Bundesliga 13. Hafta Değerlendirmesi

Bundesliga 13. Hafta Değerlendirmesi


2020’nin son Bundesliga haftasında lider değişti ve Bayern Weihnachtsmeister yani Noel Şampiyonu oldu. Freiburg İngiliz haftasını 3 galibiyetle kapatıp 10. sıraya çıktı. Köln ise Leipzig’e aman vermeyerek rakibine şampiyonluk yarışında çelme taktı.

Union Berlin - Borussia Dortmund

İlk maçından galibiyetle ayrılan Terzic, geçen maçta forma giyen Morey ve Bellingham yerine Emre Can ve sakatlıktan dönen Meunier’i sahaya sürerken  Emre Can uzun süre sonra orta sahaya döndü. Fischer ise geçen sezon Dortmund’a 2 gol atan Bülter’i Gießelmann’ın yerine tercih ederek ofans opsiyonlarını arttırdı. Sakatlıklar sebebiyle de dar yedek opsiyonu ile maça çıktılar. Dortmund ileride, önceki maçlara göre ilerde pres anlamında daha aktifti ama kompakt olarak devamı gelmedi. Union da rakip sahada baskı uygularken Dortmund savunmasının hatalarını kolladılar ve de buldular. Awoniyi hatta ilk kısımda mutlak bir pozisyonu harcasa da 2. yarının başında duran topla skor buldu. Kornerde organize oldular ve Trimmel’in ortasında Prömel arka direğe çıkardı ve Awoniyi golü attı. Bu alanda Leverkusen ile ligin en iyilerinden. Favre döneminde görülmeyen bir detay ilk yarıda göze çarptı. Birisi kaleye yönelip şut çektiğinde çapraz koşu yapan bir oyuncu savunmanın dikkatini dağıtıyor, bir nevi şut çekene veya ceza sahasına pas atan oyuncuya perdeleme yapıyordu. Ayrıca 2. yarıda daha fazla set arasında istasyon yapabilecek oyuncu sızdı. Haftalardır o kadar genç yetenek sebebiyle akla pek gelmeyen gizli kahraman Guerreiro yine golün pasında Moukoko’ya iyi bir ara pas verdi Alman yayın kuruluşunda eski futbolcu Sandro Wagner tarafından eleştirilen yetenek gereken cevabı 1 saat geçmeden vermiş oldu. Wagner, Dortmund ileri ucunda kim olursa olsun en iyi performansı göstermeli ve bunun bahanesi olamaz demişti. 16 yaşında o Bayern U19’da bile forma giymiyordu. Moukoko şu anda Dortmund’un as forveti değil zira Haaland’ın yedeği. Diğer ekiplerin yedeklerinin performansları ve istatistikleri ortada. Dolayısıyla 16 yaşındaki bir çocuğa Dortmund’un 9 numarası iyi olmalı aşırı bir yorumdu. Bayern’de Lewandowski’nin yedeği Choupo Moting ortada. Genç oyuncunun bir şutu da direkten döndü. Öte yandan Dortmund pres oyununu genele yayamayınca ve 2. yarıda sıkı bir set oyunu oynayan Union’u aşamayınca bir diğer duran topla son bölümde ev sahibi öne geçti ve skoru savundular. Hafta içi Stuttgart’a karşı bunu yapamamışlardı. Dortmund’un pres kültürünü geri getirmesi, set oyunu oynayan savunmalara karşı A,B ve C planları üretmesi gerekiyor. Bunlar daha önce de bahsettiğim gibi stoperler arasına koridorlarda bir istasyon oyuncusu olabilir. Çapraz koşuları maçın geneline yayabilirler. Sık kanat değişimleri de rakip savunmanın dengesini bozuyor. Kapılan toplarda hızlı geçiş hücumları da bir opsiyon ki zaten Guerreiro’nun pasında Moukoko bu şekilde gol attı. Öte yandan Fischer bu mütevazi kadrodan alınabilecek en iyi verimi Max Kruse’nin olmayışına rağmen alıyor. Duran topları en iyi değerlendiren takımlardan ki 2. golde Friedrich’i tutamadılar ki geçen hafta da gol atmıştı. Union’un duran toplarında forvetlerin yanında stoperlerine de çok dikkat etmeleri gerekiyor rakip takımların.

