Bundesliga 33. Hafta Değerlendirmesi

Bundesliga 33. Hafta Değerlendirmesi


Şampiyonlar Ligi’ne katılımcıların belirlendiği haftada asıl heyecan ve drama düşme hattındaydı. Teknik direktör değişikliklerinin damga vurduğu sezonun son kurbanı Kohfeldt oldu.

Freiburg – Bayern Münih

Gladbach karşısına Şampiyon çıkıp rakibini farklı yenerek kutlama yapan Bayern’de bu hafta da gözler Lewandowski ve Gerd Müller’in 40 gollük rekorundaydı. İlk yarıda Kübler’in sebep olduğu penaltı ile Lewandowski golü bulup Gerd Müller ile durumu eşitledi ve daha fazlasını aradı ama bu maçta bolca pozisyon harcadı ve fark arttırma şanslarında takım arkadaşları ona oynayarak rekoru geliştirmesine yardım etmek istedi. Flick, Pavard, Musiala ve Coman yerine Süle, Sane ve Gnabry ile başladı. Avrupa iddaasını Köln galibiyetiyle sürdüren Streichise Keitel yerine Santamaria ile başladı. Streich 4’lü savunmaya geçerken orta sahada görev alan Santamaria ve Höfler çift 6 numara kullansa da ilk dakikalardan itibaren Müller’e engel olamadılar ve orta koridor yumuşak kaldı. Lewandowski’nin golü sonrası duran toptan hızlı eşitlemeleri durumu maçta kalmalarını sağladı. Golü atan Gulde de geçmişte Almanya alt yaş gruplarında oynasa da çok fazla sakatlık geçirdiği için düşüşe geçen kariyerini tekrar bu sezon yoluna sokmuş gibi. Son 5 sezonda ilk kez 25 maçtan fazla forma giymiş oldu. Geçen maçlarda Streich’ın beklere verdiği ofansif sorumlukların açtığı boş alanları Bayern de keşfederek sağ ve sol içten iyi ataklar geliştirdi. Devrenin ilk dakikalarında sağ iç tarafta Müller kendini unutturup 18 numaralı asistini defans arkasına sarkan Sane’ye yaptı. Günter her ne kadar iyi bir hücumcu olsa da 4’lü defansa geçilince ileride kalabiliyor. Ama kaptanın hücum meziyetleri de o kadar iyi ki bunları bu maçta olduğu gibi görebiliyorsunuz. Sol koridorda Grifo ile iletişimi güzel bir gol getirdi ve milli takıma çağırılma arefesinde o da soldan güzel bir bindirme ile gol attı. Zaten hem Günter hem de sağdan bazen Kübler bazen de sağa kayan Haberer bu boşlukları çok iyi kullanıyor. Kaybettikleri ilk maçta da baskıya rağmen defanstan iyi top çıkarmışlardı. Gelecek sezon teknik direktörle birlikte mentalite de değişecek ve ayrıca Boateng ile Alaba da gidecek. Her ne kadar şampiyon olunsa da defansta bu kadar boş alan vermek Bayern’in kendi içerisinde negatif bir tablo. Bayern’in kulüp kültüründe pek 3’lü defans yok ama Nagelsmann bunu deneyecektir ve ilk hedefi takımın yediği gol sayısını azaltmak olacaktır. Bunu Leipzig’de olduğu kadar temkinli yapabilir mi bu merak konusu keza aynı zamanda beklenen hücuma yönelik bir aktif futbol.

Bayer Leverkusen – Union Berlin

Avrupa potasında kalmak isteyen Union Leverkusen’e konuk oldu. Fischer, Griesbeck son haftaların formda ismi Pohjanpalo’yu kenara çekerken gelecek sezon Almanya U19 milli takımındaki görevine dönecek Hannes Wolf, sakatlarınyerine Wendell, Aranguiz, Amiri ve Diaby ile başladı. Fischer’in ekibi kazandığı toplarla kontralara çıktı. Duran toplar ve bu baskın ataklar zaten ligin ilk devresinde onlara bolca puan kazandırmıştı ama Awoniyi ve Becker’in bunda payı büyüktü. İkisinin sakatlığı sonrası gol bulmakta zorlandılar ve bu iki oyuncu bu hafta tekrar kadroya girdi. Savunmada da Fischer’in ekibi kompakttı. Golde seken topta dengesiz yakalandılar ve Wirtz de iyi pozisyon alınca pek bir şey yapamadılar. 2. devrede Leverkusen temkinli olan taraftı. Union daha fazla topa sahip olsa da rakip kaleye yaklaşamadılar. Pohjanpalo ve Awoniyi değişiklikleri ile Fischer ilk yarının başlarında erken reaksiyon aldı ve ileride bu ikili etkinliği arttırdı. Leverkusen de kazandığı toplarla kontra denese de son paslar başarılı değildi. Galibiyeti savunsalar da savunma çok geri çekilince Union baskısı 72’de Pohjanpalo’nun golüyle sonuç aldı. Bu golden sonra Leverkusen dikine ara pas oyununa dönerken kanatlardan çok orta koridor kullanıldı. Union’un oyun planında değişiklik olmazken Becker’in de girişiyle savunma arkasına atılan paslar artsa da gol gelmedi ve konferans ligini garantileme şansını teptiler. Wolf ise Bosz’tan devraldığı koltukta en azından Avrupa kupalarına katılımı garantileyerek gelecek sezon takımı çalıştıracak Gerardo Seaoane’ye daha stabil bir takım bıraktı.

