Takipçileri puan kaybeden Bayern şampiyonluk tepsisinin ışıltısına biraz daha yaklaşırken alt sıralarda Mainz, Schalke’yi terkederek Köln’ün peşine düştü.
Borussia Mönchengladbach – Borussia Dortmund
Dortmund’u ağırlayan Gladbach’ta cezası sonrası Thuram kadroya kulübede döndü. Hafta içi rotasyona giden Rose, Herrmann, Wolf ve Wendt’i kenara çekerken sahaya Zakaria, Bensebaini ve Stindl’ı sürdü. Diğer tarafta ise cezasını dolduran Emre Can, diğer bir kart cezalı Delaney’in yerine geçerken Morey de Meunier’den sağı devraldı. İki takım da defanstan top çıkarırken o kadar heyecanlı ve bazen ezberelerdi ki fazlaca top kaybı oldu. Her ne kadar Gladbach’ın ilk yarıdaki golleri duran toplardan gelse de ilk 10 dakikada sıkı baskı yaptılar. Ama onların tarafında da top kayıpları büyük problemdi. Plea biraz daha Embolo gibi sırtı dönük oynadı ama o savunma arkasına kaçan ya da kanat hücumcusu tipte. Dar alanda iyi oynasa da sakatlıklardan sonra performansı düştü ve İngiliz Haftası yazısında da bahsedilmişti. Dortmund’un golünde iki kez Gladbach zinciri Plea’da bitti ikincisinde ise Brandt ve Sancho dengesiz savunmayı değerlendirdi. Haaland yerini hazırladı ve gol de geldi. 2. golde de Neuhaus’tan topu Bellingham kaptı. Atağın her noktasında ayağı bulunan wonderkid, Sancho ile ikili oyunundan sonra Haaland’ı buldu ve o da balerin performansıyla golü attı. Bu goldeki olağan şüpheli ise ceza sahasına giren hali hazırda 3 kişi başında olan Sancho’ya yönelen ve bunu yaparken Haaland’ı bırakan Ginter’di. 2. yarı öncesi en çok geri dönütü Rose vermişe benziyordu çünkü Gladbach topla çıkarken daha akılcıydı. Haaland’a ve Reus’a alınan önlemler işlerken pas bağlantılarını tamamen kopardılar. Bensebaini’nin golünde ise Hofmann pası atıp içeri kat etti ve oldukça aldatıcıydı çünkü o içeri geçince Bensebaini boş kaldı ve defans orta açacağını düşünürken o son haftalardaki kötü imajını güzel bir golle sildi. Stuttgart karşısında son dakikada rakibine yaptığı “Heimlich Manevrası” sebebiyle penaltı ve gol gelmiş ve 3 puandan olmuşlardı. Terzic mağlup olsa da elinde ne varsa oynadı. Maç bitiminde Dortmundlular 3 forvet izlediler ki Favre döneminde Haaland yokken bu 0’dı. Son yarım saatte ataklar reel değildi ve Gladbach savunması ilk yarıda fireler verse de Dortmund’un alerjik olduğu bir set oyunu oynadı. Kontralarla farkı da arttırabilirlerdi çünkü adam paylaşımında ve savunma geçişinde Dortmund’da eksikler vardı. Thuram’ın köşe vuruşunda rahatça kafayla bulduğu gol bunu daha da açık seçik gösterdi. Terzic, Flick olur mu denilirken arka arkaya iki büyük maç kaybedildi ve Şampiyonlar Ligi potasının dışındalar. Rose ise takımını yukarı taşımaya devam ediyor.
