Bundesliga 20. Hafta Değerlendirmesi

Bundesliga 20. Hafta Değerlendirmesi


Kulüpler Dünya Kupası öncesi Bayern kayıpsız devam ederken sezon öncesi 1 numaralı rakibi olarak görülen Dortmund, Karaorman’da kayboldu. Freiburg rakibi karşısında 11 sene sonra galip gelirken Streich ligde yenemediği tek takım olan Dortmund’u da yenip olup tombala yaptı. Arminia Bielefeld- Werder Bremen karşılaşması ise yoğun kar yağışı sebebiyle yok olan oyun alanı sonucu ertelendi.

Hertha Berlin – Bayern Münih

Frankfurt karşısında kaybeden Dardai, Netz, Guendouzi ve Klünter’i kenara çekerken daha önceki haftalarda kadroda görmeye alışık olduğumuz Pekarik, Mittelstädt ve Darida’yı 11’e aldı. Flick ise Boateng, Davies ve Roca yerine Süle, Hernandez ve Sane ile başladı. İki takımın orta sahaları da ara paslara karşı dirençli değillerdi. Dardai defansının koridorları açıldıkça ara paslar daha belirgin oldu. Bayern’in çizgi oyunu ile 4’lü defans açılırken bu koridorlar açıldı ve orta saha katkısı azaldı. Tüm bu negatif duruma rağmen Coman biraz da defanstan sekmesi sayesinde golü attı. Coman sakatlıkları olmasa kendi jenerasyonunun en iyi ofansif kanat oyuncusu olabilir ve bunu Bayern’de gösteriyor. Lewandowski’nin iyi marke edildiği maçlarda Bayern’de Gnabry ve Coman kilidi açan isimler. Bazen de ceza sahası içerisinde 2. forvet gibi giren Müller ile pozisyonlar bulunuyor. Eksik Goretzka’ya rağmen Bayern çok fazla pozisyon vermedi. Ama diğer maçlara göre net pozisyon bulmakta zorlandı. Goretzka’nın yokluğunda Kimmich’e verilen defansif görevlerin de sebebiyle onun da ofansa katılamayışı bunda etkiliydi. Keza onun Lewandowski’ye olan hava ikmallerini bu maçta göremedik. Hertha üretim anlamında Cunha’ya çok bağımlı ve Khedira’nın takıma monte oluşu ile belki bu değişebilir. Onun sonradan girişi ile takım orta sahada direnç kazanmanın yanında daha da özgüvenliydi ve ilerleyen haftalarda kaptanlığı ile itici bir güç olabilir. Ama defansif zaafları hala mevcut.

Freiburg – Borussia Dortmund

Haftanın zevkli maçlarından birinde Streich, Dortmund’u ağırladı. İlk devredeki maçta Freiburg neredeyse maça çıkmamış gibiydi ve varlık gösteremeyerek Signal Iduna’da 4-0 kaybetti. Konuk Terzic, kupada rotasyon yaptıktan sonra as kadro ile maça çıktı. Bu maçta 4-4-2’ye dönen Streich kanat organizasyonları ile Dortmund savunmasında boşluk aradı. 3’lü defanstan Gulde’yi kenara çekip Holer’i kanat olarak ileride kullandı. Özellikle bekler ve kanat oyuncuları hem defans hem de hücum geçişinde yakındı. Grifo-Günter bağlantısı ile imkanlar gelirken ara paslarda Demirovic ve Höler hazır kıtaydı. Santamaria ve Höfler top da kapmaya gayret ederken pozisyonlar hazırladılar. Defansta bariz hatalar vermeyen takıma karşı Dortmund, kanattan içeri Haaland’a top çevirdi. Reus ve Reyna aktif olan tarafken Sancho rakip savunmayı bu maçta kolay geçemedi. En bariz pozisyonu geçiş hücumunda Haaland’ın arka direkte boş kalışıyla buldular. Freiburg rakip yarı sahada özellikle Akanji ve Hitz’e ağırlıklı olarak önde baskı yaptılar. Bu baskı biraz riskliydi keza 4 oyuncu rakip ceza sahasındaydı ve kontralar sonucu Dortmund boşluklar bulabilirdi ama ilk yarıda çok sık gelmedi. Topu biraz daha Freiburg’a bırakıp bunları deneseler belki gol şansı bulabilirdi. Freiburg ise son pas ve şutlarda etkili olamadı. İkinci yarıda ise Dortmund dakikalar arttıkça risk aldı. Freiburg ise uzaktan şutlarla 2 farkla öne geçti. Bu gollerden sonra geriye kapandılar ve Dortmund baskısını yarım saat boyunca savuşturmaya çalıştılar. Moukoko ile golü bulsa da Dortmund, Freiburg iyi kapandı. Daha fazla top tutsalar belki daha rahat edebilirlerdi ama 11 sene sonra ilk kez Dortmund’u yendiler. Freiburg’da Jeong 2. forvet gibi oynadığı maçta parladı. Dortmund’da ise tek başınayken parlayan benzersiz parçalar bir araya gelince ışıltılarını kaybediyor. Bu takıma beraber oynayabilecekleri bir oyun felsefesi ve taktik getirebilecek bir teknik direktör gerek. Ya da Terzic Klopp gibi maça şapka ile çıkmak yerine Klopp gibi takımı bir “takım” yapmalı.

