Football Manager'da olur bu. O kadar iyisindir ki nasıl bir rotasyon yaparsan yap, kimler eksik olursa olsun, hatta karşındaki takım kim olursa olsun bir şekilde alırsın maçı. Oyunda beş ila altıncı sezonlara tekabül eder. Fakat Hansi Flick'in daha yarımıncı sezonu.
Birkaç ay önce seninle şampiyonluk yarışı veren, şimdi de Şampiyonlar Ligi kovalayan Gladbach'a karşı Cuisance ilk kez 11, Zirkzee oynuyor, uçağın Davies hangara çekilmiş, son 30 dakikaya 1-1 giriliyor, sen oyuna Bundesliga'da ilk kez oynayna Wriedt'i alıyorsun, ve %60 topla oynama, 5 gol fırsatı, 1 gol ve 2-1'lik skorla maçı alıyorsun. Cidden FM işi gibi.
Bu kadar coşunca döndüm baktım, ilk kez Bundesliga 2 anlattığım dönemde, Mart 2013'te görüp bayılmışım Goretzka'ya. Pandemi arasında hem vücut yapmış, hem de performansı pürüzsüz döndü. Geçen sezona gidelim, Oktoberfest'in geldiği dönemler, Bayern içeride Augsburg'la oynuyor. Maçı anlatacağım ama Bayern'i dizemiyorum. Baktım baktım, Alaba yedekte. Dedim Gnabry'yi sol bek oynatacak adam. Manyak mıdır nedir, niye acaba?
Goretzka sol bek çıktı. O kadar korkunç oynadı ki o maçta ilk kez izleyen olduysa adamın Bayern'e nasıl geldiğini sorgulardı. Kovaç'ın kaybettirdiği özgüveni Flick yavaş yavaş geri getirdi, şimdi de zirveye çıktı Goretzka. Özellikle Flick'le berabe yaşanan çıkışta inanılmaz bir etkisi olan Thiago'nun olmadığı dönemi hiçbir şey değişmemiş gibi atlatabildiyse Bayern, bunda Goretzka'nın çok etkisi var.
İlk yazıda da söylediğim gibi, Köln ve Hertha ikilisinin “Anadolu hocası” etkisi söndü. İkisi de düşüş trendindeler. Adi Hütter'in de dediği gibi, tamamen hak edilmiş bir galibiyet aldı Frankfurt. Diyeceksiniz ki 45 dakika 10 kişi oynadılar, yenilmeleri normal. Diyeceğim ki ilk yarı 11'e 11'ken istatistikler tamamen Frankfurt'ta. Oyunun hakimi onlardı zaten. Hütter 3'te 3'le bitirebilir. 7 sırayla arada 5 puan var. Asıp kesildiği sezonda bile Avrupa Ligi son 16, kupa yarı finali ve 7. sıra yapsa başarısız mı diyeceğiz? Bu arada, Hertha ve Köln'ün en büyük hatası sanıyorum sırf takımları toparladılar diye gelecek sezona da bu hocalarla devam etmek olur. Hep gördüğümüz şey.
Ya Freiburg'un cidden mantıklı bir tane bile maçı olmayacak mı acaba? Geçen hafta, Gladbach maçı, ilk yarı 3 yemesi lazım, maçı 1-0 alıyorlar. Yalnız John Anthony Brooks ilk golde erkenden dalıyor kafa için, vuramıyor. İkinci gol voleybol bloğu için niyetleniyor alakası olmuyor. Sallai de öyle ölü bir yere vurmuş ki hakikaten.
Weghorst sürekli eleştiriliyor ama bunun sebebi Hollanda'dan çıkan golcülerin Hollanda dışında ikna edememesi yıllardır. Bir maç atamayınca anında “Eredivisie'den gelme ya zaten” muhabbeti dönüyor ama son iki sezonda Wolfsburg'un her şeyini çekti adam. Geçen sene 62 golün 24'ü Weghorst, bu sene 44 golün 17'si Weghorst. Hazırladıkları, şut pasları vesairelere hiç girmiyorum. Pek eleştirilecek bir şey kalmadı artık. Geçelim.
Olmo 2 dakikada 2 tane atınca Twitter'da herkes “Barça bu oğlanı saldı, gidip Braithwaite'ı aldı yıllar sonra” diye dalga geçmişti. Braithwaite da attı. Olmo'dan bir şey götürmez bu tabii. RBL 3. bitiriyor sezonu da, Hoffenheim Schreuder'i “Planlama konusundaki farklılıklardan dolayı” yolladıktan sonra seneye Avrupa'da mı olacak, öyleyse teknik direktör yine alttan mı gelecek, biriyle anlaştılar mı, bu plan Avrupa dahil bir plan mıydı yoksa değil miydi falan karmakarışık bir çorba oldu. Değişik.
Wehen karşısında kazandığında Dynamo Dresden'in ligde kalması mümkün görünüyordu ama bu bir illüzyon gibiydi. Zira Wehen maçından 9 gün sonra Fürth, Hamburg ve son olarak Bielefeld'le oynayacakları bir fikstür vardı. Hele ki Fürth maçını alamadıktan sonra sanıyorum elde avuçta umutlanacak bir şeyleri kalmadı. 4 maç var, ilk 3'ü deplasman. İşkence gibi bir sezon sonu cidden.
Stuttgart dedi ki Hamburg istemiyorsa ben hiç istemiyorum kardeşim Bundesliga'yı. Matarazzo'yu anlayabilmiş değilim. Hamburg'u o yenmedi, ikinci yarıda Hamburg stop etti. Sabit bir kadrosu yok. Endo dışında istikrar sağlayabilmiş bir oyuncusu yok, aynı 11'i üst üste, hatta aynı sistemi üst üste uygulamışlığı yok. Stuttgart o yüzden bana herhangi bir alışkanlığı olmayan, maçtan maçta performansla sonuç alan bir takım gibi geliyor. Heidenheim'ın hakkıdır ilk ikide yer almak. Gerisi beni ilgilendirmez.
Yorumlar