RB Leipzig – Köln

Hafta içi Hoffenheim karşısında kazanan takımdan Forsberg Olmo ve Konate yerine Halstenberg, Adams ve Haidara başladı ve görece defansif görünümlü oyuncular seçmiş oldu. Gisdol ise Katterbach, Jorge Mere, Drexler ve Duda ile başlayıp Horn’u yedek oturttu. Jakobs, Cestic ve Andersson da kas sakatlıkları sebebiyle kadroda yer almadı. Haidara ve Sabitzer bu maçta daha ofansif roldelerdi ve 3 ve 2. bölge arasında top taşıyıcı olarak da aktiflerdi. Özellikle Hiadara, Naby Keita’nın rolünü alacak diye düşünülürken Nagelsmann ile bazı maçlarda daha ileride yer alıp rakip defansı yıpratıcı bir isim oldu. Tüm bunlara rağmen Köln defansif anlamda en inatçı ekiplerden ve ilk kısmı zayiatsız atlattılar, hatta topa sahip olup ileriye de gitmeye çalıştılar. Leipzig, Köln setini geçmeye çalıştı ama Köln savunması çok fazla pas arası yaptı ve kaleyi kolay kolay göstermedi. 2. yarı Leipzig uzun oynamaya erken başladı. Forsberg ve Olmo ile rakip kaleye oyunu yığdılar. Hava toplarında en etkili takımlardan olan hatta gollerini de duran toplardan bulan Köln için oldukça etkisiz bir hamle oldu bu. Özellikle Bornauw’un şefliğinde birçok topu savuşturdu defans. Aldıkları topları da eski maçların aksine daha fazla ayaklarında tutmaya çalıştılar. Süreyi de eritip hatta şut şansı buldukça kaleyi de görmeyi ihmal etmeyerek Leipzig’e çelme taktılar. Anmadan geçilmemesi gerekilen oyuncular Köln’de Rexhbecaj, Skhiri ve Schmitz. Bu 3’lü çok fazla pas arası yaptı ve defansın önüne bir baraj kurdular. Drexler ve Thielmann da beklere yakın oynayarak onlara pas opsiyonu vererek top kayıplarını aza indirgediler. Gisdol de yaptığı değişikliklerde defans hattını yenileyerek direncin sürmesini sağladı. Leipzig tarafında ise bu maçta kreativite adına eksiklerdi. Köln gibi bir takıma karşı uzun toplar bir çözüm değildi. Olmo ve Forsberg ile set arasında oyunu yeniden kurmayı deneyebilirlerdi. Yine topu rakibe verip onları cesaretlendirip geçiş hücumu da deneyebilirlerdi.

Borussia Mönchengladbach - Hoffenheim

Frankfurt karşısında maç genelinde pek iyi görünmemesine rağmen son dakikadaki golüyle hattrick yapan Stindl sayesinde puan alan Rose, genelde rotasyonda kullandığı Wendt, Benes ve Wolf’u kenara çekerken Plea da 11’de yer almadı. Lazaro, Neuhaus, Herrmann, ve Embolo ilk 11’de başladı. Hoeneß ise takımın yarısını değiştirdi. Akpoguma, Adams, Rudy, Samassekou ve formsuz Dabbur kenara gelirken Posch, Nordtveit, Grillitsch, Geiger ve Belfodil sahaya sürüldü. Gladbach ileride topa basarak Hoffenheim’ı defanstan çıkarken rahatsız ettiler. Aynısını Hoeneß Leipzig maçında rakibine yapmıştı. Hoffenheim bu yoğun baskıyı kanat değiştirerek aşabildi. Gladbach’a karşı iyi defans yapan, 1 ve 2. bölgedeki setlerin arasını dar tutup Gladbach’a pek pozisyon vermeyen Hoffenheim Thuram’ın Geiger’den penaltıyı alması ile geriye düştü. Gladbach topa daha fazla sahip olmaya devam etti. 2. yarı Hoeneß biraz geç olsa da Dabbur ve Bebou hamlesiyle oyuna müdahale etti. Hoffenheim oyunu bu değişikliklerden sonra biraz daha kanatlara yaydı. Bebou sağ koridoru değerlendirip Kramaric’e asist yaptı. O da ligde neredeyse 1 ay sonra golle tekrar tanıştı. Üzerine rakibine tüküren Thuram’ın gereksiz kırmızı kartı ile ipler Hoffeneim’ın eline geçti. Takım zaten 60’larda bile yorgunluk belirtisi gösterirken 10 kişi de kalınca artık kanatlar arasında denge sağlayamadılar. Hoffenheim diyagonal paslarını daha efektif oynamaya başladı. 2. golde de sol bek Sessegnon ceza sahasında boş alan bulup kale önünde bitti ve öne geçiren golü attı. Akpoguma ters kanadı çok iyi gördü. Geçen maçta da Nijeryalı oyuncu iyi performans göstermişti. 79’da girdiği oyunda adını istatistiklere soktu. Geri kalan kısımda da Gladbach’a kolay kolay şans vermeyen Hoffenheim zor maçtan galip çıktı. İlk yarıda her ne kadar etkisiz gözükseler de 2. yarı rakibin form ve oyuncu sayısı olarak zayıfladığı anlarda Hoeneß iyi reaksiyon gösterip avantajı iyi kullandı. Gladbach ise orta sıralara gerilemeye devam etti. Avrupa fikstürü onları çok zorladı. City’e elenmeleri lige pozitif etki verebilir. İkisini bir arada sağlıklı yürütemiyor gibiler.