Hertha Berlin – Köln

Takımın karantinada oluşu sebebiyle eksik maçlarını art arda İngiliz haftası şeklinde oynayan Dardai bu maçta rotasyona giderken daha defansifti. Freiburg karşısında kaybederek ligde kalmayı zorlaştıran Funkel ise Jakobs, Drexler ve Schmitz’e forma verirken Wolf, Ehizibue ve Jannes Horn’u kulübede bekletti. İki takım da düşme hattının da stresinden daha defansif kadrolarla çıktılar. Savunma arasına atılan paslar iki takımın da sık kullandığı bir atak biçimiydi. Hertha’da Radonjic bir iç kanat forvet gibi oynarken aynı zamanda top da taşıdı ve önceki haftalardaki etkin oyununu devam ettirse de zamanlamaları pek iyi değildi. Hertha Berlin devre arası sonrası diğer maçların da etkisiyle ilk yarıdaki kadar hücumu düşünmedi. Köln ise atak geliştirip rakip yarı alana top taşımada etkisizdi. Maç boyunca Timo Horn’un iyi performansı sahibi en azından 1 puan alabildiler. Aksi durumda işleri daha da zorlaşabilirdi.

Borussia Mönchengladbach – Stuttgart

Şampiyon karşısında farklı kaybeden Rose, takımını Avrupa Konferans Ligi’ne katılım rakiplerinden biri olan Stuttgart’ı ağırladı. Kramer, Stindl ve Plea’ya dönerken Zakaria, Lazaro ve Embolo kulübedeydi. Matarazzo ise Kobel, Atakan ve Thommy’e forma verirken Bredlow, Klement ve Didavi’yi kenarda bekletti. Maça iki takım da açık ve riskli başladı. Gladbach baskıyı kademe kademe arttırıp ilk yarıyı genelde defansif rollerde gördüğümüz Kramer’in sağ içte çizgiden çevirdiği topta Stindl golünü attı. Bu sezon bolca değindiğim galibiyet sonrası presi geriye alan, topu karşılayayım derken baskı yiyen Gladbach görüntüsü yine hortladı. Matarazzo’nun ekibi özellikle orta alanda seken topları çok iyi topladı ve Rose süpürücü bir oyuncu oyuna almayınca bir anda rüzgar tersine döndü. Önce Endo’nun güzel şutu, sonra da Stenzel’in şutuna ayak koyan Kalajdzic’in golü ile Konferans Ligi yolunda kritik bir 3 puan geldi.

Schalke – Eintracht Frankfurt

Şampiyonlar Ligi yarışında dezavantajlı konuma gelen Frankfurt’ta Hütter, son düzlükte ligin düşmesi garanti olan takımı Schalke’ye konuk olurken Ndicka, Chandler ve Younes üçlüsü, Rode, Durm ve Jovic’in yerlerini aldı. Schalke’de Grammozis ise yedek Hoppe ve kart cezalısı Kolasinac yerine Mehmetcan Aydın ve Uth ile başladı. Kaybedecek birşeyi kalmayan Schalke cesur ve ofansifti. İlk dakikadan itibaren sanki onlar Şampiyonlar Ligi’ne gidecekmişçesine rakip kaleyi zorladı. Grammozis’in getirdiği genç oyuncu rotasyonu hafta hafta tecrübe ve özgüven kazanıp daha da iyileşti. Bu maçta Florian Flick ve Idrizi gibi isimler skora da katkı verirken dikine oyunları ve dinamizmleri Frankfurt defansını oldukça zorladı. Akan oyunda Frankfurt bu sefer istediği atakları gerçekleştiremedi. Kanattan kanada top aktarıp rakip defansın dengesini bozma denemeleri de bu maçta olmadı. Atılan goller Schalke savunma hatalarından geldi ve daha da gelebilirdi ama Frankfurt defansının sezonda en aciz maçlarından biriydi. 3’lü defans tel tel dökülürken Sow da iki yönlü olarak oldukça etkisizdi. Schalke’de ise Grammozis’in bu alt yaş tercihleri gelecek sezon adına umut verici. Taraftarlar bu yetenekler ilk devrede daha fazla süre alsaydı nasıl olurdu acabasını yaşıyor olabilirler.

