Emre Can’dan yoksun. Lazio maçında forma giyen Piszczek, Bellingham, Witsel ve Reus yerine Dahoud, Brandt, Reyna ve karantinadan dönen Akanji sahaya çıktı. Ayrıca Bürki de Hitz’in yerine kaleye döndü. Hala ideal 11’ini arayan Baum bu hafta Skrzybski, Can Bozdoğan, Raman ve Ibisevic kenara geçerken onların yerine Matondo, Harit, Paciencia ve ilk kez 11’de maça çıkan defans oyuncusu Thiaw yer aldı. Schalke önde basarak başladı. Rakibi Dortmund, kalelerine geldiğinde de setler arasını daraltıp ceza sahası önünde kalabalık olarak Dortmund’u kalabalık karşıladı. Açılarını kapattı ve mümkün oldukça topun Rönnow’a ulaşmamasını sağladılar ve geçen maçlara göre iyilerdi. İlk kısımda Haaland’ın kaleyi gördüğü pozisyonda da Danimarkalı kaleci çok iyi çıkardı. İlk yarıdaki agresif Schalke alanları çok iyi savundu ve Dortmund savunmayı aşamadı. Schalke kalabalık olarak da hücuma çıkmayınca az adamla da yakalanmadı. Realist düşünmek gerekirse Schalke adına bu deplasmandan 1 puan büyük bir kazanım olur. Dolayısıyla hücumda Paçiençia ve Matondo üzerinden uzun toplarla bir şeyler üretmeye çalıştılar ve geri düşmedikleri sürece skor kaygıları da pek olmayacak gibiydi. İkinci yarıda da bu disiplinde devam ettiler ancak 55’inci dakikaya kadar dayanabildi. Herkes bu maçta Haaland, Sancho gibi isimlerden gol beklerken topu takip eden ve maçta hatalar yapan Akanji takımını öne geçirdi. Golü duran toptan buldular ama eğer maç böyle devam etseydi Favre belki topu rakibe bırakıp baskı yaparak daha erken sonuç bulabilirdi. İkinci gol de Sancho ve Haaland’ın ikili oyunu ile geldi. Benzer bir golü Freiburg’a atmıştı. Özellikle 1’inci golden sonra Schalke oyun disiplininden biraz koptu ve durumu eşitleyeyim derken ileri daha kalabalık çıkmaya başladı. Bu da Dortmund’a boş alanlar verdi.  Duran toptan bulunan 3’üncü gol fişi çekti. Daha sonra düşük tempoda Dortmund farkı arttırmaya çalışırken Schalke ise farkı korumaya çalıştı ve çıkabilirse ileri çıkmaya çalıştı. Schalke adını optimist bakarsak gerçekten iyi dayandılar. Favre çıkışını sürdürürken Baum arayışlara devam edecek.

Pazar gününün açılış maçı Wolfsburg ile ligin yeni ekibi Bielefeld arasındaydı. Ev sahibinde Glasner ilk defa yeni transfer Maximilian Philipp’e şans verirken Steffen de ilk 11’de başladı. Schlager kulübeye geçerken Brekalo ise Covid mağdurlarındandı. Konuk ekipte ise Laursen, Cordova ve ilk kez 11’de yer alan Arne Maier, Lucoqui, Kunze ve Gebauer’inyerini aldı. Wolsburg kağıt üzerindeki üstünlüğünü sahaya yansıttı. Özellikle ilk bölümde Bielefeld defansı çok baskı yedi. Setler arasındaki boşluklar en büyük problemleri tandem arasındaki boşluklardı ve maç boyunca Wolfsburg bolca bu boşlukları kullandı. İlk gol böyle meydana gelirken ikinci golde de geçen hafta Bayern maçında yenilen 4 gole rağmen iyi performans gösteren Ortega’nın hatalı pasında ikinci gol geldi. Defanstan top çıkarırken çok zorlanıyorlar ve baskı yediklerinde bu kalelerine geri dönüyor. Oyunu