Schalke – Arminia Bielefeld

Kellerderby yani bodrum veya dip derbisinde sene başından bu yana 3. Teknik adamı ile Schalke, Bielefeld’i ağırladı. Kendisi Schalke’nin eskilerinden olsa da 4. Kez takımın başına gelen yeni antrenör Huub Stevens kaybedilen son Freiburg maçına göre iki değişiklik yaptı. İlk 11’de görmeye alışık olmadığımız Hamza Mendyl ve Schöpf, Harit ile Matondo’nun yerini aldı. Uwe Neuhaus ise Kunze ve Schipplock ile sakat Nilsson yerine Pieper, Prietl ve Gebauer ile başladı. Maçın hem ilk hem de 2. yarısında hücum anlamında iki takım da birbirine yakın dursa da Bielefeld daha bilinçli olan taraftı. İki taraf da çok fazla top kaybetti. Uzun paslar ve kontralarla rakip kaleye hücum etse de Bielefeld’in pas yüzdesi daha iyiydi ve bu pozisyonların kalitesine de yansıdı. Golü de Medina’nın iyi kestiği ortada 2. yarıda Klos ile buldular. Ayrıca ataklarda Bielefeld 4-4-2 dizilse de Gebauer ve Doan’ın da ceza sahasına girmesiyle 4 hücumcuyla Schalke kalesini hedef aldı. Bielefeld bu maçta özellikle ceza sahasına yakın yerlerdeki taçları önceki maçlara göre rakip de dengesiz bir savunma olunca daha efektif kullandı. Bir diğer hücum öznesi de Cordova’daydı. Rakip ceza sahasının arkasına saklayarak Mateta’vari bir görünümdeydi. Maçın genelinde agresiflik hakimdi ve oyun fazlaca durdu. Öyle ki bu maçta kırmızı kart çıkmaması büyük bir mucize keza iki takımın oyuncuları ikili mücadelelerde kurallar çerçevesindeki dozajı aştı. Son bölümlerde de azalan tempo ile Bielefeld ligdeki 3. galibiyetini aldı. Schalke ise en son 3 Kasım’da DFB-Kupası maçında Schweinfurt maçında galip gelmişti. Senenin son maçında yine bir kupa maçında Ulm karşısında belki galip gelebilirler ama 2021’de işleri çok zor. Onların sıkletindeki iki takım Mainz ve Bielefeld performans ve puan olarak kıpırdanmalar gösteriyorlar. Stevens ile önce takım olup sonra da somut bir oyun planıyla lige dönmeliler.