Freiburg – Stuttgart
Matarazzo Kalajdzic, Klimowicz, Sosa ve Förster yedeğe geçerken Gonzalez, Wamangituka, Didavi ve Castro sahadaydı. Streich Frankfurt maçı sonrası Kübler, Höler ve sakat Sallai yerine Schmid, Höfler ve Jeong sahaya çıktı. Maça iki takım da birbirlerinin rakip sahasında basarak çıkarken ayrıldıkları nokta Freiburg’un uzun pas oyunu ile savunmadan oyun kurmasıydı. Stuttgart’ta ise kanatlardan oyun kuruldu ya da inisiyatif alan kanat oyuncuları içeri driplingle girip kendileri pozisyonlar yarattılar. Bu maçta eski Freiburglu Kempf mükemmel bir diyagonal pasla Wamangituka’yı buldu o da Schmid’i geçince koca bir alan buldu ve bek ile stoper arası boşlukta savunma geçişinde bir orta saha oyuncusu gelmeyince o alanı çok iyi kullandı. Didavi’den seken topu da güzel tamamladı. Freiburg erken gol yeme serisine devam etse de oyun planlarını değiştirmediler. Rakip yarı sahadaki baskı ve sıkıştırma ile toplar kazanıldı. Coulibaly’nin terste kaldığı bir pozisyonda yaptığı pas hatasıyla yine defanstan uzun bir topla Günter sol çizgiden hızlıca topu taşıdı. İçeri çevrilen topu Jeong tek dokunuşla bıraktı ve Demirovic golü attı. Jeong’un bu maçtaki eforu yüksekti. Sağ kanatta başlasa da çok fazla içeri kat etti ve bazen 2. forvet gibiydi. Demirovic ile olan bağlantıları bir gol daha getirdi. Onda da Demirovic’in topukla aktardığı topu takip eden Jeong, Stenzel’in hatası ile savunma arkasına sızıp golü attı. Savunma arkasındaki boşlukları daha da değerlendirebilirlerdi. Stuttgart ise yine o stoper ve bek arası boşluklara yöneldi. Kazanılan penaltı da böyle geldi ama Gonzalez’in “kolbastı penaltısı” Müller için antrenman topu gibiydi. 2. yarı Freiburg için koca bir Dinamo Kiev karambolüydü. Kazanılan toplar ayakta tutulamadı ve çok az pozisyon üretilebildi. Geriye yaslanılsa da ileride 3 oyuncu presteydi ama Stuttgart’ın ataklarına engel olunamadı. Sağ koridordan birçok net şu geldi ve 12. adam sol kale direği önemli işler yaptı. Maç böyle sonlanınca Freiburg bu sezon iki Baden Württemberg derbisini de kazanmış oldu. İki maçın 2. yarısında da Matarazzo’nun ekibi aktifti. Nicolas Gonzalez penaltısını fantezi dalında atmasaydı en az 1 puan alabilirlerdi.
Bayer Leverkusen - Wolfsburg
Düşüşe geçen ev sahibi Leverkusen’de Bosz Wendell yerine Sinkgraven ile başladı. Glasner ise Philipp ve Brekalo’dan Mbabu ve Gerhardt’a döndü ve Baku ileride görev aldı. Leverkusen kanatları çok fazla kullandı ve içeri çevrilen toplarla etkili oldu ama hem savunma hem de Casteels tüm bu geçirgenliğe ve dirençsizliğe rağmen gole izin vermedi. Kazanılan toplarla kontralara çıkıldı. Steffen solda büyük efor sarf ederken karşı tarafta ise Baku ve Mbabu yine iyiydi. Sağ bek olarak kariyerine başlayan Baku da skorerliği ve ofansif yönü sebebiyle orta saha ve hücumcu kanat oyuncusu olarak değerlendirilmeye devam ediyor ve bu maçta da santrfor gibi arka direkte Steffen’in ortasında golü attı. Çıkarken gerideki boşluklar Bosz’un canını sıksa da bu öngörülebilirdi keza Leipzig bu konuda önlem almasına rağmen 3’lü defansta engel olamadı. 2. yarıda da aynı planla devam etti iki takım da. Leverkusen daha çok risk alsa da somut bir 3. bölge organizasyonu gelmedi ve kaybettiler. Diaby ve Bailey kanatlarını Wolfsburg beklerine yardıma gelen orta sahalar çok iyi savundu. Kontralardan Wolfsburg farkı da arttırabilirdi. Leverkusen’in son maçlarda en az şut attığı maçtı ve aynı zamanda pas hatası da göze çarpıyordu. Karşı taraf da bu konuda iyi bir yüzdeye sahip olmasa da (%69) aradaki fark Leverkusen’in daha kritik yerlerde yapmasıydı. O hatalar direkt olarak Wolfsburg geçiş hücumlarına dönüştü.