Mainz – Union Berlin

Bo Svensson ile hareketlenen Mainz maça yeni karnaval formasıyla çıkarken Svensson, Stuttgart maçına göre sakat Quaison ve kadroda yer almayan Fernandes yerine Barreiro ile bu sezon ilk kez Szalai’ye 11’de forma verdi. Sezon başında ok gibi fırlayan ama yavaş yavaş düşüşe geçen Union’da ise Fischer Ryerson yerine kart cezasını dolduran Trimmel’e yer verdi. Ev sahibi daha baskılı ve istekli başlarken diğer maçlara göre 3. bölgede daha kalabalıktılar. Neredeyse 1 yıl sonra ilk 11’de çıkan Szalai çok istekliydi ve ileride yıpratıcıydı. Onisiwo da kanattan etkili oldu ve sağ kanadı daha aktif kullandılar. Kardeşi Keven Freiburg’da fena bir sezon geçirmezken Nico pek öyle gözükmüyor. Fazla forma şansı bulamayan Nico Schlotterbeck, topu ceza sahası içerisinde ayağından çıkarmasına rağmen Onisiwo’nun ayağına bastı ve kendisini frenleyemeyince penaltı geldi. Skorer bir sezon geçiren Niakhate penaltıyı da gole çevirdi. Her ne kadar hata yapsa da Nico da diyagonal pasları iyi atan bir oyuncu ve ilk net pozisyonları da onun Teuchert’e ceza sahasına uzun pasıyla geldi. Ondan önce Mainz gerçekten kâbus gibi Union kalesine çöktü. Bu güzel aksiyona rağmen maç onun için daha kötü bir hal aldı ve orta sahada yine ayağına hakim olamayıp fazla kaldırarak yine Onisiwo’yu darp etti ve 2. sarı ile oyundan gönderildi. 10 kişi Union maçtan kopmayarak uzun paslarla ceza sahasında Zentner’e zor anlar yaşattı. Bo Svensson’un ekibi fena bir maç çıkarmasa da ceza sahasına atılan bu uzun topların Union oyuncularını bulması tartışılmalı keza adam savunması yaparken topu iyi takip edemediler. Ingvartsen ve Pohjanpalo ile skoru eşitleyebilirlerdi ama ligin refleksi en iyi kalecilerinden birine sahip olmaları bu eksikleri kapattı. Yeni transfer Glatzel da son dakikada mutlak bir pozisyondan faydalanamadı. Sezon başına göre kesinlikle çok daha iyi bir takım var ve mücadele etmeden düşmeyecekler gibi. Union ise hücumda duran toplar olmayınca direnç gösteren takımlara karşı puan bırakmaya devam edebilirler gibi. Realist olmak gerekirse onların ilk hedefi ligde kalmaktı ama bu sezondaki gidişata bakınca Avrupa Kupalarına katılım bir sürpriz de olmazdı. Hala buna zaman var.