önde götüren Wolfsburg birkaç şans bulsa da farkı arttıramadılar. Maximillian Philipp Dortmund’daki haline göre daha istekli ancak somut olarak çok fazla şey koyamadı. Maximilian Arnold Wolfsburg’un ana elementi denebilir. Hem atak hem de defans halinde etkisi büyüktü. Wolfsburg iyi bir maç çıkarsa da Glasner takımıerken rölantiye aldı denebilir. Son 15 dakika Bielefeld daha çok topu ayağında tutan taraf oldu. Yine Ritsu Doan en kreatif isimdi ve golde de onun izi var. Hartel ve Prietl da ilerideki oyuna katılınca Bielefeld skora daha yakındı. Bundesliga 2’de forvetleri fark yaratan tarafken henüz onların katkısı oldukça minimaldi. Bielefeld potansiyelli bir takım ancak skor konusunda ve de defanstaki tandem üzerine Neuhaus’un çalışması gerekiyor. Wolfsburg’da ise Glasner rotasyonu zenginleştirmeye çalışsa da baskının ve fizik gücünün devamlılığını sağlaması gerekiyor.Onlar adına yeni transferler Lacroix ve Baku’nun katkısı yadsınamaz derecede iyi özellikle Baku’nun kanattan bindirmeleri ve içeride hücum oyuncularına yönelik nokta orta ve pasları, Wolfsburg hücumunu zenginleştiriyor. Anmadan geçilmemesi gereken diğer bir isim tabi ki de Weghorst. O oyundaysa ve istediği pozisyonları yakalarsa Wolsburg’a sayı olarak yansıyor.

Pazar gününün kapanış maçında herkesin endişelerini sesli dile getirdiği Kohfeldt’in Bremen’i ile Nagelsmann’dan sonra tekrar korkulası bir takım haline gelen Hoffenheim karşı karşıya geldi. Konuk ekip Hoffenheim virüs sebebiyle yoksun olduğu Kramaric’in yanında mide problemleri olan Baumann’dan da yoksundu. Yerini alan Pentke de fena bir görüntü çizmedi. Kohfeldt de en önemli oyuncularından biri olan Augustinsson’dan yoksundu. Ayrıca geçen hafta sol iç oynayan Woltemade de kulübeye geçerken yerlerini Groß ve Moisander başladı. As kadronun bir unsuru olmasa da Agu da Covid sebebi ile kadroda yer almadı. Kanattan Gebre Selassie ile gelişen atakta erken öne geçen Bremen’de Maxi Eggestein’ın vuruşu oldukça düzgün ve güzeldi. Daha sonra ise Hoffenheim oyuna ağırlığını koydu ve Bremen’in atağına çok benzeyen bir şekilde Rudy’nin ortaya yerden gönderdiği pasta Geiger güzel bir gol attı. Hoffenheim topa sahip olup galibiyet sayısını aramaya devam etse de hem Pavlenka’nın performansı hem de Hoffenheim hücumcularının son kararlarda iyi olmayışı sebebi ile ikinci yarıya berabere girdi. Bremen ise kontra ataklarla şans ararken en önemli hücum ismi Füllkrug sakatlanarak 37’de yerini Osako’ya bıraktı. İkinci yarıda da hakimiyetini devam ettiren Hoffenheim ataklarını devam ettirse de skoru bulamadı. Forvet olarak alınıp sol bek yapılan Robert Skov hücum özelliklerini Hoffenheim adına sunsa da skor gelmedi ve Kohfeldt eleştirilere rağmen puan almaya devam etti. Bayern karşısında güzel bir performans gösteren Sebastian Hoeness Hoffenheim’ı ise Kramaric’siz skor üretmekte hala zorluk çekiyor. Dabbur da iyi bir hücum oyuncusu olsa da Hırvat oyuncu kadar yaratıcı değil. Bremen adına kazançlı bir sonuçtu.