Augsburg – Eintracht Frankfurt

Herrlich eksik birçok oyuncusuna kavuşur kavuşmaz 11’de yer verdi. Finnbogason, sakatlıktan dönen Iago ve kart cezasını dolduran Niederlechner; Oxford, Strobl ve Gregoritsch’in yerlerini aldı. Hütter ise dar defans repertuarında kart cezalısı Abraham yerine Tuta’yı sahaya sürdü.  Augsburg’un genelde kontralarla ve uzun paslarla atak ürettiği maçta Gikiewicz her ne kadar kaybeden takımda yer alsa da damga vurdu. Frankfurt sık sık diyagonal paslarla maç genelinde kanat değiştirip ya içeri çekip vurulan ya da ceza sahasına aktarılan şutlarda Leh kaleciyi denedi. İlk golde Aymen Barkok’un sağ iç koridorda Andre Silva’ya pas aktardığı ve oyuncunun içeri çevirdiği topu Gouweleuw’un müdahalesi Framberger’e çarparak içeri girdi ve onun yapabileceği pek bir şey yoktu. Maçın son anlarında yenilen golde de sonradan oyuna giren Zuber’in içeri çevirdiği topu Hrustic vurmayıp bacak arasından geçmesini sağladı ve bu ufak kandırmaca ile Ilsanker golü attı. Hücum bakımından iki tarafın istatistikleri şut ve atak bakımından birbirine yakın olsa da Augsburg yeterince hücumda çoğalamadı ve organize olamadı. Niederlechner ve Finnbogason önceki sezonlardaki formlarından uzaklar. Ayrıca geçtiğimiz haftalarda takımın en iyilerinden Caligiuri’nin maçta değer üretememesi de Augsburg’u sekteye uğrattı. Richter belki de takımın en etkili isimlerindendi. Bekler de oyuna ofansif anlamda dahil olmayınca skor da gelmedi. Hütter’in ekibinde Younes 2. bir santrfor gibiydi ve kaleyi çokça denedi. Kostic de onlara katılırken bazen diziliş 4-3-3 gibiydi. Onların eksikliği daha önceki maçlarda olduğu gibi setler arası boşluklardı. Durm ve Kostic kanat bekten ziyade kanat gibi oynuyorlar ve bu da boş alan yaratıyor. Durm görece daha az çıksa da verilen boş alanları Augsburg daha ölümcül değerlendirebilirdi.

Mainz – Werder Bremen

Geçen maç etkin olmamasına rağmen Hertha’ya karşı galibiyete yaklaşan Mainz’da Lichte Barreiro ve Onisiwo’yu kenara çekip kontraların ilerideki adresleri Boetius ve Mateta’ya forma verdi. Kohfeldt ise Romano Schmid’e Mbom yerine bu sezon 2. kez ilk 11’de şans verdi. Bremen ataklar açısından maç boyunca daha zengindi. Mainz ise kapılan toplarla geçiş hücumları denedi ama Bremen defansı Ömer Toprak’ın sakatlanarak çıkmasına rağmen oldukça dirençliydi. Quaison ve Fernandes ile orta koridordan şanslar bulan Mainz sonuç alamadı. Özellikle Möhwald ve Eggestein iki yönlü olarak katkı sağladılar ancak Friedl belki de bu sezon en iyi maçını oynadı. Uzaktan tehlikeli bir şut dahi çekti. Kohfeldt bu maçta Osako’yu forvet arkasında serbest oyuncu gibi kullandı. Normalde ilerideki 3’lüyü yan yana kullanıyordu. Schmid 2. forvet gibiydi ama çok etkili olamadı. Bremen çizgi yerine ısrarla orta koridordan geldi. Augustinsson ve Gebre Selassie, rakip kontralarda çok iyi takımlardan olduğu için arkada alan bırakmamak adına önceki maçlara kıyasla çok fazla ileri çıkmadılar. Hem de oyun kanatlara yayıldığında hald space koridorları setler arasında daha çok açılıyor ve bu da Mateta ve Quaison gibi isimler için uygun pozisyonları bulmalarını sağlıyorlar. Örneğin Mainz, Freiburg deplasmanında Mateta ile bunları bolca yakaladı. Bremen bu defansif iyi oyununa rağmen ileride somut üretemiyordu ama Bremen takımında pozitif özelliklerden bir tanesi uzaktan bolca şut çekmeleri. Birçok oyuncu şansını denedi, çünkü eğer siz ceza sahasında organizasyonlar yapamıyorsanız ya ceza sahasına uzun toplar ya da uzaktan şutlarla bunlar gelir. Keza seken bir topu ceza sahasında bir hücum oyuncusu tamamlayabilir. Ya da dışarı çelinmesiyle korner elde edilebilir. Gol de kanattan orta ile geldi ve bu ortadan önce taç atışı ile organize oldular. Gebre Selassie-Eggestein ve Chong ile dar alanda top yapılıp Chong’un kontrol edip içeri çevirmesine olanak yarattılar. Sahaya sürülen uzun boylu genç gurbetçi Eren Dinkçi de yakaladığı fırsatı iyi değerlendirerek takımıyla ilk profesyonel maçında golünü attı. Kohfeldt’i önceki haftalarda eğer ileride işler iyi gitmiyorsa hücuma yönelik reaksiyonlarını fazlasıyla övmüştüm. Onun bu tarz cesur hamleleri hücum futbolu sevenlerin beğenisini kazanıyor ve her zaman olmasa da sonuç veriyor. Daha geniş ve daha kaliteli bençleri olan teknik direktörler tereddütle maçı kapatıyorlar. Onlar da Freiburg gibi kazanabildikleri maçları kazanıp sene başında alt sıralardaki takımların yanına yakıştırılırken oradan uzaklaştılar. Eldeki dar kadrodan fazlasıyla verim aldı Kohfeldt. Öte yandan her ne kadar maçı kaybetse de Lichte’de de pozitif şeyler görüyorum. Takım Beierlozer zamanına göre daha iyi savunma yapıyor. Ama savunma arkasına Mateta ve Boetius gibi isimleri kaçırmaya alternatif oyunlar denemelileri. Stöger’i daha fazla kullanmaya başladı ve ondan top kullanan ve organizasyonlarda aktif bir rol alan bir oyuncu yaratmak istiyor. Sıkı set savunmalara karşı onlar da sıkıntılar yaşıyorlar. Şanslılar ki ligde konsantre olarak savunma yapan takım sayısı fazla değil. Bir diğer avantaj da dipteki komşuları Schalke ve Bielefeld’e göre hücumda daha etkili oyunculara sahip olmaları.