Augsburg – Union Berlin
Bayern’e kaybeden Herrlich Khedira ve o maçta sakatlanan Vargas yerine Niederlechner ve Strobl ile başladı. Diğer tarafta ise haftalarca ligin üst grubunda yer aldıktan sonra art arda puan kayıpları ile acaba marjlarına ulaştıktan sonra düşüşe mi geçiyorlar diye düşünülen Union’da Fischer Becker, Prömel, Trimmel ve Leverkusen maçında Amiri’ye ırkçı sözleri sebebiyle ceza alan Hübner yerine Schlotterbeck, Ryerson, Griesbeck ve Teuchert başladı. İki takımın toplamda 20 şutu geçemediği kısır maçta Union Berlin ana silahları duran topla erken öne geçme fırsatı buldu. İlginç olan hava toplarında bu kadar aktif takımın golü hava topu mücadelesini kaybetmesi üzerine yemesi. Gikiewicz’in degajında Hahn arkaya aşırdı. Suskun Niederlechner de köşeye göndererek takımını öne geçirdi. Union defansı bu pozisyondaki hatanın yanında 1 ve 2. Bölgede de pas hataları yaptı ve Augsburg’a ikramlarda bulundu. İlk bölümdeki bu kötü performansta imdada Awoniyi yetişti. Ceza sahasında kaleye sırtı dönükken topu kaybetmeyip geriye aktardı. Bundesliga’da pek göstermese de Danimarka’da 20’den fazla gollü sezonları bulunan Ingvartsen güzel bir sol plase ile durumu eşitledi. Az ve öz gelen Union bulduğunu yine değerlendirdi. 2. yarının başında bahsettiğimiz Union’un kritik pas hatalarından biri sonucu solda Augsburg’un en önemli atak isimlerinden Richter topla buluştu. Onun arka direğe yolladığı pasta Hahn kaleyi denedi. Seken topu Niederlechner tamamladı. Golden sonra Union Berlin’in ön alan baskısıyla geriden gelebilirler mi diye acaba düşündürdü. Penaltı da bulsalar da Ingvartsen eski Unionlu Gikiewicz’i geçemedi ve baskı devam etse de Gikiewicz’i aşamadı ve Augsburg nefes aldı. Herrlich de tartışılan teknik direktörlerdendi. Defanstaki yerleşim hataları geçen haftalarda Gikiewicz’i çıldırtmıştı. Bu maçta daha kompaktlardı ve esasen Union’a karşı dikkat etmeleri gereken ana konu duran toplardı. Onları da tehlikesiz atlatarak kazandılar. Union aslında her zamanki oyununu oynadı ama bu maçtaki defans ve orta saha bağlantısı kötüydü. Freiburg’da ritim bulan kardeşi Keven’ın aksine maç kondisyonu eksik Nico Schlotterbeck de pek iyi bir maç çıkarmadı.