Arminia Bielefeld – Hoffenheim

Ya tamam ya devam maçlarından birinde Kramer, Hertha 11’ini değiştirmezken Hoeneß sakat Baumann ve Baumgartner yerine Pentke ve Adamyan ile başladı. Kramaric hızlı bir atakta maçın neredeyse başında takımını öne geçirirken aynı zamanda kulüpte bir sezonda en çok gol atan oyuncu rekorunu da kırdı. Ondan önce Ibisevic 18/19 sezonunda 18 gol atmıştı. Kramer’in takımı kazanmaları gerektiğinin bilincindeydi ve topu da ileri iyi aktardılar. Uzun paslarda da Hoffenheim tandeminden seken toplar ve hatalar da şanslar yarattı ama son vuruşlarda Klos bu maçta bolca harcadı. Daha zorunu Voglsammer frikikten atarak eşitledi. Yedek kaleci Pentke 2 net kurtarış yaparken mevkidaşı Ortega da reflekslerini gösterdi. İki takım da defansif olarak derin toplarda oldukça dikkatsizdi. Bu maçta en büyük faktör bitiricilik oldu keza Bielefeld 18 şutta sadece 1 gol bulabildi. Kramer’in gelişinden beri ligde kalmayı istediklerini gösteriyorlar ama ligin Schalke’den daha az gol atan takımı ve son vuruş kalitesinin artması gerekiyor çünkü Ortega’nın sayesinde (10 maç kalesinde gol görmedi) az da gol yiyorlar. Hoffenheim ise tehlikeden uzaktaydı ama pozitif oyun ortaya koyamadılar. Sezon başına göre olmaları beklenenin uzağındalar ve özellikle Nagelsmann’ın gidişi sonrası düşüş ivmesi hızlanmaya başladı.

Augsburg – Werder Bremen

Düşme hattındaki her takımın dikkatle takip ettiği maçta yeni Augsburg teknik direktörü Weinzierl, koltuğu sallantıda Kohfeldt’i ağırladı. Ömer Toprak, Veljkovic yerine 11’e dönerken maç Augsburg’un hücumda en önemli oyuncularından Vargas’ın kırmızı kartıyla bir anda Bremen’in lehine dönüşse de onlar rakip 10 kişiyken etkili ataklar geliştiremedi. Sargent’in karambolde bir şutu haricinde ceza sahasına efektif toplar gönderemediler ve yerden oyun kuramayışları ve topu dolaştıramamaları rakibi de yormadı. 2. devrede Groß’un atılışı ile durum eşitlenince Augsburg maça ağırlığını koydu. Köşe vuruşunda Rani Khedira’nın golü hem Augsburg’u hem de abisi Sami Khedira’nın Hertha’sı için iyi haberdi. Maçın gidişatı için 72’de Bittencourt’un uzaktan direkten dönen şutu kırılma anıydı. İlerideki oyuncuların belki de birbiriyle iyi anlaştıkları tek pozisyondu. Bu pozisyondan kısa bir süre sonra kazanılan penaltıyla maçı da kopardılar. Kohfeldt hem taktik olarak hem de değişiklik olarak maça etki edemedi ve sonunda kredisini doldurdu ve gönderilerek yerine son hafta Thomas Schaaf getirildi. 1 haftada ne katabilir bilinmez ama hayatta kalmalarına yetecek kadar etki edebilir. Relegasyon noktasında kalırlarsa 2 maçı daha olacak ve belki de bu değişiklik buna yönelik olabilir. Kohfeldt önceki sezonlarda cesur hamleleri ile iyi sekansları olsa da sorgulandığı ilk anda gönderilmesi kulüp için daha iyi olabilirdi. Rakipleri de aynı dilemmayı Herrlich de yaşamışlar ve çok erken sayılmasa da bir hamlede bulunmuşlardı. Bu hamleler konusunda en büyük nokta atış Mainz ve Svensson hikayesi olabilir.