Haftanın geç kapanış maçında geçen hafta as oyuncularından bir kısmını kullanmayan Herrlich bu hafta onlara formaya geri verdi. Augsburg’un teknik direktörü Herrlich Leverkusen ile oyuncu iken profesyonelliğe adım atmış ve yine teknik direktör olarak bu şehirde çalışmıştı . Herrlich’in Augsburg’unda Iago, Gruezo ve Niederlechner 11’e geri dönerken Pedersen, Strobl ve Jensen kulübeye geçti. Hafta içi Nice karşısında farklı bir skor alan Bosz’un ekibinde ise Wendell’in yerine Sinkgraven oynadı. Avrupa Ligi’nde 11 başlayan Palacios ilk defa Bundesliga’da da 11 başladı.  Maçta özellikle ilk yarı olmak üzere pas hataları dikkat çekti. Maç öncesi en çok dikkat çeken istatistiklerden bir tanesi Augsburg’un resmi maçlarda Leverkusen’i hiç yenememesi. 18 maçtın 12’si Leverkusen galibiyeti ile sonuçlanırken 6’sı berabere bitti. Augsburg adına bir diğer çarpıcı istatistik ise Leverkusen’in sahasında en son golü 2013’te Andre Hahn ile geldi ki Leverkusen onun en sevdiği takımlardan keza bu takıma kariyerinde 5 golü var. Bosz’un bol gol bulup yine kolay gol yemesine alışık olmasına alıştığımız istatistiği Leverkusen’de başka bir yön aldı keza ligde en az gol yiyen ekiplerden. İstatistiklerden çıkıp maça bakarsak baskı ile başlayan bir Augsburg izledik. Pres yapan seken topları toplayan Bavyera ekibi tüm bu pozitif çıktılara rağmen bir penaltı golü ile geri düştü. Sezon öncesi gitmesi muhtemel oyunculardan Alario penaltı golü ile takımını öne geçidi. Golden sonra da Leverkusen skor aramaya devam etti ve özellikle Diaby maçın genelinde çok istekliydi. Jamaikalı oyuncu zaten takıma geldiğinden beri kendini ispat etmeye çalışıyor ancak sürekliliğ geçmiş sezonlarda azdı. Konuk Augsburg hücumları kalabalık Leverkusen seti ile dağılırken ara paslar ve ortalara başvurdular. En net şansta Niederlechner’in vuruşunu Hradecky çeldi. Takımın önemli oyuncularından Lars Bender yerini Dragovic’e bıraktı. İkinci yarı Leverkusen savunma arkasına sarkıp mutlak bir pozisyon buldu ve farkı ikiye çıkarma şansını yakaladı. Augsburg’un ikinci bölgeyi hızlı geçtiği hızlı bir atakta görece iyi bir görüntü veren Bosz defansı savunmada iyi yerleşemedi ve kanat değiştirilen bir atakta Caligiuri eşitlik sayısını buldu. Sinkgraven ve Palacios pozisyonda defansif olarak iyi reaksiyon göstermedi. Caligiuri gibi sol ayağı iyi olan bir oyuncu ceza sahasına yakınsa sol ayağını takip etmek gerek. İkinci yarı golden sonra Augsburg ritim buldu. Herrlich’in Hahn ve Jensen’in yerine Vargas ve Gregoritsch’i alması dinamizm getirdi. Caligiuri’nin golünün asistini de yine Vargas yapmıştı. Bosz, Palacios-Wirtz değişikliği ile durumu dengeledi Ayrıca Bosz tandemi de ileri taşıyarak Augsburg yarı sahasına baskı uygulamak istedi. Bunu da başardı. Skoru da maçın iyi iki isminin katkısıyla buldular. Milli takıma da çağrılan Amiri’nin duran topuna Alario 2’inci golünü attı. Augsburg topa sahip olmaya devam etse de 3’üncü bölgede varlık gösteremediler. Organizasyonları da Leverkusen tarafından sabote edildi ve kalelerine geri döndü. Herrlich’in ekibi çabalarının karşılığını alamadı ve son dakikada Gikiewicz’in ileri çıktığı pozisyonda 3’üncü golü kalesinde görerek ivmesini kaybetti. Bosz ise tırmanışa geçti.

Yorumlar