Mainz – RB Leipzig
Wolfsburg’a kaybedilen maçta oynayan Hack, Levin, Boetius ve Burkardt’ı kulübeye alan Svensson, Quaison, St. Juste ve ara transferde kiralanan Kohr ve Da Costa ile başladı. Nagelsmann ise Orban, Adams, Haidara ve Forsberg’e forma verip Union’a karşı oynayan Klostermann, Mukiele, Kampl ve Nkunku’yu kenara aldı. Duran toplar şenliği gibi maçta akan oyun Leipzig’indi ama onlar da duran toptan gol buldular. Setlere karşı uzaktan şut ile kaleyi deneme iyi bir C planı gibiydi. Yenilen goller ise ceza sahasındaki reboundları toplayamamaları sebebiyle geldi. Niakhate sinsi bir forvet gibi karambole ayağını soktu ve iki kez takımına beraberliği getirdi. 2. yarıda Frankfurt’tan kiralanan Da Costa oyuna Mainz adına hareket kattı. Açıkçası bu transfer haberine de anlam verememiştim keza Da Costa özellikle son 3 sezonda etkiliydi. Sağ çizgiyi çok iyi kullandı ve içeri çevirdiği bir topta Barreiro golü buldu. Nagelsmann hamlelerle risk alsa da özellikle son yarım saat çok panik bir futbol oynadılar ki defans hataları da geldi ve uzun pas oynayan Mainz da pozisyonlar buldu. Crystal Palace’a transfer olan Mateta bu maçta farkı arttırabilirdi. Oyuncular panik halde topu ya Nkunku’ya ya da Angelino’ya veriyolardı ama onlar da kat kat bi seti ne kadar belirli katmanları geçebilselerde kaleye ulaşmakta zorlandılar onda da Zentner devleşti. Sörloth bu maçta da geriye yaklaşıp oynasa da istediği şut şanslarını bulamadı. Sörloth’a uygun bir futbol da yok ortada ve o Schick ve Werner yerine alınan bir oyuncuydu. Takımın Poulsen ile oynayacak dinamik bir isme ihtiyacı var. İleride pres yapan başka oyunculara alanlar açan bir oyuncuya. Hwang, Kluivert ve Nkunku bu profile daha çok uyuyor. Diğer tarafta ise Mainz çok kompakt bir savunmayla bu maçı mutlu sonla tamamladılar. Zaten sonuçlarına bakınca büyük takımlara kök söktürme huyları var. Bielefeld’in kaybettiği haftada umut tazelediler.
Arminia Bielefeld – Eintracht Frankfurt
Ligin sürpriz takımı Stuttgart’a sürpriz yapıp 3-0 kazanan Bielefeld’de Uwe Neuhaus 4. kez aynı 11 ve dizilişle oynarken Freiburg karşısında galibiyet serisi bozulan Hütter Toure ve kart cezalısı Barkok yerine Kamada ve Durm ile başladı. Forvetleri formda olan Frankfurt’a karşı Bielefeld ilk 20 dakikayı fire vermeden konsantre atlatsa da Frankfurt ön alan baskısını arttırınca hatalar gelmeye başladı. Özellikle Nilsson bugün hatırlamak istemeyeceği bir maç oynadı. İlk Frankfurt golünde gereksiz biçimde ceza sahasındaki topu ayağının dışıyla uzaklaştırayım derken takım arkadaşı Pieper’e çarptırdı. Bu top da Silva’nın volesine asist oldu. Bu karmaşada pası veren isim Kostic bir de uzaktan bir füze ile ikinci bir şok yarattı. Bu pozisyonda dikkat çeken soldan atak geldiğinde takımın aşırı biçimde sola çekmesiydi ve sağda koskoca bir alan bırakmışlardı. Bu alışkanlık ilerleyen ataklarda da devam etti ve bu alanı pek ileri çıkmayan bir bek olan Durm değerlendirdi. 3. golde onun içeri girip şut çektiği top yine sekip Kostic-Silva bağlantısına düştü ve Silva skorladı. Bu 3 gol 8 dakikada geldi ve bir anda Bielefeld’i maçtan düşürür mü derken sağdan Brunner’in ortası ile Cordova farkı indirip umut verdi. İlk yarıyı daha fazla gol yemeden kapatan Bielefeld 2. yarıya umutla çıksa da Kostic bunun icabına neredeyse 2. devrenin başında baktı. Çevirdiği top Andre Silva’ya gidecekken bugün Frankfurt’un 12. oyuncusu gibi olan Nilsson’a geldi ve 1 gol daha geldi. Normalde iyi maçları da olan İsveçli bugün tanınmaz haldeydi. İsveç Milli Takımı’nda da süre alan stoperin bugün çevre kontrolü gerçekten çok kötüydü ve takımını zor duruma düşürdü. Aslında Neuhaus’un daha önce alması hem takım hem de onun için iyi olabilirdi. Aslında partneri Pieper’in de eksikleri vardı ve Brunner ile aralarındaki iletişim çok kötüydü. Sol kanattaki o koridoru bir kez de Kamada değerlendirip oradan bir pozisyon çıkardı ve Jovic penaltı noktasına çevrilen topu kaleye gönderdi. Maç 3-1’ken yenen erken gol Bielefeld adına kırılma noktasıydı.