Bayer Leverkusen – Bayern Münih

Lider Bosz geçen maçta Köln karşısında ofansif bekleri Weiser ve Wendell’i kullanmıştı. Bu maçta her zamanki temkinli taktiği ile başlayıp yerlerine Tapsoba ve Sinkgraven ile başladı. Eksiklerin bol olduğu takımda Stoper Dragovic sağ beke geçti. Karşı tarafta da Fifa’nın en iyi teknik direktörünü hak ettiği hafta içi konuşulan Flick bu maçta Sane yerine Davies’i oyuna aldı. Pozisyon değişimleri burada da görülürken Hernandez stopere geçti ve Alaba orta sahada 8’e kaydı. Oyunu ilk dakikadan itibaren kanatlara yayan Leverkusen çizgide boş alanlar buldu. Yine bir köşe vuruşu organizasyonunda golü attılar. Genel olarak Tah’ın hataları harici kompakt bir takım savunması gösterdiler. Uzun paslarla da Diaby ve Schick’i kaçırdılar. İlk yarının sonlarında Bayern de kanatları ve half spaceleri etkili kullanmaya başladı. Maç içerisinde 3’lü defansa döndüler. Golü de Tah ve Hradecky’nin aynı topa çıkıp Lewandowski’nin boş kalması ile buldular. 2. yarının ilk bölümlerinde aktif olan daha çok Bayern’di ama devamlılığını sağlayamadılar. Leverkusen topa basıp kontrolü geri aldı. Gerideki oyuncularda dahil olmak üzere çok konsantreydiler ve birbirlerinin eksiklerini kapattılar. İleri 3’lü daha iyi anlaşsalar 2. golü erken bulabilirlerdi. Coman’ın sakatlığı sonrası oyuna giren ve pek iyi gözükmeyen Sane’yi Musiala ile değiştiren Flick’in hamlesi oldukça tartışmalı ama yerindeydi. Her teknik adamın veremeyeceği bir karardı. Öte yandan Tolisso’nun yerine de Bayern’in uzun süredir yokluğunu hissettiği Kimmich girdi. Bayern ileride somut üretemiyor aksine pozisyon veriyordu. Dolayısıyla skora ihtiyaçları büyüktü. Tüm bunlara rağmen defans arkasında çok fazla alan bırakıldı ama özellikle son bölümlerde Diaby ve Amiri gibi isimlerin bunu değerlendirebilecek enerjileri kalmamıştı. Takım skoru tutmaya yönelik yavaşladı ve maç da öyle bitecek gibiydi. Uzatma dakikalarında Tah’ın yaptığı pas hatası Bayern’e servis oldu. Kazanılan top Lewandowski’nin ayağına geldi o da boş kalınca golü attı. Tapsoba açığı kapatmaya çalıştı ama yeterli değildi ve ondan seken top kaleye girdi. İstatistik açısından Leverkusen daha üstündü ve özellikle ilk yarıdaki oyun ve 2. yarı sonrası 60’a kadar Bayer Leverkusen daha organizeydi. 11 oyuncudan birinin aksaması takıma 3 puana mal olabiliyor. Bu yüzden takım oyunu ve konsantrasyon çok önemli. Aslında yenilen ilk golden sonra da Tah aksıyordu ve Bosz onu değiştirmeyi düşünebilirdi. Her ne kadar Jedvaj formda olmasa da Dragovic’in stopere çekilip yerine Jedvaj’ın geçmesi bir opsiyon olabilirdi. Keza Schick’i daha erken alabilirdi. Alario maça ısınsa o boş alanları kullanabilirdi. Maç başlangıcında Bosz taktik olarak öndeydi ama müdahalelerde Flick daha başarılıydı ve sonucunu da aldı. Sane’yi alması çok konuşulacak ama kesinlikle yerinde bir hamleydi.