Mainz – Borussia Dortmund

DFB Pokal’i alarak çıkışını sürdüren ve yıldızını parlatan Terzic, takıma son hizmetini Şampiyonlar Ligi’ne katılım olarak yapma amacıyla Mainz deplasmanına geldi. Sakatlar sebebiyle takımın yarısını değiştirmek zorunda kalan Svensson da takımını tehlike noktasından çıkarıp maça daha rahat çıktı. Buna rağmen maçın başında özellikle Onisiwo’nun dikine oyunuyla Dortmund kalesine topu taşıdılar. Diğer tarafta ise ilk bölümde Haaland’ın başına dikilen 3 gardiyan ona pek şans vermedi ve kompakt kaldılar ama Guerreiro’nun uzaktan şutuyla sonuçlanan golde sol tarafın ve Sancho’nun boş bırakılmasıyla ilk hataları cezalandırıldı. Dortmund topa daha fazla sahip olup dış koridorlardan top taşıyıp içeri top çevirmeye çalıştılar ve kanattan kanada aktarılan toplarla da Mainz defansının dengesini bozmaya çalıştılar. Bir kez daha Sancho kendi driplingi ile savunmayı delip Reus’a aktararak bir gol daha attırdı. Mainz defansı bu golde özellikle oldukça tepkisiz kaldı. 2. devre Mainz rakibinin hızını biraz düşürdü ama kanattan içe kat edilen toplar da iyi açı kapatamadılar. Dortmund da kanattan top taşıyamayınca ve orta sahayı geçemeyince Haaland’a uzun toplara başvurdu. Maçın sonlarına girilirken onun kontrol edip taşıdığı uzun pasta sola çıkardığı topu Brandt gole çevirerek galibiyetin daha da altını çizdi. Terzic’in Reyna-Brandt değişikliği de direkt sonuç verdi. Sağda Reyna çok top kaybetmişti. Brandt orta alanda pres de uygulayarak direnç de kattı. Onun da adı Arsenal ile anılmaya devam ediyor ve her ne kadar teknik direktör değişecek olsa da bir değişim isteyebilir. Leverkusen günlerine biraz yaklaşsa lige etki edebilecek bir isim. Maçın sonundaki garip penaltı ile Mainz da bu maçı boş geçmedi ve rakibine her ne kadar 2 farkla yenilse de cesur ve iyi bir oyun ortaya koydu. Defanstaki konsantrasyon eksikliği harici mücadele güçleri iyiydi.

RB Leipzig – Wolfsburg

Bayern’e gidişi arefesinde hem ligde alınan sonuçlar hem de kupa finalini kaybedişiyle pek güle güle gitmeyen Nagelsmann prestij maçında rotasyonlu bir kadroyla çıktı. Frankfurt ile Şampiyonlar Ligi için çekişen zor fikstürlü Glasner ise Brekalo yerine Gerhardt ile başladı. İlk dakikadan itibaren Wolfsburg ön alan baskısıyla rakibini yarı alana hapesetti. Sağdan Baku yine etkiliydi ve Arnold ile Schlager ceza sahasına yakın oynayıp her ne kadar çift 6 numara olarak bahsedilse de hücumcu orta saha gibi vertikal oynadılar. Öne geçtikten sonra da aynı baskıyı ve etkinliği ilk yarı boyunca gösterdiler. 2. gollerinde de baskıyla orta alanda kazandıkları topu sağda alan Baku içeri iyi çevirdi ve araya giren Philipp bir gol daha attı. Freiburg’daki çıkışı sonrası Dortmund macerası pek iyi geçmemiş ve şansını Rusya’da denemişti ama Wolfsburg ile iyi bir sezon geçirdi ve ligde kalabilir. Leipzig’de Kluivert ve Poulsen önde gözükse de Kluivert sol çizgiye yakın oynadı. Dizilişte yer verdiği 2. forveti Nagelsmann çizgiye gönderiyor bunu Sörloth ile de yaptı. Bayern’de de bunu yaparsa bunu Müller ile yapabilir. 2. yarı Nagelsmann’ın takımı baskılı başladı ve ceza sahasında daha kalabalıklaştı. Angelino bindirmelerini sıklaştırdı. İlk gol Sabitzer’in güzel havadan pasında Kluivert Mbabu’yu çalımlarla etkisiz hale getirişiyle geldi. İlk yarıdaki halinden eser olmayan ve ileri çıkamayan Wolfsburg Leipzig baskısına yenilen ilk gol sonrası uzunca süre dayandı. Schlager ve Arnold da geriye katıldı. Bu baskıya rağmen Glasner pek değişiklik yapmadı ve maç boyunca 2 değişiklik yaparken Gulavogui hamlesi geç geldi. Beraberlik sonrası da defansif kalan takım daha çok uzun pas oynarken öncelik gol yemeden maçı tamamlamaktı ve bunu da başardılar. Glasner en nihayetinde lig ikincisine 45 dakika da olsa iyi performans gösterdi ve gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde olmak da ekstra teselli olacaktır.

Yorumlar