Hertha Berlin – Werder Bremen
Labbadia son maçlarda sonradan oyuna aldığı Netz’i ilk 11’e alırken Lukebakio’ya kadroda yer vermedi ve Mittelstädt orta sahaya geçti. Kohfeldt ise Sargent ve Möhwald yerine Selke ve Bittencourt ile başladı. Feryat figan içinde oynanan maçta çok fazla faul göze çarptı ve oyunu yavaşlattı. Bremen penaltı ile öne geçip üzerine bir duran topla farkı arttırdı. Orta koridoru daha fazla kullandıkları bir maçtı. Selke agresif maça yönelik bir hamle olsa gerekti ve karşılığını da verdi. Diğer tarafa ise Hertha daha çok sağ kanadı kullandı ve Cunha baş rolde olsa da Pekarik’in ve Mittelstädt’in katkısı da büyüktü Cordoba’nın golünde Pekarik’in yaptığı orta harikaydı. 2. yarı topa Hertha sahip olsa da dkaliteli atak sayısı azdı. Olanları da Pavlenka süpürüyordu. Ömer Toprak’ın çıkması da kötü etkiledi keza defanstan iyi top çıkarıyordu. Bittencourt’un Eggestein’dan aldığı ara pasla attığı golü de farkı arttırdı. Cunha’nın driplingleri ile fırsatlar gelse de penaltı kaçıran Cunha ısrarla kendisi top kullanıp kendini affettirmek istedi ve mutlak pozisyonlarda arkadaşlarına pas atmak yerine Pavlenka’yı nişanladı. Sargent’in golü ile de fiş çekildi. Hertha’nın bu sonuçları irdelenince ısrarla aynı sistemle oynayan Labbadia’ya ışıklar düşüyor. Eğer görevine devam ederse bol 6 numaralı oyunundan vazgeçmeli ya da yerine geçen birisi büyük ihtimalle bunu yapacak.Bu kadar kalabalık orta saha oyuncusu ile oynarken bekleri öne çıkarmak büyük bir intihar. Ya da o orta sahalardan biri veya birkaçı ara ara savunmada fiks bir rol üstlenmeli. Bremen ise efektivitenin vücut bulmuş hali. Bulduklarını değerlendirdiler. Kadro derinlikleri fazla yok ve ete dişe değen rakiplerden alınabilecek puanları toplayıp orta sıralarda devam ediyorlar.