Wolfsburg – Augsburg

Haftalardır kötü sonuçlar alan Herrlich çözüm aramaya devam ederken sakat Iago ve yedeğe çektiği Oxford ve Richter yerine Gumny, Pedersen ve Gladbach’tan kiralanan Benes ile başladı. Diğer tarafta ise ligde ve kupada dolu dizgin giden Glasner konzervatif biçimde son haftalarda 11’de pek değişiklik yapmıyor. Dar rotasyonlu tercihi eksiklerle işini zora sokabilir ama henüz işler onun için oldukça iyi gidiyor. Beklenenin aksine ilk mutlak pozisyonlar ev sahibinden gelirken Caligiuri yine iki tarafta da aktifti. Her ne kadar aktif olsa da ilk yarıda sağ kanada aktarmak istediği topu Schlager kesince Wolfsburg geçiş hücumu başladı ve 3 pasla kanat değiştirildi ve top Weghorst’a geldi. 3’e 2 pozisyonda bu geçiş oldukça kolay oldu ve o da en iyi yaptığı şey olan gol vuruşunu klas biçimde yaptı. Golden sonra Augsburg kalabalık olarak çıkmaktan taviz vermedi ama arkadaki boşluklar Wolfsburg için evlere şenlikti. Yine Gerhardt, Steffen’dan aldığı pasta 6 pasa aktardı ve bu sefer Baku ters kanattan içeri girip golü attı ama ofsayta takıldılar. Augsburg 4’lü defansı aslında savunma geçişinde pek de 4’lü olamadı. Bir sonraki ciddi pozisyonda top yine Gikiewicz’in kalesini buldu. Yine kolay kanat değiştirdiler.Weghorst’un şut-pas karışımı topu ters kanatta Baku’ya asist oldu. Bu kaleye paralel toplarda Augsburg defansı ne mevzisini koruyabildi ne de reaksiyon verdi. 1 ve 2 bölge arası iki set arasındaki boşluk adeta Augsburg açısından terk edilmiş gibiydi. Wolfsburg için kolay maç oldu denebilir. Onlar Şampiyonlar Ligi noktasında yerlerini sağlamlaştırma yolundalarken Augsburg da Köln’ün şahlandığı düşme potasına daha da yakın.

Schalke – RB Leipzig

Hafta içi kupadan elenen Groß, sakat Becker ve yedek Thiaw yerine Schöpf ve yeni transfer Mustafi ile başladı. Nagelsmann ise Klostermann, Halstenberg, Samardzic, Haidara ve Poulsen yerine Upamecano, Mukiele, Kampl, Olmo ve Sörloth oynadı. Schalke ilk yarıda yine istekli ve ileride basarak başladı ve pozisyonlar da verse de umut sinyalleri de verdi. Uth’un fırsatçılığı ile mutlak bir pozisyon dahi yakaladı. Bu pozisyonda hatayı yapan Mukiele ilk yarının sonunda uzatmalarda kornerde golü buldu ve ilk yarıyı Schalke mağlup kapattı. Her ne kadar sonuç böyle olsa da daha stabil olan sağlam duran taraf Schalke’ydi ve orta saha ile defans arasındaki bağlantı gayet iyiydi. Yeni transfer Mustafi de ilk yarı da fena değildi ama 2. yarı fiziki eksiklikleri kendini ele vermeye başladı. Sörloth bir ikili mücadelede onu ekarte edip Fährmann ile karşı karşıya kaldı. Leipzig Angelino ile sol kanattan ataklarına devam etti. İspanyol oyuncu sezona skorer başlasa da son haftalarda katkısı azaldı. Orta açmaktan ziyade artık direkt olarak 2’li oyunlar da deniyor. Farkı da arttırmak için 2. yarı bazen ceza sahası içine bile girdi. Olmo’nun pasında ceza sahasına bir forvet gibi girip geri aktarırken Sabitzer golü buldu. Zaten forvetlerden pek sonuç alamayan Nagelsmann’ın bu seneki kurtarıcıları Olmo ve Angelino. Onlara Nkunku da yer yer katılıyor ama Sabitzer’in istikrar yakalaması bu takıma doğrudan etki edecektir. 3-0 kazandılar ama 2 farkı bulmaları uzun sürdü ve 3’ü de maç sonunda duran toptan attılar. Fährmann yine skora rağmen çok fazla kurtarış yaptı ve 2. yarıda düşen Nastasic-Mustafi gardına rağmen maçı azami farkla kapattı denebilir. Bu maçtan puan alabilmeleri gerçekçi olmazdı ancak haftalar ilerliyor ve fikstür hızlı akıyor. Mainz da onları bırakıp ileri bakıyor. Schalke takviyelere rağmen 15. sıradansa Bundesliga 2’ye daha yakın.