Freiburg – Hertha Berlin

Son 4 haftada yenilmeyen ve fikstür avantajı ile 2 hafta üst üste kazanan Freiburg, Hertha’yı ağırladı. Geçen maç oynayan Petersen kulübeye geçerken yerini Demirovic aldı. Hertha’da ise geçen hafta forma giyen Zeefuik, Dilrosun ve Tousart yerine Labbadia 11’de görmeye daha çok alışık olduğumuz isimler olan Darida, Pekarik ve Lukebakio’yu oynattı. Rakip yarı sahada geçen maçta olduğu gibi pres yapan Freiburg meyvesini ilk 10 dakikada aldı. Schmid’in baskıyla kazandığı topu çok güzel arka direğe kesmesiyle Grifo darbeli bir kafa vuruşu ile eski takım arkadaşı Schwollow’u avladı. Golden sonra da Freiburg Hertha’ya kolay top bırakmayıp rakip yarı sahalarından çıkaramadılar. İlk yarı yalnızca bir şut atabilirlerken Freiburg yoğun baskısını ilk yarı boyunca devam ettirdi ve özellikle ilk yarının son anlarında Grifo’nun mutlak 1’e 1 pozisyonu dahil olmak üzere fırsatlar yakaladı. Grifo’nun pozisyonu maçın önemli anlarından biriydi. 2. yarı Cunha-Dilrosun değişikliği ile rakip yarı sahada daha etkindi. Labbadia Stark ve Darida’yı da daha ileriye kaydırarak prese karşı pres uyguladı. Savunma kökenli Stark özellikle rakip ceza sahasında rakibi bozdu. Golde de Gulde’yi oyaladı. dripling gücü ile Freiburg savunmasını zorlayan Dilrosun, attıkları golün asistini de o yaptı ve ters direğe iyi bir top aktardı ve orada Lukebakio golü buldu. Dilrosun, Union Berlin maçında da benzer şekilde çizgiye inmiş ve asist yapmıştı. Dilrosun adam eksiltmeye iki kanatta da devam etti ve ikinci gole de yaklaştı. Oynadıkları bu 15 dakikalık sekansta Freiburg’a 1 golden fazla atabilirlerdi ama Freiburg Hertha’nın 2. yarının ilk kısmında kurduğu baskıyı özellikte dar alanlarda çizgiden duvar pasları ile akıllıca aştı. Sağda Schmid’in katkısı büyüktü. Golde de Lienhart bir sağ bek gibi iç koridordan ceza sahasına top çevirdi ve Demirovic sonunda ligdeki ilk golünü attı. Bu değişiklik sonrası Streich ilerideki etkin pres enstürmanlarını tazelemek için Demiroviç ve son dakikalarda agresifleşen Sallai yerine Jeong ve Holer’i aldı. Üzerine Hertha reaksiyon gösteremeden duran topla 3’ü de buldular. Freiburg topa daha çok sahip olup hem skoru korudu hem de daha fazlası için rakip kaleye gitti. Santamaria’nın orta sahadan güzel bi şutunu ve yine Grifo’nun bir plasesini Schwollow kurtardı. Son kısımda Lukebakio’nun defans arkasına sarktığı pozisyonda da Günter bir stoper gibi müdahale edip aman vermedi. Son dakikadaki penaltı golü 3 farkla 3 puanı aldılar. Labbadia’yı aşağı iterken Freiburg yükseliyor.