Schalke – Bayern Münih
Ligin tabanı ile tavanının karşılaştığı maçta Groß, Köln maçına göre sadece Kolasinac yerine Oczipka’yı aldı. Flick ise Coman yerine Sane ile başlarken Fransızlar Hernandez ve Pavard yerine Süle ve Davies sahaya çıktı .Bayern rakip yarı sahada baskıyla top kayıpları kovaladı ve kazanılan topları penaltı noktası üzerine Lewandowski ve Müller’e aktardı. Sane ve Gnabry driplinglerle kendileri de şanslarını denediler ama rakip ceza sahasına Goretzka’nın da girmesiyle ilk yarıyı abluka ile geçirdi. Schalke kompakt dururken yenilen golde bariz bir hata vardı. Onda da Ozan ilk başta Müller’i tutarken kanat ortasının geleceğini görüp Lewandowski’ye yöneldi ama bu ani karar sonrası Müller boşta kaldı ve Becker yetişemeden Müller rahat bir kafa vuruşu şansı buldu. Schalke ise ilk dakikalar haricinde rakip kaleye efektif gelemedi. Raman çizgide kalırken ortalar Hoppe’yi bulamadı. 2. yarı Bayern’in ceza sahasına ikmalleri devam etti. Lewandowski Ozan’ı da karşısına alıp Fährmann’ı avladı. İki golde de Kimmich’in asisti var. O sakatken bu tarz paslar çok sık olmuyordu ve bunu podcastte de dile getirmiştik. Bu golden sonra Schalke bir yandan savunup bir yandan da pozisyonlar aradı. Çekilen şutlar hep direk dibinden auta gidiyordu. Her ne kadar Schalke son sırada olsa da bu uzaktan şutları denemeyen takımlar da var. Tempo düştü ve Bayern’in golleri gelmeye devam etti. Kimmich bir asist de kornerden yaptı ve Müller bir gol daha attı. Perdeyi de uzaktan “düşen yaprak” şutu ile Alaba kapattı. Bayern ligdaşlarının da ikramıyla 7 puan öne geçti. Haftalardır eleştirilen bir takım var. Flick kulübedeki oyunculara güvenmediği için eleştiriliyor. Freiburg, Kiel ve Gladbach maçları üzerine medya dikkat çekiyor ama sonuç burada bir şekilde öndeler. Şampiyonlar Ligi’nde de bunları yapabilirler mi o merak konusu ama rakiplerinin istikrarsızlığı ya da diğer takımların da kimi zaman Bayern’e karşı dahi çetin ceviz oluşları bu tabloyu ortaya koydu am bu takımlara karşı galip gelen Bayern’in bunu yıllardır yaptığı için bir serisi var.
Hoffenheim – Köln
Ligin moral istasyonlarından Hertha karşısında galip gelen Hoeneß Dabbur ve sakat Vogt yerine Nordtveit ve Bebou’ya formayı verirken diğer moral istasyonu Schalke karşısında galip gelen Köln’de Gisdol sakat Czichos yerine Katterbach forma alırken Jannes Horn 3’lü defansın soluna geçti. Hoffenheim penaltı ile öne geçerken bir diğer duran topla ve Baumgartner’in şık golüyle bir anda maçı kopardı. Soldan özellikle Marco John iyi top taşırken sağda da Gacinovic etkiliydi. Oyunun son anlarında Köln de çizgiyi kullanıp ceza sahasına toplarla Hoffenheim’ın rahatını bozdu. 2. yarıda Köln ön alan baskısına devam etti ve Gisdol’ün değişiklikleri genel olarak meyve verdi. Kanat ortalarına devam ettiler ve somut bir şans yakalayamasalar da Hoffenheim’ı abluka altına aldılar. Maçın kırılma anlarından biri Modeste’in girişiydi. Yaptırdığı penaltı ile Hoffenheim Kramaric’in 2. penaltı golü ile 3-0 öne geçti. Üzerine Marius Wolf ile kazanılan penaltıyı da Modeste değerlendiremeyince kaçınılmaz sona doğru maç yavaşça aktı. Hoffenheim’da sorgulanan Hoeneß bu maçla moral buldu. Marco John, Baumgartner ve Gacinovic sahanın her yerinde etkiliydi. Rudy her ne kadar forvet arkası gibi gözükse de 2. bir defansif orta saha gibiydi ve en önemlisi takım olarak iyi pres yaptılar. Diğer taraf da aslında aynı taktikteydi ama ilerideki isimleri çok etkili olamadı ve John ile Gacinovic’in katkısı Ehiziboue ve Katterbach ile gelmeyince sonuç böyle oldu. Horn yerine başka bir stoper tercih edilip onu kanat bek olarak kullansa daha iyi bir sonuç alınabilirdi. Köln’ün bir sonraki rakibi olan Bielefeld ile maçı sezonun en önemli maçlarından biri olacak.
Yorumlar