Bayer Leverkusen – Stuttgart

Düşüşteki Leverkusen’de Bosz, Rot Weiss Essen mağlubiyeti ile kupadan da elendi ve bir şok daha aldı.  Dragovic, Palacios, Alario ve sakat Bellarabi yerine Tah, Wirtz, Diaby ve Sinkgraven ile başladı. Gladbach’a elenen Matarazzo ise Kobel, Massimo, Förster, Klimowicz’i oyuna çekerken Bredlow, Sosa, Kalajdzic’i kenara çekti. Didavi de kas sakatlığı sebebiyle oynayamadı. İki takım da kanatlardan etkili hücumlar geliştirmesiyle ünlü olsa da ilk yarı bunu Leverkusen daha çok gösterdi. Bailey ve Diaby hem kanattan içeri direkt olarak hem de top taşıyarak tehlikeler yarattılar. Schick ile bağlantıları zayıf kaldı ve bu maçta joker olarak Kerem Demirbay skorları üretti. Gizli bir forvet gibi seken toplara reaksiyon verdi ve çapraz koşular attı. İki golünde de bu proaktif girişimleri çözüm verdi. Stuttgart ilk yarı uzatma dakikalarına kadar etkili pozisyon üretemedi çünkü Leverkusen presi oyunu dışa yönlendirdi ve hücum bağlantıları arasındaki mesafe arttı. İlk yarının sonunda sadece Förster topu taşıyıp Wamangituka ile ikili oyun sonucu buldu. İkinci yarıda Massimo-Thommy değişikliği ile solda biraz direnç oluştu ve yine onun attığı derin pasla Kalajdzic topu taşıyıp golü attı. Bu ikili skoru 4-2’ye getiren golde de aktifti. 2-1’den sonra bir süre Stuttgart beraberlik için savaştı ama ilerideki oyunculara orta sahadan yeterince destek gelmedi. Bireysel yetenekleri ile ise sıkıştırmalarla işleri zorlaştı. Bosz daha önceki maçlarda olduğu gibi 2. yarı Bailey ve Diaby’i yakınlaştırdı ve bu bağlantıdan Bailey ile bir gol daha çıktı. Matarazzo risk alıp takımı ileri çıkarsa da arkada verilen alanlar Leverkusen’in iştahını açtı ve muhteşem geçiş hücumunda 4 adet sakin pasla gol geldi. Wirtz ve Bailey pozisyonun ana mimarlarıydı. Anton’un sol stopere geçişi ile ileriye çıkıp top kullanmaya başlaması Stuttgart kalesine pozisyon olarak döndü. Skoru 2 farka düşürdükten sonra bu top kayıpları ile hiç çıkamaz hale geldiler ve Leverkusen farkı arttırmak adına rahatça pozisyon hazırladı. Yeni transfer Gray de golünü atarken Frimpong hızı ile dikkat çekti. Schick’ten skor alamadılar ama 2. yarıda iyi bir bağlantı oldu yer yer. Stuttgart ise defans ile orta saha iyi koordine olamayınca haftayı mağlup kapattı.