Wolfsburg – Stuttgart

2020’nin son Bundesliga maçında Wolfsburg Stuttgart’ı konuk etti. Wolfsburg, Bayern maçı sonrası Covid vakaları ile sarsılmıştı. Takımın en önemli oyuncularından Arnold ve Rousillion’un testi pozitif çıktı. Schlager, Philipp ve Siersleben de temas kaynaklı önlem karantinası sebebiyle maçı evde takip etti. Glasner de Steffen, Otavio, Gerhardt, Bialek ve Guilavogui’ye şans verdi. Bu maçta Mbabu’yu kenara, Baku’yu da asıl pozisyonu sağ beke çekti çünkü arka arkaya iki ofansif oyuncuyla oynamak Stuttgart gibi kontraları iyi değerlendiren bir takıma karşı cüretkâr olurdu. Her maç sürekli rotasyon yapan Matarazzo da Mavropanos, Castro, Förster ve Klimowicz yerine Stenzel, Mangala, Didavi ve Coulibaly’i sahaya sürdü. Wolfsburg eksiklere rağmen topa sahip olup ofansif bir oyun oynamaya çalıştı. Kanatlardan bekler çalıştı. Diğer tarafta da ayna taktiği ile Stuttgart (karşıdakinin taktiğine göre adam paylaşımı) kazandığı toplarla kontra akınlara çıktı ancak ilk yarıda sadece 2 şut çekebildi. Öte yandan eksik Wolfsburg 2’si isabetli olmak üzere 7 şut attı ve rakip kalede daha aktifti. Rakibin half spacelerini çok iyi değerlendirdiler. 2. yarının neredeyse başlarında yakalanan duran topu Brekalo değerlendirdi ve barajdan seken top gol oldu. Matarazzo golden sonra hemen reaksiyon gösterdi ve bugün günlerinde olmayan Coulibaly ve Wamangituka’yı kenara aldı. Her ne kadar bu iki oyuncu günlerinde olmasalar da Stuttgart’ın en kreatif isimleri. Bu oyuncudan birini sahada tutmaya devam edip joker Kalajdzic’i daha erken oyuna alabilirdi. Kulübeden gelip en iyi katkı veren oyunculardan ve aynı zamanda hava toplarında da aktif. 73 onun adına geç sayılır. Onlar çıkınca Stuttgart’ta kanat oyuncuları ile ceza sahasına uzun toplar oynadılar. Klimowicz ve Gonzalez kimi zaman kaleye sırtı dönük oynayarak istasyon oldular ve bu şekilde rakip ceza sahasında pozisyon yaratmaya çalıştılar. Klimowicz’in öne gelip alıp Massimo’ya derin attığı pası genç oyuncu 6 pasta Gonzalez’e çevirse de Arjantinli oyuncu bu kırılma anında zor olanı yapıp topu dışarı attı. Oyunun geri kalan kısmında Wolfsburg geride bekleyip defansta sağlam durup geçiş oyunu denedi. Lacroix ve Brooks oldukça iyilerdi. Mbabu girdikten sonra Baku ile yine sağ kanatta çalıştılar. Bir ara beraberlikler serisiyle eleştirilen Glasner ligin trend antrenörlerinden birine karşı üstelik eksik kadro ile iyi bir sınav verdi. Bir ara koltuğu bile tartışılacak noktaya gelen isim her ne kadar cesur oynamasa da haftanın bu son maçında hamleleri ile kendi kalitesini gösterdi. Bir diğer etken de belki de yılın yorgunluğuyla Matarazzo ve Wamangituka’nın yorgunluğu olabilir.

 

 

 

 

 

Yorumlar