Köln – Borussia Mönchengladbach

Rhein derbisinde takviyelerle hareketlenen Köln, Gladbach’a konuk oldu. Kupada Regensburg’a elenen Köln’de Gisdol Jannes Horn ve Katterbach ve bileğinden sakatlanan Wolf yerine Ehiziboue, Cestic ve Salih Özcan ile başladı. Salih Özcan, kötü Freiburg maçı sonrası kesik yedikten sonra pek forma şansı bulamamıştı. Gladbach’ta ise Rose kupa ve ligde farklı 11’lerle çıkıp adeta takımı harmanlıyor. Bu maçta en ilginç karar Elvedi yerine Jantschke’ye yer vermesiydi ama o da bu maçta pek iyi bir performans gösteremedi. Şanslıydı ki hücum oyuncuları o kadar inaktiftiler ki defans oyuncuları bazen yer yer daha iyi durdular. Alıştığımız ileride basıp rakibi rahatsız eden Gladbach hücum hattı imajını bu maçta göremedik. Daha maçın başında Duda’nın ara pası ile Rexhbecaj, savunma oyuncuları ona yönelmek yerine alan kapatmaya çalışınca rahat hazırlanıp güzel bir vuruşla golü atıp derbide takımını erken öne geçirdi. Rexhbecaj, Zakaria’nın markajından çok kolay kurtuldu. Bir süre önde olmanın tadını çıkaran Köln baskı yemeye başladı ve Neuhaus’un şutu Mere’den sekip Timo Horn’u yanılttı ve skoru eşitlediler. Daha sonra iki takım da iyi alan kapatıp rakip kaleye birbirlerini pek yaklaştırmadılar. İkinci yarı Gladbach ileride çoğalsa da Köln’e çok fazla top kaptırdı. İlk yarıda gole etki eden Mere, mutlak bir pozisyona engel olarak kendini affettirdi. Gladbach hücumcuları da topu kaybettikten sonra hızlı reaksiyon veremedi. Kazanılan toplar Köln tarafından daha çok uzun pas olarak değerlendirdi ama golü hazırlayan pozisyon Lainer’in hatası ve Rexhbecaj’ın baskısı ile geldi. Topu çalan oyuncu dar açıda Sommer’i avladı ve takımını tekrar öne geçirdi. Son yarım saatte de Gladbach’tan inorganize ve kanattan içeri orta ağırlıklı etkisiz hücumlar geldi. Bunlar da sonuç vermeyince Köln tehlike noktasından biraz daha uzaklaşırken Gladbach ise Şampiyonlar Ligi hedefini zora soktu. En büyük eleştiri Rose’nin geniş rotasyonla oynayayım derken takım içi iletişimi hesaba pek katmıyor oluşu. Köln’ü belki rotasyon yapabileceği alt sıralarda bir takım olarak gördü ama kritik yerlerdeki top kayıpları ile onlar galip geldiler. Sonra gelen değişiklikler ise pek umduğu katkıyı veremedi.

Hoffenheim – Eintracht Frankfurt

Bayernzedelerden olan Sebastian Hoeneß bu maçta Nordtveit, Adams ve Bebou yerine Richards, Belfodil ve sakatlıktan dönen Vogt sahada yer aldı. Konuk Hütter ise sadece Barkok yerine bu maçta daha defansif Durm’a fırsat verdi. Hütter’in 3-4-2-1’ine karşı Hoeneß yine benim açılır alet çantasına benzettğim 3-3-2-2 ile çıktı. Hütter ekibi kalabalık Hoffenheim orta sahasını ve defans geçişinde 5’lenen defansın arasındaki boşlukları açmak için iki kanattanda çizgiden oyun kurdurttu. Adam adama savunma yapan oyuncular da yerlerinden uzaklaştı ve koridorlar paslar için daha geçirgen hale geldi. Prese gelirsek Hoffenheim rakip yarı sahada pres yaptı ve arkada boşlukları doğurdu. Kamada ve Younes bağlantısında hava topunda reboundu Frankfurt aldı. Kamada’dan aldığı topu soldan bindiren boş Kostic’e atan Younes’in golde katkısı büyük. Kostic de boş alana çok hızlı kat etti. Hoffenheim ise hücumda Frankfurt setini aşmakta zorlandı. Kramaric yine serbest olsa da onun ceza sahasında kalması gerekiyordu. Gacinovic ve Rudy toptaşımada çok çalıştılar ama net pozisyon üretilemedi.  İkinci yarının başında Kramaric’in derin pası ve Bebou’nun da bireysel yeteneği ile skor eşitlendi. Duran topla öne geçtiler ve oyunun kontrolünü de daha çok ellerinde tuttular. Yine bir diğer diyagonal Kamada pasıyla Kostic’e top aktarıldı. O da Vogt’un başını dmndürüp Andre Silva’ya güzel bir orta kesti ve havada kasılı Portekizli forvet golü attı. Bu golden önce Belfodil ve Kramaric’in iletişimsizliği atağı hazırladı. Hoeneß ne kadar hücum oyuncusu yığsa da son adımlarda Frankfurt defansı ne kadar iyiyse Hoffenheim o kadar kötüydü.

Yorumlar